Taksim Meydanı 1 Mayıs'a NEDEN YASAK

Mehmet Ali BİRAND/Hürriyet

1 MAYIS KOMEDİSİ ARTIK BİTMELİ

Karalar bağlayacağımız yeni bir tarih daha geliyor: 1 Mayıs. Aslında, bütün dünyada İşçi ve Bahar Bayramı olarak kutlanır. Neşe, çiçek ve eğlence ağırlıklı bir kutlamadır. İşçilerin rahat nefes aldıkları, zorluklarını unuttukları bir gündür. Bizde ise, tam tersine dayak-coplama-hakaretleşme günüdür. Hala yetmedi mi ? Hala ısrarla kavga mı edeceğiz ?

1 Mayıs dünyada Bahar ve İşçi Bayramı olarak bilinir. İnsanlar, ellerinde bayraklar ve çiçeklerle yürüyüşler yapar, kırlarda pikniklerde kutlarlar. Bizde ise, çok farklı bir kutlama yaşanır.

Yeni değil, çok uzun yıllar öncesinden bugüne kadar, 1 Mayıs dendiğinde hepimizin tüyleri diken diken olur. 1980'li yıllara kadar, 1 Mayıs, Komünist Bayramı olarak algılanırdı. Sendikalar sokağa çıkınca da dayak yerlerdi. 1980'li yıllardan sonra, etrafta Komünizm filan kalmadı, ancak bu defa her 1 Mayıs'ta TAKSİM KAVGASI yaşanır oldu. Sendikalar, Taksim'de kutlama isterler, Valilik ısrarla reddeder. Nedeni de komiktir. Efendim, İstanbul'un trafiği kitlenirmiş !

Sanki İstanbul'un trafiği, normal günlerde İsviçre saati gibi işlermiş de, Taksim'de yürüyüş olunca kent mahvolurmuş gibi bir manzara.

Her yıl bu inatlaşma nedeniyle kan gövdeyi götürür.

Sendikalar Taksim'i yürüyüş parkuruna alırlar, Valilik ise polise, işçileri dövdürür. Böylece , sendikalar bayramlarını coplanarak kutlarlar.

Devlet çağdışı kalmış, ancak haberleri yok.

Benim en çok şaşırdığım, Devlet'in tutumu. Taksim'i sendikalara kapatırlar, ancak örneğin, polis teşkilatının kuruluş gününde polislerin Taksim'de yürüyüş yapmasına, anıta çiçek konulmasına göz yumarlar. Yılbaşında şenlikler yapılır, insanlar alanı kapatırlar. Konserler verilir. Ancak iş sendikalara gelince, yani bu bayramın gerçek sahipleri söz konusu olunca, hemen yasak konur.

Nedir bu komiklik ?

Neden sendikadan korkuyoruz ?

Gelin bir an önce bu gariplikten kurtulalım.