Haber Merkezi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili sözleri siyasetin gündemine bomba gibi düştü..

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM'de DEM Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın." dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarına çeşitli isimlerden tepkiler geldi.

Bunlardan biri de Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu oldu..

"YANINDA OLURUZ"

Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Karamollaoğlu, terör sorunu nedeniyle çok şey kaybedildiğini, kardeşliği perçinleyecek her türlü çağrının yanında olduklarını belirtti.

Ancak endişelerinin olduğunun da altını çizen Karamollaoğlu, şu ifadeleri kullandı:

Ülkemiz terör sorunu nedeniyle on yıllardır çok şey kaybetti: Zamanımızı kaybettik, Kardeşliğimizi kaybettik. Kardeşliğimizi perçinleyecek her türlü adımın, her türlü çağrının yanında oluruz.

"ENDİŞELERİMİZ VAR"

Ancak endişelerimiz var;

Daha dün seçim meydanlarında montaj kasetler yayınlayarak muhalefeti kandilden mesaj almakla suçlayan bir iktidarın samimiyeti konusunda endişelerimiz var. Daha dün 6’lı masanın 7’nci ayağı diyerek tüm muhalefeti suçlayan bir iktidarın samimiyeti konusunda endişelerimiz var.

Saadet Partisi olarak; Türkiye’nin istikbal ve İstiklali için her türlü çözümün, çabanın yanında oluruz.

Ancak kendi siyasi ikbal ve iktidarlarını sürdürebilmek için her yolu meşru gören bir iktidarın çözüm süreci gibi önemli bir konuda bugüne kadar ortaya koyduğu çelişkili politikalar, yaptığı zikzaklar nedeniyle endişemiz var.

Bir yandan yeni anayasa derken öbür yandan Anayasa Mahkemesini kapatmaktan dem vuran bir iktidarın samimiyeti konusunda endişemiz var.

"YENİ BİRÇÖZÜM SÜRECİ ANCAK YENİ BİR İKTİDARLA MÜMKÜN"

Türkiye’nin bütünlüğüne birlik ve beraberliğine katkı yapacak adımlar elbette önemlidir.

Ancak bölgemizdeki gelişmeler de dikkate alındığında bu adımların Türkiye’nin bütünlüğünden ziyade Büyük Ortadoğu Projesine hizmet edeceğine dair endişemiz var.

Önce bu endişelerimiz açık ve şeffaf bir şekilde giderilmeli, daha önceki çözüm sürecinde olduğu gibi karanlık odalarda, kapalı kapılar ardında gizli ajandaların olmadığı konusunda kamuoyu ikna edilmelidir.

Kanaatimizce yeni bir çözüm süreci ancak yeni bir iktidarla mümkün olacaktır.