
Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencileri; Filistin ve Doğu Türkistan’da yaşanan zulme dikkat çekmek üzere 3 günlük bir Vicdan Nöbeti başlattı.
Öğrencilerin nöbeti, 28 Nisan 2025 tarihinde kampüs içerisinde gerçekleşen yürüyüş ile başladı.
Nöbet, bugün ise öğrenci topluluklarının ortak organizasyonu ve yoğun katılımıyla çadır alanında devam ediyor.
Çadır alanında; kermes, tiyatro gösterileri, söyleşiler, sergiler ve çeşitli kültürel etkinlikler düzenleniyor.
Nöbette gerçekleşen etkinliklerde ayrıca alanında uzman değerli konuklar öğrencilerle bir araya gelerek yaşanan insanlık dramına dair bilinçlendirme faaliyetlerinde bulunuyor.
"BU NÖBET BİR VİCDAN ÇAĞRISI"
Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencileri, 3 günlük vicdan nöbeti ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
Bu nöbet; yalnızca bir farkındalık etkinliği değil, aynı zamanda üniversite gençliğinin zulme karşı sessiz kalmadığını ve dayanışma içerisinde olduğunu gösteren bir vicdan çağrısıdır.
Gazze’de 18 aydır süren, son günlerde artarak devam eden insanlık dışı saldırılar, hastanelerin, camilerin ve çadırların bombalanması Siyonist işgal rejimi vahşetini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Siyonist teröristler, Kudüs’ü kirletip Batı Şeria'da yerleşim yerleri açmak adına işgallerini sürdürürken, diğer taraftan da Gazze’de katliam ve yıkıma devam etmekteler.

"BU ZULÜMLER EMPERYALİST GÜÇLERİN DE ESERİ"
Ne yazık ki, bu zulümler yalnızca işgalcilerin değil, onlara her türlü desteği sağlayan emperyalist güçlerin de eseridir. Başta ABD olmak üzere birçok batılı ülke, işgalcileri silahlandırmakta, ekonomik ve diplomatik koruma sağlamaktadır.
"ULUSLARARASI KAMUOYU SESSİZ KALDI"
Uluslararası kamuoyu ise çok küçük bir kesimi hariç, bu insanlık suçları karşısında sessiz kalmayı sürdürmektedir. Bundan daha vahimi ise Müslümanlar için Kudüs davası, yalnızca Filistin halkının değil, tüm ümmetin davası olduğunun yeterince anlaşılmamasıdır.
Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için mücadele etmek, her müminin görevidir. Hiç kuşkusuz Kudüs’ün kurtarılması için mücadele eden kahraman Gazze halkının yanında olmak destek vermek Müslümanlar için, İslam ümmeti için dini bir görev olmakla birlikte bir varlık yokluk savaşıdır da…

"İŞGALCİ SİYONİST YAHUDİ ÇETE, GENİŞ İSLAM COĞRAFYASINA GÖZÜNÜ DİKTİ"
Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için mücadele etmek, her müminin görevidir. Hiç kuşkusuz Kudüs’ün kurtarılması için mücadele eden kahraman Gazze halkının yanında olmak destek vermek Müslümanlar için, İslam ümmeti için dini bir görev olmakla birlikte bir varlık yokluk savaşıdır da… Çünkü başta Amerika olmak üzere dünyanın egemen güçlerinin desteğini arkalarına alan işgalci Siyonist Yahudi çete sadece Filistin’e değil geniş İslam coğrafyasına da gözlerini dikmiştir.
Unutmayalım ki Gazze düşerse tüm ümmet düşecektir. Gazze’de ümmetin aslanları Aksa Tufanı ile vahşi çeteye karşı büyük bir cephe açmış ve İşgalcinin yenilmezlik algısını yerle bir etmişlerdir.
"İSRAİL, MÜCAHİTLERE KARŞI VERLIK GÖSTEREMİYOR"
Aksa tufanı ile açılan bu cephe göstermiştir ki İsrail’in, ellerinde doğru dürüst silah bulunmayan yalın ayakla savaşan mücahitlere karşı bir varlık gösteremediği ortaya çıkmıştır.
Ancak ne var ki Siyonistler, ABD ve müstekbir güçlerin desteğin i yanına alarak insanlık dışı bir vahşetle ve hiçbir ahlâkî kuralı gözetmeden her türlü cürümü işlemekten geri durmuyorlar.
Kahraman mücahitlerde en iyilerini feda etmekten, kadın, erkek, çocuk on binlerce şehit vermekten çekinmeden cihatlarını sürdürmekte, Kudüs kurtarılıncaya kadar durmayacaklarına dair yüce Allah’a söz vermektedirler.

DESTEK SÖZÜ
Bizler Uludağ İntifada olarak bu mukaddes cihada, ümmetin kurtuluş savaşına, Kudüs ve Filistin’in, Gazze’nin özgürlük mücadelesine her şekilde, her platformda, her ortamda destek olacağımıza söz veriyor ve bu çabadan geri durmayacağımızı ilan ediyoruz.
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ'NDEN ÇAĞRI
Buradan, Uludağ Üniversitesinden tüm ümmete özellikle yöneticilerimize Nisa Suresi 75. ayette Rabbimizin buyurduğu gibi çağrıda bulunuyoruz;
Zaman uyanma, kendine gelme zamanıdır! Bir an bile bekleme lüksümüz kalmamıştır. Kudüs’ün kurtuluşu için kıyam etmiş, feryatlarıyla ümmeti yardıma çağıran kahraman kardeşlerimizin imdadına koşma, bir yardımcı yok mu diyen mazlum, mustazaf kadın ve erkekler, çocuklar için ayağa kalkma zamanıdır!
Ey Müslümanlar! Ey onur ve izzetlerini yitirmemiş, vicdan sahibi insanlar! Allah’ın salih kulları cihadı kuşanmış, Kudüs işgalcisi Siyonistler ve destekçileri olan Haçlılar ile savaşa tutuşmuşlardır. Onlara yardım edin! Kudüs Davasının savunucusu kahraman evlatlarına yardım edin! Yöneticisiyle, yönetileniyle tüm İslam ümmeti bu varlık savaşında tereddütsüz yerini almalıdır.
AKSA TUFANI DESTANI
On binlerce şehit verme pahasına, şehirlerinin yerle bir olması pahasına, evsiz barksız, aç ve çıplak kalma pahasına Aksa Tufanı destanıyla Siyonist cephe karşısında tarihin en büyük direnişini başlatmış bulunan kardeşlerimiz bizleri bekliyor, İslam ümmetini bekliyor…

"MÜSLÜMAN ÜLKELERİN LİDERLERİNDEN MÜSLÜMANCA TAVIR TAKINMALARINI BEKLİYORUZ"
Bu iman küfür savaşına, hak batıl savaşına, malımızla, canımızla ve dilimizle katkıda bulunup Kudüs’ün kurtuluşu yolunda zafer dolu günlere yürüyelim! Bu soykırımın durması ve Siyonist çete ve suç ortakları olan ABD ve diğer emperyalist odakların amaçlarına ulaşmasını engellemek için halkı Müslüman olan ülkelerin liderlerinden Müslümanca tavır takınmalarını bekliyoruz.
Bunun için öncelikli olarak ülkemizde iktidarın Siyonist çeteye yaptırım uygulaması, -İsrail enerji ihtiyacının büyük kısmını karşılayan, BOTAŞ tarafından işletilen Bakü-Ceyhan boru hattının kapatılması, -İsrail'e sevkiyat yapan firmalara yaptırım uygulanması- Siyonizm’i ve katliamları öven yaklaşımların, paylaşımların nefret suçu kapsamına alınması, -İsrail'e gidip savaşan çifte vatandaşlığa sahip Siyonistlere yaptırım uygulanması- başlıca beklentilerimizdir.
Son olarak bu meydandan haykırıyoruz ki Gazze ve Batı Şeria'daki işgali ve katliamları ancak ümmetin yöneticilerinin öne çıkıp mücadele etmeleriyle ile engellenebilir. Yoksa, az önce söz ettiğimiz, Rabbimizin Nisa suresi 75. Ayetinde buyurduğu sorumluluk altında kalırsınız 'Size ne oldu da Allah yolunda' ve 'Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir dost gönder, bize katından bir yardımcı yolla!' diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!

DİRENİŞİN SONUÇ VERMEYECEĞİ ALGISI
Emperyalistler ve Siyonistler bu katliamlarla ümmetin direncini kırmaya çalışıyorlar. HAMAS'I tartışmaya açıyorlar. Gazze'yi boşaltma planlarına birilerini ikna etmeye çalışıyorlar. Direnişin sonuç vermeyeceği imajını güçlendirmeye çalışıyorlar.
"GAZZE TERK EDİLMEYECEK"
Öğrenciler "Yaşasın Filistin direnişimiz yaşasın ümmet kardeşliği kahrolsun Siyonist çete ve suç ortakları." diyerek, açıklamalarını şu ifadelerle sonlandırdı:
Hayır!… Gazze tüm fertleriyle şehit olsa da Müslümanlar asla Gazze'yi terk etmeyecek. HAMAS ve İzzettin el-Kassam, ümmetin iftiharıdır. HAMAS ile her zaman iftihar ettik. HAMAS, İslam ümmetinin onurudur, onu koruyacağız. Bundan sonra da zulüm devam ettiği müddetçe meydanları boş bırakmayacağız.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış