Vakanüvis yazdı: Sizin bir
Yusuf Balıkçı

Kurtuluş Savaşı’nın son safhasının 101’inci yıldönümü, 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkuyla kutlanıyor.

Büyük Taarruz’un gerçekleştiği o süreçte, o muhataralı günlerde bir de kıyıda köşede kalmış bir vaka vardı. Yunanlıların, kendi kendilerine gelin güvey olup İzmir’de kurdukları “İonya Devleti” komedisi vardı.

İonya Devleti 30 Temmuz 1922’de kuruldu

Alptekin Müderrisoğlu’nun Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi’nin Kasım 1993 sayısında kaleme aldığı “Batı Anadolu’da Kurulan Kısa Ömürlü Bir Devlet: İonya” başlıklı yazıda bu tuhaf girişimin öyküsü anlatılıyor.

İzmir’e çıkan Yunan kuvvetleri Anadolu’nun içlerine doğru ilerlerken, bir yandan da kalıcı olacakları vehmiyle kendilerince tarihsel kökenli kimi siyasal kararlar almaya başlamışlardı.

30 Temmuz 1922’de İzmir’de düzenlenen törenle Batı Anadolu’da bir “İonya Devleti”nin kurulduğu ilan edildi. Başkenti İzmir olan bu devlet, yaklaşık on sekiz bin kilometrekarelik bir alanı kaplayacak ve bir buçuk milyon nüfusa sahip olacaktı. Devletin adı, antik dönemde yine Anadolu’da kurulmuş İonya devletinden geliyordu.

Fikir, Lord Curzon’un başının altından çıkmıştı

Osmanlı ile yapılan savaş Yunanistan’daki iç dengeleri oldukça bozmuştu. Mevcut yönetime karşı hoşnutsuzluklar ortaya konuyor, hatta kimi Yunanlar Rumlarla birlikte merkezi yönetimden bağımsız Anadolu’yu hedefleyen kararlar almak istiyorlardı.

Yönetim ise bu hoşnutsuzlukları gidermek için “İzmir’de yeni bir devlet” hayalini satmaya başlamıştı. Aslında bu fikir ilk olarak İngiliz politikacı ve diplomatlar tarafından dile getirilmişti.

İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon, başkenti İzmir olacak bir “İonya Devleti”nin kurulmasını önermişti. İngiltere bu teklifi resmi hâle getirip Fransa ve İtalya’ya da iletmişti. Nasılsa Yunan ordusu Anadolu içlerinde ilerliyordu ve artık Anadolu’da kalıcı olacaklardı!

Bu devlet önerisinin arka planında ayrıca, işgal ordusuyla işbirliği yapan yerli Rumları güvence altına alma isteği de vardı. Bu “devlet”, yerli Rumlar ve Yunanistan’da gelecek göçmenlerle iskâna açılacaktı.

Anadolu’dan 35 bin, Girit’ten 25 bin ve muhtelif adalardan 25 bin yerli Rum, “İonya Devleti”nin tebâsı olmaya hazırdı. İşin acısı, sayıları çok az olsa da Türkler arasında da bu yeni devlete sıcak bakanlar vardı.

Kral Konstantin’den “yeni devlet”i inceleme gezisi

Dereyi görmeden paçaları sıvayan Yunanlılar; Anadolu’ya doğru ilerleyip Afyon, Kütahya ve Eskişehir’i alarak Sakarya Nehri’nin kıyısında konuşlanınca “İonya Devleti” hayalleri de tavan yapmıştı.

Yunan ordularının başına geçmek üzere Batı Anadolu’ya gelen Yunanistan Kralı Konstantin, bir yandan savaş hazırlıklarını sürdürürken bir yandan da yeni devletin oluşturulması çalışmalarını takip ediyordu.

Buna göre, bölgede kurulan “Yunan Askeri Yönetimi” yeni devletin nüvesini teşkil edecekti. Krala sunulan bir raporda, “Ne olursa olsun İzmir’i terk etmemeye yeminli 3 bin 400 subay bu yeni devletin ordusunun subay kadrosunu oluşturacağı” ifade edilmişti. Yunanlılar ayrıca “İonya Üniversitesi”ni de kurmuşlardı. Bugün İzmir Kız Lisesi olan bina bu üniversiteye tahsis edilmişti.

Bu arada Yunan, İngiliz ve başka Avrupa ülkelerinden siyasetçi ve diplomatlar yeni devletin adı konusunda fikir ayrılığına düşmüşlerdi.

Yunanistan’da kurulan ve Anadolu’daki işgal bölgelerinde faaliyet gösteren Ethniki Amyna (Ulusal Savunma) isimli örgüt, yeni devletin adını belirlerken, sınırlar içinde kalan ve bu olaya tepki göstermeyeceği tahmin edilen az sayıdaki Türkün “İonya Devleti” adından yine de rahatsız olabileceklerini, alınabileceklerini dile getirerek, “Batı Anadolu Devleti” isminin daha uygun olacağını belirtmişlerdi. Ancak “İonya” ismini önerenler baskın çıkacaktı.

Tellâllar bağırıyor: “Yarın İonya Devleti ilanı töreni var”

29 Temmuz 1922 günü tellallar, Yunan memurları ve mahalle bekçileri ile yerli Rumlardan bazıları, İzmir’in her yanını dolaşarak, ertesi sabah Konak Meydanı’ndaki Hükümet Konağı önünde “İonya Devleti ilanı” töreni olacağını duyurmuşlardı.

Esnafa, tüccara, “Yarın dükkânlarınızı kapatıp törene katılın” derken, memurlara da “Törene gelmeyen memur işten atılacak” tehdidinde bulunmuşlardı.

30 Temmuz 1922 sabahı İzmir Genel Valisi Stergiadis, onca tehdide rağmen kalabalığın toplanmadığını görünce, töreni iptal etmeyi düşünmüş, ancak bunun daha büyük bir skandala yol açacağını düşünerek iptalden vazgeçmişti.

Yunan ve Batılı devletlerin neden böyle bir devlet kurulması gerektiğine dair iddialarını havi bildiriyi okuyan Stergiadis, sözlerini tamamlarken, “İonya Devleti’nin Küçük Asya haklarının barışın sağlamada çok önemli bir görev ifa edeceğini” ileri sürmüştü.

İngiltere Başbakanı Lloyd George, hemen aynı gün parlamentoda bir konuşma yaparak İonya Devleti’nin kuruluşunu kutlamıştı.

Sadece beş hafta süren bir hülya

30 Temmuz 1922’de İzmir’de ilan edilen “İonya Devleti”, yapılanma çalışmalarını yürütürken, 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz’la akamete uğramıştı.

30 Ağustos’ta nihaî darbenin vurulması ile Yunan ordusu İzmir’e doğru kaçmışlar, İzmir ve çevresinde gemilere binerek Anadolu’yu terk eden Yunan ordusu kalıntılarının yanı sıra, yeni kurulan “İonya Devleti”nin yöneticileri de gemilerle kaçmaya başlamıştı.

9 Eylül 1922’de ise Türk ordusunun İzmir’e girmesiyle birlikte “İonya Devleti” tam manasıyla tarihe karışacaktı.