İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, tutuklu sanık Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu, 8'i kadın 22 tutuklu sanık, 20 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu.
Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.
YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI İKİNCİ GÜNÜNDE DEVAM EDİYOR
Duruşma, tutuklu sanık Hasan Basri Gök'ün savunmasının alınmasıyla başladı.
Duruşmada savunması alınan tutuklu sanık hemşirelerden Hasan Basri Gök, "Savcılıkta anlattım gerekli şeyleri. Aynı şeyleri söylemeye gerek yok." dedi.
Hakim "Anlattıkların doğru muydu?" diye sordu.
Gök, "Hepsi bildiğim şeylerdi." dedi.
"BİR SEKRETER YOLLUYORDU, BİLGİLERİ BİRLEŞTİRİP RAPOR YAZIYORDU"
Hakimin "Epikrizi anlatır mısın?" sorusuna Gök, "Hastanın bir şablon sistemi vardı, sekretlerler bebeklerin değerlerine bakardı, rapor yazardı. Mesela Avcılar'dan bir sekreter yolluyordu bilgileri, birleşip bir rapor oluşturuyordu. REYAP, Silivri, Duygu ve A Plus Hastanesi'nde çalıştım. En son Silivri Kolan'da çalıştım." diye yanıt verdi.
"112 ARAYA GİRMEDEN FIRAT SARI BEBEĞİ KENDİ HASTANESİNE ALIYORDU"
Mahkeme Başkanı "Fırat Sarı'yı nereden tanıyorsun?" diye sordu. Hasan Basri Gök, bu soruyu "Fırat Sarı'nın son bir seneye kadar normal hemşiresiydim. Son 6 ayda epikrize yardım ettim. 6 aylık süreçte de şoförlüğünü yaptım. REYAP bir işletme değildi ama işletmede ne dönüyorsa orada da dönüyordu. 112 araya girmeden Fırat Sarı bebeği kendi hastanesine alıyordu." diye yanıtladı.
"YAKINIMIZDA BU HASTANEYİ BULDUK DEYİP SEVK EDİYORLARDI"
Hakimin "Bunu nasıl yapıyordu?" sorusu üzerine Hasan Basri Gök, "Doktorla, oranın çocuk doktoruyla konuşarak, 'Aileye yer bulduk, yakınımızda bu hastaneyi bulduk' deyip sevk ediyorlardı. Serdar Yükselir, Gıyasettin Özdemir de bu işten para kazanıyordu." dedi.
"HASTADAN 38-40 BİN LİRA PARA ALDIK, HASTANEYE 25 BİN TL VERDİK"
Gök, "Bir hastadan 38-40 bin lira aldık. Hastaneye 25 bin lira verdik, gerisini Fırat Sarı aldı, Doğukan ile bize 400-500 TL yemek parası verdi." diye konuştu.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede; suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor.
CEZA İSTEMLERİ
İddianamede; sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.
Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.
Bu soruşturma ise devam ediyor.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış