Yılmaz Tunç: Tabii ki hedefimiz yeni bir anayasa
AA

AK Parti Türkiye Buluşmaları programı kapsamında Yılmaz Tunç, açıklamalarda bulundu.

Tekirdağ’a gelen Yılmaz Tunç, sürekli gelişen ve kalkınan illerden Tekirdağ’da bulunmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Yılmaz Tunç, 22 yıldır iktidarda bulunan AK Parti’nin her zaman milletle buluşan ve halktan kopuk olmayan bir parti olduğunu belirtti.

Tunç, 22 yıldır iktidarda olan AK Parti'nin bu başarısının dünya siyaset tarihinde görülmemiş olduğunu belirterek, "AK Parti'mizin başarısının en önemli sebebi milletin taleplerini karşılaması ve milletle aynı düşünmesi. O nedenle biz 22 yıldır Cumhurbaşkanımızın liderliğinde iktidarda kalmayı başardık çok şükür." şeklinde konuştu.

“AK PARTİ’NİN KURULUŞU MİLLETİN ÇALIŞMASIYLA OLDU”

AK Parti'nin kurulmasını milletin sağladığını ifade eden Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

1990'lı yıllarda yaşanan faili meçhullerin, siyasi krizlerin, ekonomik krizlerin birbirini tetiklediği, koalisyonların, 1,5 yılda bir değişen hükümetlerin, anarşinin, terörün zirveye çıktığı o yıllar, temel insan haklarının maalesef kısıtlandığı 28 Şubat'ın yaşandığı o sıkıntılı yıllardan çıkış olarak milletimiz AK Parti'yi kurmakta gördü. Milletimiz 'Recep Tayyip Erdoğan bir parti kursa da hemen onun kurduğu partiyi iktidara getirsek ve ülkemizin içerisinde bulunduğu bu sıkıntılardan Türkiye'yi kurtarsa' dedi ve adeta AK Parti'nin kurulmasını zorladı.

“BİZ DEMOKRASİNİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Tunç, AK Parti'nin 2008 yılında bir kez daha kapatma davasıyla karşı karşıya kaldığını, 2012'de ise MİT krizinin yaşandığını hatırlattı.

Daha sonra Gezi Parkı olaylarının gerçekleştiğini dile getiren Tunç, şöyle devam etti:

Faizlerin yüzde 5'e düştüğü, enflasyonun tek hanelere yüzde 6'lara kadar neredeyse indiği, ekonomide en parlak dönemi yaşadığımız, dünyanın en büyük projelerine adım attığımız, nükleer enerjisinden diğer enerji projelerine, dünyanın en büyük havaalanlarının, köprülerinin konuşulduğu, temellerinin atıldığı, projelerin ihale edildiği parlak bir dönemde 2013'ün Mayıs'ında Gezi Parkı'nda bir ateş yaktılar. Bütün Türkiye'yi saracak ve bir kalkışmayla hükümeti düşüreceklerini zannettiler. Bir sokak darbesiyle AK Parti'yi bitirebileceklerini düşündüler. Başaramayınca bu sefer 17-25 Aralık emniyet, yargı darbesiyle masa başında 'Acaba seçilmiş hükümeti zorlayabilir miyiz?' diye bir kalkışma hareketine giriştiler. Orada da başarılı olamadılar, 2014-2015 yıllarını hatırlayalım Kobani olayları, terörün azdırılması, Türkiye'nin değişik yerlerinde Kızılay'da, Suruç'ta patlamalar. Bir kaos ortamına doğru Türkiye'yi sürüklemeye çalıştılar.

Tunç, bugün yargının tarafsız ve bağımsızlığını sorgulayanların, 27 Mayıs, 12 Eylül darbelerinde darbecilerin yanında duran yargıya karşı ne yaptıklarını sordu.

“BUGÜNKÜ YARGI SİSTEMİMİZ DARBECİLERİ YARGILADI”

Tunç, "15 Temmuz'da işte bugünkü sistemimiz darbecileri yargıladı. İnsan haklarını savundu, milleti savundu, milletin hak ve hukukunu savundu ve darbecileri mahkum etti. İşte o günkü yargı sistemiyle bugünkü yargı sistemi arasındaki fark budur. Hazmedilemeyen de bu. Onlar istediği kadar hazmedemesin, biz demokrasinin yanında, milli iradenin yanında durmaya devam edeceğiz. Milletimiz 15 Temmuz'da, o karanlık geceyi aydınlığa çevirmeyi başardı." diye konuştu.

Tunç, Türkiye'nin gelişmesi ve kalkınması için her alanda çalışırken Türkiye'nin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması, darbelere dirençli olması için de çok önemli yapısal reformların hayata geçirildiğini ifade etti.

Temel hakların güçlendirildiğini, insan hakları ihlalleri ve faili meçhullerin önlendiğini belirten Tunç, "Anayasa'mızda gerçekleştirdiğimiz reformlarla o 'sessiz devrim' sayılan reformlarla hak arama yollarını daha da genişlettik." dedi.

“TABİİ Kİ HEDEFİMİZ YENİ BİR ANAYASA”

Hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesini daha da güçlendirmeye çalışacaklarını anlatan Tunç, "Tabii ki hedefimiz yeni bir anayasa. Bu anayasanın yapılması da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde partilerimizin uzlaşmasıyla inşallah mümkün olacak. Burada uzlaşmaya yanaşanları milletimiz evet takdir edecektir ama uzlaşmaya yanaşmayanlarla ilgili olarak da önüne gelen ilk sandıkta cevabını verecektir." diye konuştu.

Tunç, bu konudaki temennilerinin uzlaşmanın sağlanması olduğuna işaret etti.

Anayasanın bir darbe sonrası darbecilerce yazılmasının bile değiştirilmesi için yeterli sebep olduğunu dile getiren Tunç, şöyle devam etti:

Bu Anayasa'da reform sayılan değişikliklere rağmen vesayetçi ruh tamamen ortadan kalktı mı? Bunu söylemek mümkün değil. 184 kez değişikliğe uğrayan 177 maddesi var. Madde sayısından fazla değişikliğe uğrayan bir Anayasa'yla yolumuza devam ediyoruz. Tabii bu çok sayıdaki değişiklik, 2010'da ve 2017'de yaptığımız değişiklikler, 1982'de kurgulanan bir Anayasa'ya sonradan monte edilen yapılar, reformlar elbette ki maddeler arasındaki yeknesaklığı da bozmuş durumda. O nedenle bizim darbecilerin yazdığı bir Anayasa değil de milletin temsilcilerinin Meclis'te uzlaşarak bir toplumsal sözleşme hüviyetinde yeni bir anayasayı yapmak milletimize olan borcumuz. İnşallah 28. Dönem Parlamentosu bu borcu yerine getirerek Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başlarken yeni bir anayasayla inşallah yolumuza devam ederiz.

“TÜRKİYE, SOYKIRIMCILARIN YARGILANMASI İÇİN ÇALIŞIYOR”

Bakan Tunç, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında binlerce Filistinlinin hayatını kaybettiğini, Türkiye'nin uluslararası mahkemelerde soykırımcıların yargılanması için girişimlerde bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)