AA & Ensonhaber

Elazığ’da yaklaşık 110 bin dönüm arazi, bölgeye özgü iri salkımlı üzümleriyle adeta bir bağcılık merkezi haline gelmiş durumda. Tescilli "Öküzgözü" ve "Boğazkere" üzümlerinin yanı sıra "Şirfoni", "Ağın Beyazı", "Elazığ Kırmızısı", "Papazkarası" ve "Köhnü" gibi farklı çeşitlerin yetiştirildiği bağlarda, hasat süreci ağustos ayından bu yana devam ediyor.

HASADI UZATMAK İÇİN BRANDA ÖRTÜYORLAR

Keban Baraj Gölü’ne kıyısı olan Hoş, Güzelyalı ve Kıraç köylerinin bulunduğu ova, kendine özgü toprak yapısı ve mikroklimatik özellikleriyle üzüm yetiştiriciliği için ideal bir ortam sunuyor. Ancak erken gelen kış ve kar yağışı, üreticileri yaratıcı çözümler geliştirmeye yöneltiyor. Hasadı uzatmak isteyen bağcılar, üzümleri dalında korumak için bağlarını mavi-beyaz brandalarla örtüyor ve zirai don önleyici sis makineleriyle buhar oluşturarak sıcaklık değişimlerinin etkisini azaltıyor.

"HEM İÇ PİYASAYA HEM DE YURT DIŞIINA GÖNDERİYORUZ"

Karlı manzaralar eşliğinde devam eden bu zorlu hasat serüveni, üreticilerin kararlılığıyla ocak ayına kadar sürdürülmeye çalışılıyor. Bu emeklerin baş aktörlerinden biri olan, beş çocuk babası ve 15 yıllık üretici Özel Çetin, ailesinin bağcılık geleneğini sürdürüyor. Çetin, 200 dönümlük bağında yürüttüğü hasadı anlatırken, şunları söyledi:

Ağustos sonunda başladığımız hasadı, brandalar sayesinde kış koşullarına rağmen uzatıyoruz. Bölgemiz, Keban Barajı’nın etkisiyle bağcılık için eşsiz bir iklime sahip. Allah’a şükür kazancımız iyi, ürünlerimizi hem iç piyasaya hem de yurt dışına gönderiyoruz.

"BÖLGE, ÜZÜM ÜRETİMİ İÇİN ÇOK UYGUN"

Bu özel üretim süreci, sadece bölgenin ekonomisine katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Elazığ bağcılığının doğayla verdiği mücadelenin bir simgesi olarak dikkat çekiyor.

"Allah'a çok şükür kazancımız iyi. Kar yağışına rağmen halen hasadımız devam ediyor. İnşallah da devam edecek." diyen Çetin, bölgede birçok üzüm çeşidi bulunduğunu ifade etti.

Çetin, ağustosun sonunda Öküzgözü ve Boğazkere çeşitlerinde hasada başlandığını dile getirerek, diğer üzüm türlerinde ise hem üretimin hem hasadın sürdüğünü belirtti.

Konumu itibarıyla bölgenin üzüm üretimi için uygun olduğunu anlatan Çetin, şunları kaydetti:

Bölgemizin etrafı dağlarla çevrili. Önünde Keban Barajı'nın en büyük toplanma alanı var. Bu nedenle kendine ait bir iklimi var. Hasadı ocak ayına kadar uzattığımız oluyor. Ürettiğimiz ürünleri Türkiye'nin her bölgesi ile Romanya başta olmak üzere başka ülkelere de gönderiyoruz. İnşallah ürünlerimize herhangi bir zeval gelmeden sezonu sonlandırırız. Bu yıl kış ve kar erken geldi. Şu an dalında 100 ton üzümüm var. İnşallah aldığımız önlemlerle üzümümüzü hasat edip sezonu sonlandıracağız.

"ÜZÜMÜN EN SON HASAT EDİLDİĞİ ŞEHİR BİZİZ"

Beytullah Efe (30) de uyguladıkları tekniklerle üzüm hasadını uzatmaya çalıştıklarını belirtti.

Türkiye'de dalında üzümün en son hasat edildiği şehir biziz. Manisa en büyük üretici ama iklim olarak bizim ilimiz daha soğuk. Şuan etrafımız karla kaplı. Çanak bir bölgedeyiz. Yanı başımızda bir barajımız var. Bunun etkisiyle karın ve soğuğun etkisini minimize ediyoruz.

ifadelerini kullanan Efe, büyük emekle yetiştirdikleri üzümleri korumak için özel önlemler de aldıklarını anlattı.

"SOĞUĞUN ETKİSİNİ KIRMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Efe, sis makinesi ile gece oluşan buzlanmaya karşı özel solüsyonlarla soğuğun etkisini minimuma indirmeye çalıştıklarını anlatarak, şunları söyledi:

Geceleri sıfırın altında 7 dereceyi dahi görüyoruz. Hedefimiz ocak ayını görmek. Belki bu yıl zorlanabiliriz. Geçmiş yıllarda rahat bir şekilde görebiliyorduk. Ama bu yıl kışın biraz erken geldiğini söyleyebiliriz.

ROMANYA VE UKRAYNA'YA İHRAÇ EDİLİYOR

Dört bir tarafın karlarla kaplı olmasına rağmen bağlarda hasadı sürdürdüklerini ifade eden Efe, üzüme talebin yüksek olduğunu belirtti.

Efe, Romanya ve Ukrayna'ya üzüm gönderdiklerini belirterek, şunları söyledi:

Şu an kış şartlarına dayanıklı olmasıyla, raf ömrü uzun bilinen 'Ağın beyazı' çeşidimizde hasadı sürdürüyoruz. Gündüzleri hava nispeten iyi olsa da geceleri genelde kar yağışıyla karşı karşıya kalıyoruz. Sıcaklıklar sıfırın altında 6-7 derecelere kadar düşüyor. Ovada gece ve gündüz arasında ciddi sıcaklık farkı var. Üzümü gece de muhafaza ederek hasadı ocak ayına kadar sürdürebiliyoruz.