Gezi'nin kırmızı fularlı kızı PKK'ya katıldı

Gezi'nin kırmızı fularlı kızı PKK'ya katıldı

Antalya 'daki Gezi Parkı eylemlerinde gözaltına alınan Ayşe Deniz Karacagil, PKK 'ya katılarak dağa çıktı.

Yurtdışında yayınlanan Yeniden Özgür Politika gazetesinin bugünkü sayısında yayınlanan haberde Karacagil'in, 'Kürt özgürlük mücadelesi'ne katılma fikrine cezaevinde karar verdiği belirtildi.

Gezi'nin kırmızı fularlı kızı PKK'ya katıldı

DAĞ İSMİ DESTAN YÖRÜK

Karacagil'in dağdaki isminin de 'Destan Yörük' olduğu ifade edilen haberde Karacagil'in, "Dönen bu çarka bir çubuk yetmez... Üzerimize düşen tarihi rolü oynamamız gerekiyor. Halklar arasında örülen, görülmeyen ama hissedilen duvarları yıkmalıyız ve halkın birbiriyle buluşmasını sağlamalıyız" dediği aktarılıyor.

ANNESİ KONUŞTU: GİTTİYSE YANINDAYIM

Ayşe Deniz Karacagil'in PKK'ya katılarak dağa çıktığı iddialarını anne Nuray Erçağan doğrulayarak, "Deniz neden bu kararı aldı? Deniz 'Ben özgürlük savaşçısı olacağım' dedi. Destekliyor muyum? Gittiyse yanındayım" yanıtını verdi.

"ŞİMDİ DENİZ KÜRT HALKININ YANINDA"

Anne Erçağan'ın yaptığı açıklamalar;

"Deniz'in Antalya'da en fazla yaptığı şey Ak Parti binasına yaklaşmak oldu. Ben de oradaydım. 100 metre bile yaklaşamadık. Deniz'e bir bedel ödetmek istiyorlar. Müebbetle yargılıyorlar. Bu süreçte Deniz korktu mu?Hayır. Benin kızım ölümden korkmuyor. Bu süreçte Deniz neden böyle bir karar aldı? Yetmediğini gördü. 3.5 milyonun insanın haklarını aramak için çıktığı yolda öldürüldüğünü, gözlerinin kör edildiğini gördü. Şimdi Deniz nerede? Kürt halkının yanında. Deniz'in en son okuduğu Kitap 'Diyarbakır Zindanları'. Oradaki halkın işkence gördüğünü okudu. Hadi kitaba inanmadı. Deniz 4 ay 6 gün boyunca 13 Kürt kızıyla cezaevinde yattı. Onların hikayelerini dinledi. Deniz neden bu kararı aldı. Deniz, 'Ben özgürlük savaşçısı olacağım' dedi. Kod adını da 'Destan Yörük' koymuş.

"O BİZİM KIRMIZI FULARLI DENİZ'İMİZ"

Kendine 'Beyaz Türk' diyen Deniz'i terörist diye damgalamak isteyen bir sürü insan var. Terörist midir? O bizim kırmızı fularlı Denizimiz. İsteyen istediğini söylesin. Onların terörist demesiyle, benim kızım terörist olmayacak. Bunu bilelim. Diğer insanlara da asla terörist demedim. Bunca çöken şeyde geleceğini görmeyen çocukların 31 Mayıs itibari ile sokağa çıktığı günler. Bütün Gezicilere çapulcu, terörist denildi. 3.5 milyon terörist yaşıyor bu ülkede Deniz'de onlardan birisi.

"DESTEKLİYOR MUYUM? GİTTİYSE YANINDAYIM"

Aradım, mektubu ulaştı. Kararına saygılı olmamızı söylüyor. 'Güneşimizi çaldılar' dedi 'Uçurtmalarımızın vurulmasına izin vermeyeceğiz' dedi. Deniz neticede oraya gitti. Asker cenazeleri gelirdi. Bir iki gün infiale kapılın. Oraya buraya saldırılırdı. Şimdi nereye saldırılacak? Burada Türk, Kürt çocukları türlü oyunlarla birbirinden ayrıldı. Deniz'in seçimi çok kolay değil. Herkes 'tu kaka' diyebilir. Seçim çok zor bir seçim. Deniz üniversiteye gider, hayata katılabilirdi. Çok kolaydı öyle yaşamak. Ama tercih etmedi. Öyle bir savaşı seçti. Destekliyor muyum? Gittiyse yanındayım. Fiziki uzaklık olsa da, biz onu çok seviyoruz. Sadece özlemi var. Elini tutamamak. Bizim bencil yanımız onu yanımızda istiyor.

"TÜRK KÜRT HALKININ KARDEŞLİĞİNİ KURMAYA GİTTİ"

Deniz'in herkes kendi çocuğu olduğunu düşünsünler. Terörist demeden önce acaba bir anne kızına terörist der mi? Demez. O zaman sizin sevgiliniz, yariniz 'Destan Yörük' olsun. Şuan Rojava'da. Umarım Türk- Kürt kardeşliğini barışını korur. Ölümler olmasın der. Deniz'in belkide seçtiği yol ölüm. Belki de kendi ölümüyle Türk ve Kürt halkının kardeşliğini kurmaya gitti. Anadolu'da barış olsun, nefret olmasın. Biz insanca olanı seçelim Deniz'i sevelim yeter."