Ardahan’da şarküteri işi yapan Kadir Özer dede mesleğini seçerek arıcılık yapmaya başladı. Özer, 2006 yılında çalışmak üzere İstanbul’a gitti.
Özer, 11 yıl çalıştığı İstanbul’da restoranlarda çalışıp şeflik yaptı. Daha sonra memleketine dönerek dede mesleği olan arıcılık yapmayı tercih etti.
İlk önce 10 kovanla başladığı arıcılıkta şimdi ise yaklaşık 300 kovana sahip olan Özer, sadece bal üretmekle yetinmeyerek, propolis, polen, arı sütü, apilarni, arı ekmeği ve son olarak da arı zehri üretiyor.
Arıcılıktan daha fazla gelir elde etmenin yollarını ararken arı zehri üretimini öğrenen Özer, özellikle kozmetik ve sağlık sektöründe birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaya başlanan arı zehri işlerini büyüttü ve yurt dışına açıldı.
ZEHİR TOPLUYOR
İHA'ya göre; Meraklı arıcı, arılara zarar verilmeden zehrini kovanlardan toplamak için arıcılık gen merkezinden elektrik cihazını alarak kovanlara yerleştirdi.
Kovanlara yerleştirilen özel aparat sayesinde elektrik verilen arıların cama zehri bırakmasıyla elde edilen arı zehri, daha sonra camdan kazınarak saklanıyor. Bu aparat sayesinde arılar zarar görmeden zehirlerini cama bırakmış oluyor.
Kendi arılarıyla da yetinmeyen Özer, arıcılardan hem arı zehri toplamaya hem de arı zehri üretimini öğretmeye de başladı.
GRAMI 100 DOLAR
Arı zehrinin fiyatıyla altından daha değerli olduğunu söyleyen Özer, ’’zehrin kilogramı pazarda 100 bin doları buluyor. Bunun sebebi, bu zehrin özellikle kimya sanayi, ilaç sanayi ve kozmetik alanında kullanılıyor olmasıdır. İnsan sağlığından tutun kişisel bakıma kadar bir çok alanda kullanılıyor ve her geçen gün de farklı alanlarda deneyler yapılıyor. Arı zehri üzerine makaleler yazılıp uluslararası çalışmalar yapılıyor. Laboratuvarlarda deneyler yapılıyor’’ dedi.