Konya’da son zamanlarda artan bir hızla meydana gelen obruklar merak uyandırırken bir yandan da tedirginlik oluşturuyor.
Tarihte efsanelere ve halk hikayelerine konu olan obruklar, her ne kadar bilimin ve teknolojinin gelişmesiyle efsane olmaktan çıktıysa da bu, merakları ve çalışmaları azaltmadı.
Bunun en büyük sebeplerinden biri de, yarısı geçtiğimiz yıl meydana gelmek üzere Konya’da 600’e yakın obruk oluşması.
OBRUK EFSANESİ
Konya’nın meşhur efsanelerinden biri olan ‘Obruk Efsanesi’nde şu hadise aktarılır:
“Eski zamanların birinde, Konya’da Obruk adıyla anılan bir mahalleye Hızır Dede gelir. Mahalleye giren Hızır, evlerden birinin kapısını çalar.
Beşiğinde bebeği olan ev sahibi kapıya ilerlerken Hızır, ‘Ev sahibi! Bana bir lokma yiyecek verecek hayrınız yok mu?’ der.
Ancak evin gelini olan kadın, bebeğinin ağlamasından korkarak Hızır’a bir lokma yiyecek vermez ve Hızır tekrar sorar, ‘Yok mu kızım?’. Gelin tekrar yok deyince, Hızır’ın ahını alır.
‘İnşallah, yağ ola koyulasın, obruk ola oyulasın
Suyun içilsin de, balığın yenilmesin!’ sözleri dökülür Hızır’ın ağzından.
Bu sözlerin ardından Hızır ortadan kaybolur, mahallede gelinin evinin olduğu yerde koca bir obruk oluşur.”
Konya'da sık görülen obruk oluşumu ve sebepleri VİDEO
'BEBEĞİN BEŞİĞİ ÇAMDAN' NİNNİSİ DE OBRUKLARA DAYANIYOR
Bu efsanenin anlatıldığı Konya’da şu anda hala içi su dolu olan bir obruğun balıklarının yenilmemesi, asırlarca bu hikayeyi dilden dile dolaştırır.
Yerli halk, Perşembe geceleri obruktan gelinin ninni ve beşik sesini duyduğunu iddia ederek, “Bebeğin beşiği çamdan, yuvarlandı düştü damdan” ninnisinin de öyküsünü anlatır.
Bu asırlarca dillerden dillere dolaşan efsanelerin ardından, günümüzde tüm bu olanların bilimsel açıklamaları aktarılıyor.
OBRUK OLUŞUMU NASIL MEYDANA GELİR
Yeraltı sularının karbondioksitle birleşmesiyle birlikte meydana çıkan karbonik asit, kireç taşının yoğun olduğu toprakları zamanla çözüyor. Çözülen kireç taşlarının oluşturduğu boşluklarda mağaralar meydana geliyor. Belirli bir zaman sonra bu mağaraların çökmesiyle derin çukurlar oluşuyor.
KONYA’DA OBRUKLARA SIK RASTLANILMASININ SEBEBİ
Konya, obruk oluşumunun en büyük etkeni olan yeraltı suları bakımından Türkiye’nin en zengin bölgesi olarak bilinir. Yeraltı sularının 3’te 1’i, Konya Ovası’nda yer almaktadır.
Bu da, asırlardır Konya’da meydana gelen obrukların asıl sebebini açıklıyor.
Bu obruklar arasında 300 metre genişliğe sahip obruklardan, rengi pembeye dönerek oldukça dikkat çeken obruklara kadar çeşitlilik gösteren durumlara rastlanabiliyor.
Yukarıdaki efsanede bahsedilen Obruk mahallesi de, Konya’nın en büyük yeraltı kaynaklarına sahip olan Karatay ilçesinde yer almaktadır. Karatay, yeraltı suları bakımından zengin olmasının yanında, son dönemlerde topraklarda meydana gelen göçüklerle gündeme geliyor.
Daha önceleri şehir merkezinden uzak bölgelerde meydana gelen obrukların zamanla ekili arazilerde görülmesi ve hatta yaşam alanlarını tehdit etmesi, çiftçiyi ve yerleşik halkı tedirgin ediyor.
KONYA’DA İLGİ ÇEKEN OBRUKLAR
Yaz aylarında koyu lacivert, yeşilimsi bir renge sahip olan obruklar, yaz sonuna doğru çivit mavisi ve berrak bir rengi almasıyla da dikkat çekiyor. Ancak bunların içerisinde bir dönem pembeye dönerek herkesin dikkatini çeken Meyil Obruk Gölü, uzun süre gündemde kaldı.
1 kilometreden fazla bir çapa sahip olan Meyil Obruk Gölü’nün pembeye dönmesinin nedeni de, suların azalmasıyla meydana gelen bakteri patlaması olarak belirtildi.
OBRUKLARA YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR
2000’li yıllarla birlikte tüketimin artması, yeraltı kaynaklarının azalarak obruk sayılarının artmasına neden oldu. Bununla birlikte meydana gelen çok sayıda obruk endişe oluştururken, sadece Konya’da yer alan 600 obruğa karşı bir risk haritası oluşturulmasına karar verildi.
2020 yılının Temmuz ayında Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD), risk haritası oluşturarak obrukların meydana gelmesi muhtemel yerleri belirleme ve risk oranını en aza düşürme çalışmalarına başladı.
OBRUK OLUŞUMUNUN ÖNCEDEN TESPİT EDİLMESİ
2008 ve 2009 yıllarında Karapınar’da meydana gelen obrukların vatandaşlar için de risk oluşturmaya başlamasıyla yürütülen çalışmalar, tıpkı depremdeki gibi ilerliyor.
Depremlerde yer ve büyüklük belirlenebilirken belirli bir tarih verilememe durumu, obruklar için de geçerli. Bir obruğun alanı gibi temel sonuçlar tespit edilebilirken, ne zaman oluşacağını belirlemek gelinen noktada mümkün değil.
Tüm çalışmalara rağmen tıpkı depremdeki gibi obrukların ne zaman oluşacağının tespit edilememesi, halkın da endişesini ve korkularını gidermiyor. Evlerine 20 metrelik mesafe oluşan obruklar, vatandaşlarda büyük bir tedirginliğe neden oluyor.
DÜNYADA DİKKAT ÇEKEN OBRUKLAR
Obrukların tek oluşum gösterdiği yer elbette Türkiye değil. Dünya genelinde de derinliği kilometreleri bulan devasa obruklar yer almaktadır.
Orta Amerika’da bulunan Belize’deki Büyük Mavi Çukur, dünyanın en gizemli su altı obruğu olarak UNESCO Dünya Mirası listesine girdi.
DÜNYANIN EN BÜYÜK OBRUĞU
Çin’de bulunan Xiaozhai Tiankeng ve diğer adıyla Cennet Çukur da, dünyanın en büyük obruğudur. Yerel halkın eski çağlardan beri bildiği Cennet Obruğu, turizmi de sağlamak için 2800 basamaklı bir merdivenle ziyarete açıldı.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış