
Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki tansiyonun artması sonucu, 5 Haziran- 11 Haziran 1967 tarihleri arasında, Ortadoğu'nun çehresini değiştiren çarpişmalar meydana geldi. Bu savaş sonucu İsrail; Mısır kontrolündeki Sina Yarımadası ve Gazze Şeridi'ni, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni ve Ürdün'ün elindeki Bati Şeria ile Doğu Kudüs'ü işgal etti.
Savaşın ilk günü İsrail, Mısır'ın güçlü hava filosunu harekete geçemeden yoketti.1967 yılının 5 Haziran sabahı saatler 7.10'u gösteriken İsrail'den kalkan savaş uçakları radarlara yakalanmamak için çok alçaktan uçtular. Mısır üzerine geldiklerinde de 17 kola ayrıldılar. Hedefleri 17 ayrı üsdeki Mısır uçaklarıydı. Bombardıman sırasında Mısır hava kuvvetlerinin çok büyük bir bölümü yok oldu. Aynı gün Suriye ve Ürdün savaş uçakları da İsrail bombalarından nasibini aldı.
Ürdün'e giren İsrail birlikleri Batı Şeria kentlerini teker teker ele geçirdi. Beytüllahim, El Halil, Jenin, Nablus ve... Doğu Kudüs...
İsrail Savunma Bakanı Moşhe Dayan ve Genel Kurmay Başkanı İzak Rabin Doğu Kudüs'e Yahudi halkının sevinç çığlıkları içinde girdi. İsrail halkı önüne gelen askerleri öperken, Dayan, Kubettüs Sahra'nın tepesine çekilen İsrail bayrağının derhal kaldırılması emrini verdi. Ağlama duvarına hücum eden Yahudilere yer açılması için duvarın önündeki ve çoğu Müslümanlara ait evler bir gecede buldozerlerle yerle bir edildi.
6 Gün Savaşı olarak da bilinen çarpismalar sonucu İsrail, kontrolündeki topraklari 2 kat genisletti. Elde edilen zafer hem İsrail'de, hem de destekçilerinde büyük bir güven ve iyimserlik yaratti.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ise, "savaş yoluyla toprak elde etmenin kabul edilemezliğini" vurgulayan 242 no'lu kararıyla İsrail'e, işgal ettiği topraklardan çekilmesi çağrısında bulundu. BM verilerine göre, 1967 savaşının ardından 500 bin Filistinli Mısır, Lübnan, Suriye ve Ürdün'e sığınmak zorunda kaldı.
68 bin 300 kilometrekarelik bir alanı, Ürdün, Suriye ve Mısır topraklarını işgal eden İsrail sınırlarını altı günde ikibuçuk kat genişletmiş oldu... Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen de İsrail bu toprakları elinde tutmaya devam ediyor. Kudüs, hiç bir devlet tanımasa da sonsuza kadar ve bölünmez başkent ilan edildi.
Dindar Yahudiler bu toprakların ele geçirilmesiyle mesih çağının başladığını duyurdu. Eskiden Yahudilerin Kudüs'ten atılma günü oruç günüyken 1967'den sonra aynı gün şenliklerle kutlanan Kudüs gününe çevrildi.
Savaştan sonraki ilk haftada yaklaşık 200 bin Yahudi yani o zamanki nüfusun onda biri bu yeni ele geçirilmiş topraklara, özellikle de Doğu Kudüs'e hücum etti. Oysa bugün Batı Kudüs'ün taksi sürücüleri Doğu Kudüs'e gitmiyor.
Bölgeye barış gelebilmesi için İsrail'in 1967 öncesi sınırlarına çekilmesi de bütün dünyanın kabul ettiği bir görüş.