
Tüm dünyanın gündemi şu anda koronavirüs. Ancak tarihe kısa bir yolculuk yaptığımızda, koronavirüsten kat kat daha tehlikeli bir virüs daha karşımıza çıkıyor: İspanyol gribi.
Birinci Dünya Savaşı sonlarında, tarihler 11 Mart 1918'i gösterdiğinde ABD'nin New Mexico eyaletinde, ölümcül bir virüs vakası ortaya çıktı.
H1N1 virüsünün (bilinen adıyla domuz giribi) bir alt türünün yol açtığı ölümcül salgın, ilk başlarda önemsenmese de 1918'in son aylarına doğru Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkeye hızlı bir şekilde yayıldı.
Birinci Dünya Savaşı'nın son yıllarında bütün dünyayı etkisi altına alan ve İspanyol gribi olarak adlandırılan ölümcül grip salgını, bazı tarihçilere göre savaşı bitiren en önemli etkenlerin başında gelmiştir.
BELİRTİLERİ ŞAŞIRTMIŞTI
İspanyol gribine yaklanan hastalarda gözlemlenen belirtiler, normal grip belirtilerinden oldukça farklıydı. Solunum güçlüğü yaşayan hastaların yüzü daha sonra kızıl bir renge bürünüyor ve ardından bu renk maviye dönüyordu. Hastalar öldüğünde ise yüzleri simsiyah hale geliyordu.
Yıllar sonra açılan bazı toplu mezarlardan alınan örnekler sonucunda, domuz gribine sebep olan H1N1 virüsü örneklerine rastlansa da 2005'te Ann Reid ile birlikte virüsün gen dizilimini bulan Amerikalı bulaşıcı hastalıklar uzmanı Jeffery Taubenberger, hâlâ cevaplayamadıkları birçok sorunun olduğunu söylüyor.
Bu nedenle, İspanyol gribi adı verilen virüs salgınının üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen virüsün ardındaki sır perdesi henüz aralanmış değil.
ADINI NEREDEN ALIYOR
İspanyol gribi aslında ilk olarak ABD'de ortaya çıktı ve buradan bütün dünyaya yayıldı.
Salgının İspanyol gribi olarak adlandırılmasının sebebi ise İspanya'nın, Birinci Dünya Savaşı'nda yer almamış olması.
Savaşa katılan ülkelerde uygulanan askeri sansür nedeniyle Avrupa devletlerinde, bu salgından hiç söz edilmedi.
Ancak salgın konusunu ilk olarak İspanyol basını gündeme getirdiği için, salgının adı İspanyol gribi olarak kaldı.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış