Okul döneminde çocuklarınızın bağışıklığını korurken gelişimine katkı sağlamanın en sağlıklı yolu, dengeli bir beslenme düzeni oluşturmaktır. Özellikle zararlı paketli ürünlerin tüketimini sınırlandırmak oldukça önemlidir.
Okulların açılmasıyla anne babalara çocuklarının sağlıklı beslenme düzenlerini sağlamak konusunda büyük görev düştüğünü belirten Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Tuanna Ak, çocukların beslenme çantasının sağlıklı besinlerle dengeli oluşturulması gerektiğini söyledi.
HER ÖĞÜNÜ AYRI AYRI BELİRLEYİN
Diyetisyen Tuanna Ak, çocukların beslenme çantasında olabilecek gıdaları şöyle sıraladı: “Süt, yoğurt, ayran veya kefir, beyaz peynir, haşlanmış yumurta, mevsim veya söğüş salata, patates salatası, zeytinyağlı sebze yemekleri, çiğ kuru yemişler (badem, fındık, ceviz, kaju vb.), termoslarda taze sıkılmış meyve suları, kuru meyveler, mevsimine uygun taze meyveler, ev yapımı kek, kurabiye veya börekler, tam buğdaylı makarna, rafine edilmemiş undan yapılmış ekmekler.”
Diyetisyen Ak, besinlerin beslenme çantasına tek tek koyulabileceği gibi kanepe, sandviç, krep, ev yapımı mini pizza, karışık meyve salatası, dürüm gibi seçeneklerle de çocuğun öğününün daha eğlenceli hale getirebileceğini ifade etti.
Kahvaltıda yumurta, peynir, süt, ceviz, pekmez, ekmek, domates, salatalık tüketen bir çocuğun öğle yemeğinde beyaz peynirli, yeşillikli, domatesli tam buğday ekmeği kullanılarak yapılmış bir sandviç tüketebileceğini söyledi. Bu besinlere ek olarak badem, kefir, muz gibi besleyici gıdaların da beslenme çantasında yer alması gerektiğini ifade etti. Diyetisyen Ak, besinlerin miktarlarının yaş grubuna, çocuğun vücut ağırlığına ve fiziksel aktivitesine göre belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Çocukların akşam menüsünün geniş yelpazede düşünülüp ailesine eşlik ederken zorlanmayacağı şekilde, sağlıklı ve gün içinde tükettiği besinlere çeşitlilik katarak oluşturulması gerektiğini işaret eden Diyetisyen Ak, “Çocuklar için menü oluştururken temel noktanın çeşitliliğin bol, porsiyonların küçük olduğu tabaklar oluşturmak olduğunu söyleyebiliriz. Izgara köfte, haşlanmış soğuk patates ve yeşillikler ile oluşturulmuş bir salata, ayran veya haşlanmış tavuk, cevizli erişte, yoğurt veya zeytinyağlı barbunya, ekmek, cacık şeklinde menüler oluşturulabilir.” diye konuştu.
Okul çağının çocukların yaşamları boyunca edinecekleri alışkanlıkları kazandıkları, beslenme şekilleriyle yetişkinliklerinde taşıyacakları hastalık profilini oluşturdukları bir dönem olduğunu vurgulayan Diyetisyen Ak, bu yüzden karbonhidrat-protein-yağ-vitamin-mineral-lif-çeşitlilik dağılımının dengeli ve gereksinimi karşılar şekilde olmasının önemli olduğunu belirtti.
BİR GÜNLÜK ÖRNEK MENÜ
Diyetisyen Ak, bir günlük örnek bir ilkokul çağı çocuğu menüsünde neler olması gerektiğini ise şöyle anlattı:
Kahvaltı: Haşlanmış yumurta veya omlet, beyaz peynir, ceviz, pekmez, mevsimine göre söğüş sebze, yeşillik, 1 bardak taze sıkılmış meyve suyu, tam buğday ekmeği
Ara öğün: Kuru meyve + çiğ badem
Öğle yemeği: Izgara köfte-yeşillikli-domatesli tam buğday ekmeği ile sandviç, sade kefir, muz
Ara öğün: 1 porsiyon taze meyve salatası veya 1 dilim meyveli ev keki
Akşam yemeği: Fırın balık, salata, tam buğdaylı makarna veya tam buğday ekmeği, ayran
Ara öğün: 1 bardak süt.
CEVİZ - FINDIK- BADEM ÜÇLÜSÜYLE KONSANTRASYONUNU ARTIRIN
Çocukların zihinsel konsantrasyonunu artıracak besinler konusunda da önerilerde bulunan Diyetisyen Ak, “Dengeli bir beslenme planı, sağlıklı seyreden bir kan şekeri, yeterli su tüketimi ve düzenli yapılan bir kahvaltı zihinsel konsantrasyonun temelini oluşturur. Sağlıklı yağ kaynakları beyin için mükemmel enerji kaynaklarıdır; ceviz, fındık, badem, avokado, zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı, yağlı balıklar tüketilmelidir. Yüksek antioksidan ve antosiyanin kaynağı yaban mersini-böğürtlen-frenk üzümü, rafine edilmemiş tahıllar, kolinden zengin yumurta sarısı, içerdiği kurkumin ile zerdeçal beslenmeye eklenmelidir.” diye konuştu.
Abur cubur merakından çocukları uzak tutmanın da son derece önemli olduğuna işaret eden Diyetisyen Ak, şunları söyledi: “Birçok hastalığın temeli olan ve çocuklarda artık çok sık gördüğümüz obezitede abur cuburların payı oldukça büyüktür. Çocuklar okul çıkışına doğru ara öğün yapmaya teşvik edilebilir. Ara öğünün sağladığı tokluk hissi okuldan çıkışta gördüğü abur cuburlara olan ilgisini azaltacaktır. Gıda sektörünün gelişmesiyle içeriği daha sağlıklı hale getirilmiş ürünler raflarda bolca yerini almış bulunmaktadır. Paketli gıda tüketimini bunlardan yana kullanarak abur cuburlara yönelim azaltılabilir. Ancak ebeveynler bu ürünleri satın almadan önce doğru etiket okumayı öğrenmeli ve gerçekten temiz içerik araştırması yapmalıdır. Tüm bunların en güzel hali evde sağlıklı malzemeler ile hazırlanmış ev keki, taze ve kuru meyveler, taze sıkılmış meyve suları, çiğ kuru yemişlerdir.”
SALGINA KARŞI BAĞIŞIKLIĞI ARTIRMANIN ŞİFRESİ OMEGA-3
Halen etkisini sürdüren koronavirüs salgına karşı çocukların bağışıklık sistemini güçlü tutması gerektiğine de dikkat çeken Diyetisyen Ak, “Güçlü bir bağışıklık sistemi için öncelikle diyette protein yeterli miktarda alınmalı, Omega-3 kaynakları (somon, keten tohumu, ceviz, semiz otu, brokoli vb.) eksik edilmemeli, vitamin, mineral ve liften zengin sebze ve meyveler mutlaka beslenme programında olmalı, doymamış yağ asitlerinden zengin zeytinyağı ve yağlı tohumlar (ceviz, fındık, badem, fıstık vb.), önemli diyet lifi kaynağı olan tam tahıllar arttırılmalı; rafine şeker, doymuş yağ, trans yağ, tuz içeren besinlerden uzak durulmalıdır. Bağışıklık sistemi ve bağırsaklar arasındaki bağlantı düşünülürse çocukların probiyotikler açısından zengin beslenmesi sağlanmalıdır. Düzenli uyku ve fiziksel aktivite bağışıklık sisteminin güçlü kalmasında oldukça önemlidir.” diyerek sözlerini noktaladı.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış