Çocukluk çağı lösemilerinin, bir yıllık süreçte, 100 bin kişilik bir toplumda 3 veya 4 olgu olarak ortaya çıktığını ifade eden uzmanlar, Türkiye’de yılda bin 200 civarında çocuğa lösemi tanısı konulduğuna işaret ediyor.
Her yıl 2-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Lösemili Çocuklar Haftası vesilesiyle, çocukluk kanserlerinin farkındalığı artırılmaya çalışılıyor. Hastalık belirtilerinin neler olduğunun bilinmesi erken teşhisin kapılarını aralarken, aynı zamanda, tedavilerdeki başarı oranlarını etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
LÖSEMİ HASTALIĞININ BELİRTİLERİNİN BİLİNMESİ HAYAT KURTARIR
Gelişimi normal olan bir çocukta ardı sıra gelen tekrarlayan enfeksiyonlar, ısrar eden burun kanaması, diş eti kanamaları, idrar veya kakadan kan gelmesi, boyunda yeni çıkan lenf dokusu büyümeleri, ilerleyen solukluk, ısrar eden ve uykudan uyandıran kemik ağrıları gibi birçok farklı semptom gözlenebilir. Her çocukta ağrı, enfeksiyon, lenf nodu büyümesi ve morluk gibi semptomlar gözlenebiliyor. Lösemi gibi ciddi hastalıklarda ailelerin çocuklarını iyi gözlemlemeleri hayat kurtarır. Bu semptomlar tekrarlıyor, ısrarlı bir şekilde ilerliyor ve bir arada gözlemleniyorsa, aileler çocuklarını mutlaka bir Aile Hekimi veya Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanına götürmelilerinde fayda var.
TEDAVİDE ÜMİT VEREN GELİŞMELER VAR
Lösemide tedavi oranları yüzde 85’lere kadar yükseldi. Elbette alt grupları ve hastalık yaygınlığına göre farklı oranlar söylenebilir, ancak bugünün koşullarında ağır ve uzun bir tedavi süreci olmakla birlikte, çocukların büyük bir kısmı tam olarak tedavi edilebilmektedir.
Tanı sonrasında yaklaşık 1 aylık yatış sürecinde kemoterapinin ana tedavi yöntemini oluşturuyor. Buna ek olarak gereken hastalarda Radyoterapi (Işın Tedavisi) ve Kök Hücre Nakli tedavileri kullanılabilir. Ayrıca destekleyici tedavi olarak kan transfüzyonları ve antibiyotik gibi ilaçlarda tedaviye eklenebilir. Son 5-10 yıldır hedefe yönelik tedaviler (Akıllı İlaçlar) ve hücresel tedaviler (CAR T Hücreli) kullanılmaya başlanmıştır.
KORUNMA MÜMKÜN MÜ?
Yapılan araştırmalar, hastalığın gelişimine neyin neden olduğu halen tam anlaşılamadığını söylüyor. Radyasyon, boya sanayinde kullanılan bazı kimyasallar, bazı genetik hastalıklar gibi bilinen bazı faktörler olmakla birlikte olguların büyük bir çoğunluğunda bir neden bulunamıyor. Ancak yine de tüm çocukların mümkün olduğunca doğal beslenmesi, endüstiriyel paketlenmiş hazır gıdalardan uzak durması, sebze ve meyve tüketiminin artırılması ve düzenli eksersiz ve spor yapması şiddetle tavsiye ediliyor.
Toplum olarak bu hastalıkla mücadeleye verebileceğimiz destekler ise şu şekilde sıralanabilir;
- Düzenli kan bağışı,
- Kızılay aracılığı ile Kemik İliği Donörü olmak,
- Lösemi ile ilgilenen sivil toplum kuruluşları ve derneklere destek olmak.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış