Plasenta yapışmasına dikkat: Dünyanın sorunu haline geldi
İHA

Özellikle sezaryan doğum esnasında plasentanın rahim duvarına yapışması sonucu bazen rahim alınmak zorunda kalınabiliyor. Bu durum gittikçe yaygınlaşarak dünyanın bir sorunu hale başladı. Yapılan sezaryan sayılarındaki ve rahim içi müdahalelerdeki artış ise plasetanın rahim duvarına yapışma riskini artıran faktörler arasında yer alıyor.

Plasenta yapışmasına dikkat: Dünyanın sorunu haline geldi

BİRDEN FAZLA SEZARYANA DİKKAT

Birden fazla sezaryan doğum yapanlarda ise durum biraz daha farklı seyredebiliyor. Sezaryan sonrası gebeliklerde plasentanın tesadüfen sezaryan dikişinin olduğu yere yapışması sonucu durum, rahmin aşağı bölgesine ve başta mesane olmak üzere komşu organlara yayılabiliyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Özdemir, şunları vurguladı: “Daha önceden ultrason muayenesi sırasında teşhisi konmamış ve sezaryen ameliyatı sırasında tesadüfen bebeğin eşinin rahim duvarına yapıştığı (plasenta perkreta) görülürse, plasentayı çıkarmaya çalışmak, ölümcül rahim kanamasına davetiye çıkarabilir. O nedenle plasenta yapışması tüm dünyada kadın doğum hekimlerinin kabusu haline gelmiştir. Kan bankası, yoğun bakım ve deneyimli kişi ya da kişilerin olmaması durumunda, rahim duvarına ve hayati organlara kanser gibi istila etmiş bebeğin eşini çıkarmaya çalışmak, tam bir felaket ile sonuçlanabilir.”

Plasenta yapışmasına dikkat: Dünyanın sorunu haline geldi

RAHMİN TAMAMI ALINABİLİYOR

Prof. Dr. İsmail Özdemir şöyle devam etti: “İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi kadın doğum kliniğimizde son 5 yılda 500’ün üzerinde bu tür ameliyatlardan yaptık. Dolayısıyla deneyimi iyi olan bir kliniğiz. Bu hastalar oldukça kanamalı vakalardır. Ancak ameliyatı mümkün olduğunca kanatmadan yapma hususunda deneyimlerimizi geliştirdik. Son 4 yıldır neredeyse komplikasyonumuz yok. Kan transfüzyonuna nadiren ihtiyaç duyuyoruz. Bütün bu deneyimlerimize rağmen, her vakayı ilk günkü gibi ciddiye alıyoruz, zira bu vakalarda nerede ne olacağı hiç belli olmuyor. Bu vakaların hafife alınır tarafı yoktur. Bu tür gebelerin sezaryen ameliyatı sırasında bebek çıkarıldıktan sonra rahimleri tüm dünyada genellikle alınmaktadır. Özellikle genç yaştaki hastalar rahimlerini kaybedebiliyorlar. Genç yaşlarda bu durum onlar için çok yıkıcı olmaktadır. Kliniğimizin bir başka başarısı ise rahim koruyucu ameliyatlar yapıyor olmamızdır. Yani rahmi yerinde bırakarak bu ameliyatları yapıyoruz. Plasentanın rahim duvarına yapışık olan rahim parçasını çıkardıktan sonra, kalan kısmı eski haline getirmek için rahmi özenle dikiyoruz. Bu ameliyatlardan sonra bazı hastalarımız tekrar gebelik isteyebiliyorlar. Tekrar bebek sahibi olmak isteyen uygun olan hastalarımıza danışmanlık da veriyoruz. Rahmim alınmasın diye bize İstanbul dışından gelen hastalarımız oluyor. Onların mutluluğunu görmeye değer. Edindiğimiz tecrübeler bize, bu rahimlerin yüzde 90’ının alınmayabileceğini gösteriyor.”

Plasenta yapışmasına dikkat: Dünyanın sorunu haline geldiPlasenta yapışmasına dikkat: Dünyanın sorunu haline geldi

Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)