Yatak odanızda bulundurmamanız gereken 8 şey
Gizem Bozdağ

Bazı insanlar yatak odalarına sadece uyku zamanı geldiğinde girerler, bazıları ise günlük aktivitelerinin çoğunu bu odanın içinde yapar. Yatağında otururken yemek yer veya hemen yanındaki koşu bandında koşarlar. Ancak burada kendilerini rahat hissedebilseler de tüm bunları bu odada tutmak, hayal bile edemeyecekleri şekillerde zararlı olabilir. İşte, yatak odanızdan uzak tutmanız gereken eşyalardan bazıları;

Yatak odanızda bulundurmamanız gereken 8 şey

1. AYAKKABILARINIZ

İnsanların eve girmeden önce ayakkabılarını çıkarmalarının temel nedeni hijyendir. Ayakkabılarımız çok sayıda bakteri ve kir taşır ve bunların hepsi güzel halınıza takılıp onu lekeleyebilir. Ancak, birçok insanın evlerinin dışında bir ayakkabı rafı yoktur, bu nedenle ayakkabılarını girişin hemen yanında, bazen yatak odasında bırakırlar. Yapılacak en iyi şey, ayakkabılarınızı kapının dışında çıkarmak ve onları saklama yerinize taşımaktır. Ayakkabılarınızı ne pahasına olursa olsun yatağınızın yakınına koymaktan kaçının.

2. ÇALAR SAATİNİZ YA DA TELEFONUNUZ

Alarm kaygısı, insanların alarmlarının düzgün çalışacağına güvenmedikleri bir korkudur. Ayrıca yeterince uyumadan onları uyandırmaktan korkarlar. Bu endişe, birçok insanın gece yarısı uyandığında çalar saatine bakıp uyumak için ne kadar az zamanlarının kaldığını düşünmesinden kaynaklanmaktadır. Bu, saati, zil sesini duyacak kadar yakın olan farklı bir odaya taşıyarak düzeltilebilir. Ayrıca her gece tam bir gece uykusu aldığınızdan emin olarak bir saatten tamamen kurtulabilirsiniz. Beyin kendisi tarafından uyanır uyku döngüsü oluşturabilirsiniz. Ancak, hemen hemen aynı nedenlerle telefonunuzu erişemeyeceğiniz bir yerde de tutmalısınız. Saati ve ekranda beliren tüm mesajları ve alarmları sürekli kontrol etmek istemezsiniz.

3. AİLE FOTOĞRAFLARINIZ

Hepimiz aile fotoğraflarını evin etrafında tutma eğilimindeyiz, ancak yatak odasında bu tarz fotoğraflar Feng Shui'ye göre çok yanlış. Bunun nedeni, gece geç saatlerde ailenize bakmanın sizde büyük endişe ve istenmeyen strese neden olabilmesidir. Bu insanlarla ilgili sorumluluklarınızı düşünmeye başlıyorsunuz ve onlar bir şey mi yaşıyorlar diye endişeleniyorsunuz. Ölen aile üyelerinin fotoğrafları, sizi bütün gece uyanık tutacak üzücü ve olumsuz bir ortam yaratabilir. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, yatak odası size ve eşinize adanmış bir yer olmalı ve başka hiç kimse olmamalıdır.

4. EGZERSİZ EKİPMANLARINIZ

Egzersiz ekipmanı yer kaplar ve büyük bir eviniz yoksa onu saklamak zor olabilir. Ancak, kesinlikle yatak odasında tutmamalısınız. Bu sadece ekipman artık kullanılmadığında dağınıklığa neden olmakla kalmaz, aynı zamanda yatağınızın yanında bulundurulması gereken en hijyenik şey değildir. Ek olarak, son zamanlarda egzersiz rutininizi atladıysanız, ekipmanınız suçluluk duymanıza neden olabilir. Bu suçluluk sizi geceleri uyanık tutabilir, bu nedenle sizi değerli uykunuzdan mahrum bırakabilir.

5. ÇALIŞMA MASANIZ

Evden çalışırken işinizi dinlenme zamanınızdan ayırmak çok önemlidir. Bunun nedeni, sadece uzanmak istediğinizde beyninizin sorumluluklardan kolayca dağılabilmesidir. Çalışma masanızı yattığınız yerden uzak tutmak yerinde bir tercih olacaktır. Ancak bazen küçük bir alanda yaşadığınızda veya diğer tüm odalar başka amaçlar için kullanıldığında bu mümkün değildir. Sizde de böyle bir durum varsa kesinlikle işinizi yapmak için yatağınıza oturmaktan kaçınmanız gerekir. Sadece duruşunuz için kötü olmakla kalmaz, aynı zamanda dikkatiniz dağılabilir ve daha erken çalışmayı bırakmak için cazip hale gelebilirsiniz. Ayrıca masayı yatağa bakmayacak şekilde çevirebilir veya hatta bir çeşit bölücü oluşturmak için bir perde kullanabilirsiniz.

6. OKUNMAMIŞ KİTAPLARINIZ

Kitapları ailelerinin bir parçası olarak gören o kadar çok insan var ki. Hatta bazıları evlerinde kitap yığmaya alışmış durumda ve hepsini okumak imkansız. Böyle bir durumda koleksiyon dağınıklığa neden olur ve kitaplar yatak odası da dahil olmak üzere evinizin her yerinde tonlarca yer kaplar.

Sorunun çözümü, okunmamış kitaplarınızı bir kitaplık içinde düzgün bir şekilde düzenlemek olacaktır. Şu anda okuduğunuz kitabı yatağınızın yanında tutabilirsiniz. Bu şekilde, henüz okumadığınız tüm diğer kitaplar için stresli hissetmeyeceksiniz, ancak hareket etmek için daha fazla alana sahip olacaksınız; tüm dağınıklığın bir ton toz oluşturduğu gerçeğinden bahsetmiyoruz bile.

7. ISITICI CİHAZLAR

Bir ısıtıcıyı bütün gece açık bırakmak, kuru cilt ve tahrişe neden olarak kaşınmaya neden olabilir. Kalp rahatsızlığı ve astımı olan kişiler, havadaki karbon monoksit seviyelerini artırabileceğinden ısıtıcılara çok dikkat etmelidir. Bu, özellikle gazlı ısıtıcılar için geçerlidir, çünkü asfiksiye bile neden olabilirler. Yapmanız gereken en güvenli şey, yatarken veya odadan çıkarken ısıtıcıyı kapatmaktır.

Isıtıcı açık bir odada olsanız bile, yakınında yanıcı bir şey olmadığından emin olun. Halı kaplı zeminlere koymaktan kaçının; bunun yerine sert bir yüzey tercih edin. Baş dönmesi hissetmeye başlarsanız veya baş ağrısı yaşarsanız, karbon monoksit seviyelerinin tehlikeli bir şekilde arttığının bir işareti olabilir.

8. ATIŞTIRMALIKLAR

Yatak odanızda abur cubur bulundurursanız, mutfaktan çok orada yemek yersiniz. Bu alışkanlık çok sağlıksız çünkü odanızda kalan tüm kırıntılar birçok mikrop ve bakteriyi davet ediyor. Bunun yanı sıra, muhtemelen yatakta yemek yerken, dizüstü bilgisayarınızda veya TV'de bir program izlerken fazla yersiniz. Beyniniz rahat ortam tarafından o kadar dikkati dağılır ki midenizin doyduğuna dair sinyal vermez.

Yatakta yemek yemek de uykunuzu bölebilir. Beyninize yatağın yemek yediğiniz ve TV izlediğiniz bir yer olduğu öğretilir. Yani uyku zamanı geldiğinde hala tam çalışma modundadır ve motorları kapatması gerektiğini anlayamaz.