
Kanola, tanesinde bulunan yüzde 38-50 yağ, yüzde 16-24 protein, zengin oleik ve linoleik asit miktarı ve yağının kaynama noktasının yüksek olması sebebiyle önemli bir yağ bitkisi olarak belirtilir.
Genetik kökeni Anadolu olan kanola, ülkemizde kolza veya rapiska olarak da bilinir.
PETROL BAZLI YAĞLARIN YERİNİ ALIR
Yağı, bitkisinin aksine, zararlı olmadığından insanlar ve çiftlik hayvanları için gıda maddesi olarak kullanılır. Kanola yağının, tıpkı soya fasulyesi yağında olduğu gibi gıda dışı kullanım alanları da bulunur. Spot piyasalardaki fiyatının durumuna göre mum, ruj, sanayi yağları, gazete mürekkebi, bioyakıt gibi ürünlerin üretiminde yenilenemez petrol bazlı yağların yerini alır.
EKİMİ BİR ARA YASAKLANDI
Dünyada yıllık üretimi 22 milyon ton civarındadır. Türkiye’ye 1960'lı yıllarında getirilmiş ve Trakya'da ekim alanı bulmuştur. Kolza ürününün yağında insan sağlığına zararlı erüsik asit, küspesinde de hayvan sağlığına zararlı glukosinolat bulunması nedeniyle 1979 yılında ekimi yasaklanmıştır.
ESÜRİK ASİT İÇERİĞİ DÜŞÜRÜLÜNCE YENİDEN ÜRETİME BAŞLANDI
Sonrasında yapılan ıslah çalışmalarıyla çeşitlerdeki yüzde 45-50 oranındaki erüsik asit içeriği, yüzde 0 düzeyine düşürülünce bitkisel yağ ihtiyacı için yeniden üretime alınmasını sağlamıştır.
Konala ekimi Almanya gibi başta gelen AB ülkelerinde yaygındır ve yağından biyolojik dizel üretilip, dizel araçlarda tercih edilir.
Yabancı ot türleri arasında yer alan konala, gıda sanayiinde nötr özelliği sebebinden dolayı kızartma veya konserve yağ olarak kullanılmaktadır.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış