Kanuni’nin dört katlı tacı
Selen Kaldırım

Padişahlar çok büyük tarihî, maddi ve manevi değere sahip olmalarının yanı sıra, her biri birer sanat eseri niteliğinde olan kıyafetlerle süslenirdi. Sultanların kimliğiyle ilişkilendirilen kıyafetlerin kültürel olduğu kadar, siyasi bir maneviyatı da vardı. Kaftanlarından ipek kumaşlarına, yüzüklerinden tacına; tüm bu hazine Osmanlı İmparatorluğu sultanlarının tarihi parçaları.

OSMANLI’NIN İHTİŞAMLI BAŞLIKLARI

Osmanlı’da en önemli statü simgelerinden biri olması açısından başlığa çok önem verirlerdi. Padişahlar törenlerde ve kabul günlerinde “horasanî”, “mücevveze”, “selimî” ve “katibî” denilen başlıkları giyerlerdi. Bu parçaları gerek müzelerden, gerekse dizilerden tanıyoruz. Daha önce Osmanlı’nın sarığını, kavuğunu, fesini gördük ama Kanuni’nin dört katlı altın tacından gözümüzü alamadık.

Kanuni’nin dört katlı tacı

Roma-Cermen İmparatoru Şarlken

Muhteşem Süleyman'ın 4 katlı Tacı

KANUNİ’NİN DÖRT CİHANI EZEN TACI

Batıda Muhteşem Süleyman, Doğuda Kanunî Sultan Süleyman, Osmanlı İmparatorluğu’nun ‘Türk Asrı’, bir cihan padişahıydı. Tıpkı kendisi ve fetihleri gibi, giydikleri de düşmanı ezip geçiyordu.

Kanuni’nin dört katlı tacı(Kanuni Sultan Süleyman'ın 4 katlı tacı)

HER KAT BİR İMPARATORLUĞU TEMSİL EDİYOR

İşte dillere destan o taç: Dört ayrı kat doğu, batı, kuzey ve güneyi temsil ediyor. Yani Asya Hakan’ını, Roma Sezarlığı’nı, Trabzon ve Mısır sultanlığını temsil ediyor. Bir cihan padişahlığını ifade ediyor. Taç, üzerindeki şilin inceliği, hem papalık tacına, hem de Habsburg İmparatoru ’nun tacına ve savaş miğferine atıfta bulunuyor. İhtişamıyla da adeta ezip geçiyor.

Kanuni’nin bu tacı, sultanlara yarışır bir tasarım olmasının yanı sıra, bu denli uzun ve silindir şeklinde olması da düşmana verilen aşağılayıcı bir mesaj ve üstünlüğün göstergesiydi.

Kanuni’nin dört katlı tacı