
İnsanlığın gelişim sürecinde gizemli her bir unsur her alanda ilgi çekti ve bu tasavvufta da kendini gösterdi. Her şeyde yaratanın yansımasının olduğunu savunan ve onu arayan tasavvuf, günümüze kadar birçok eserle geldi.
Elbette adı geçecek çok eser ismi vardı; ama biz sizin için 10 tanesini derledik.
A’mâk-ı Hayâl
İsmi Arapça kökenli ve günümüz Türkçesi karşılığı “Hayâlin Derinlikleri” olan bu eser, Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi’nin kaleminden 1910’da çıktı.
Romanın kahramanı Râci’nin, çoğu ontolojik, hayata karşı sorduğu soruları vardı ve Aynalı Baba’nın ruhuna üflediği ney, onu hayâllere sürükledi. Her hayâlinde başka bir dünyadaydı ve her birinden bir hikâye doğdu. İşte bu eser, tasavvufu, özellikle de Vahdet-i Vücûd inancının bir yönünü içeriyordu. Ayrıca farklı dinlere de değiniyor; mistik düşünceler açığa çıkarıyordu.
A'mâk-ı Hayâl
Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi
Kaknüs Yay.
Çev.: Serkan Özburun
S.: 192
Kitabı satın almak için: D&R
Divan-ı Hikmet
Allah aşkı ve Peygambere sevgisini konu edinen Divan-ı Hikmet, Hoca Ahmed Yesevî tarafından yazıldı. Eser, “Kutadgu Bilig”den sonra bilinen eski örneklerden biriydi ve Türk Tasavvuf Edebiyatının ilk eseriydi.
Genel hatlarıyla bu dünyaya duyulan şikâyetten ve cennet ile cehennemin tasvirinden bahsediyordu. Amed Yesevî, kendisinin izinden gelecek Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli gibi isimler için de bir ilham kaynağı olacaktı.
Divan-ı Hikmet
Hoca Ahmed Yesevî
Sağlam Yay.
S.: 656
Kitabı satın almak için: D&R
Garibnâme
Tasavvuf ile birlikte Türklerin eski kahramanlık hikâyelerini de anlatan bu eser, Âşık Paşa tarafından 1329’da kaleme alınmış 12.000 beyit içeren tasavvufî bir mesnevîydi. Ayrıca ahlakî, felsefî ve de psikolojik bir eserdi.
Âşık Paşa, Türkçeye önem verdiğinden eserini Türkçe yazmıştı ve kendi dönemi için Türkçenin en güzel örneklerindendi. Bu yönüyle dönemin dini anlaması açısından bir fırsattı.
Garibnâme
Âşık Paşa
Türk Dil Kurumu Yay.
S.: 531
Kitabı satın almak için.: D&R
Makalat
Arapça yazılmasına karşın İslamiyet’in genel hükümlerini Türklerin rahatlıkla anlayabildiği bu eser, Hacı Bektaş Veli tarafından 13. yy’da kaleme alındı. Dini, ahlâkı ve hoşgörüyü elen alan eserin, özelikle Alevî – Bektaşî inancındaki dört kapı, “Şeriat, Tarikat, Marifet, Hakikat” ve her bir kapıya ait on makam ana konusuydu.
Allah’ın varlığı ve birliğini kabul etmek, O’ndan gelip yine O’na döneceğimizi bilmek eserin değindiği en güzel noktaydı ve ayrıca Adem’in yaratılışın, şeytana kadar her bir konu da işlenmişti.
Makalat
Hacı Bektaş Veli ,
Demos Yay.
S.: 206
Kitabı satın almak için: D&R
Mantıku’t-Tayr
İsmi Farsça kökenli ve günümüz Türkçesine “Kuşların Diliyle” çevrilen, kuşlarla ilgili bir hikâye ve sembollerle tasavvufun yaşam biçimini anlatan bu eser, Şair Ferîdüddîn-i Attâr tarafından 4724 beyit şeklinde mesnevî tarzda kaleme alındı ve Tasavvuf Edebiyatının önemli eserleri arasında yer edindi.
Tasavvufi bir tema ile insanın tasavvuf yolunda bilgilenmesini sağlayan öğretici bir kitaptı. Kuşlardan yola çıkarak kurulmuş kurgu, aslında insana kendi varlığını anlatıyordu.
Mantıku't-Tayr
Ferîdüddîn-i Attâr
Kaknüs Yay.
Çev. Mustafa Çiçekler
S.: 432
Kitabı almak için: D&R
El-Münkız Mine’d-Dalâl
Yaşamı boyunca hakikati arayan, her şeyi sorgulayan İmam Gazâli, bu eseri manevi kurtuluşu nasıl bulduğunu anlatmak için yazdı. Bir nevi ünlü düşünürün iç hesaplaşmasının ürünüydü. İslam dünyasına ve Tasavvuf Edebiyatına büyük bit hizmetti.
Her görüşte insanın ufkunu genişletecek ve bunu yaparken de sarsacak bir kaleme sahipti. Kendi varlığından dahi şüphe etmiş ve “Onun varlığı açıktır. İnsanın kendi varlığına dair hiç şüphe yoktur. İrade ediyorum, demek ki varım” düşüncesinden yola çıkmıştı. Tıpkı Descartes gibi; ama ondan 500 yıl önceydi.
El-Münkız Mine’d-Dalâl
İmam Gazâli
Gelenek Yay.
S.: 127
Kitabı satın almak için: D&R
Risale-i Gavsiyye - Risaleler
Özellikle sufi çevrelerce çok önemli bir yeri olduğu kabul edilen bu eser, Kadirilik tarikatının kurucusu Abdulkadir Geylani tarafından kaleme alındı. Okuyucunun ufkunu genişleten risale, gerçek bir tevhid örneğiydi.
Temel konusu, zâhir ve bâtın olmak üzere iki yönü olan dinimizde bu iki yönün birbirinden ayrılmadığıydı. Yine de ehli zâhir sadece dış görünüşe bakarak hakikatlerin suretinde kalırken; bâtın ehli ise, insanın özüne bakıldığından görünenin ve idrak edilenin daha geniş çapta olduğuydu. Bu risale okunurken, bu bakış açısı dikkate alınmalıydı.
Risaleler
Abdulkadir Geylani
İnsan Yay.
Doç. Dr. Dilaver Gürer
S.: 288
Kitabı satın almak için: D&R
Gülşen-i Râz
Tasavvufun Vahdet-i Vücûd bölümüne ait olan bu eser, Halveti şeyhlerinden Mahmûd-ı Şebusterî tarafından kaleme alındı.
Nicelik bakımından küçük, nitelik bakımından bu eser, farklı çevrelerde büyük ilgi gördü ve Tasavvuf klasikleri arasındaki yerini aldı. Farklı zamanlarda ve yerlerde birden çok şerhi yazıldı. Birçok âlime ilham kaynağı olan bu eser, tüm beyitlerinin şerhinden başka bir de müstakil beyitlerinin şerhinden oluşan veya ondan feyz alınarak oluşturulmuş birçok eser yazdırmıştı. Tasavvuf için oluşacak renk kartelasında Gülşen-i Râz, bir ana renkti.
Gülşen-i Râz
Mahmûd-ı Şebusterî
İlk Harf Yay.
Çev.: Ahmed Avni Konuk
S.: 221
Kitabı satın almak için: D&R
Kitabu’l-vahid ve’l-Vahde
İslam düşünürü Farabî’nin aslında birçok eseri gün yüzüne çıkmıştı; ama bu eseri, pek bilinmiyordu.
Kitap, Aristotalesçi ve Yeni Platoncu felsefe geleneğinin izlerini taşıyordu. Kendinden sonra oluşacak bir felsefik yaklaşımın ilk adımını atmıştı. “Hiçbir şey kendiliğinden yok olmaz. Böyle olsaydı, var olmazdı” demişti. Üstelik bunu “Hiçbir şey yoktan var olmaz ve hiçbir şey vardan yok olmaz” diyen Kimyacı Lavoisier’den yedi asır önce söylemişti.
İslam Düşüncesinde Bir Metafiziği ve Farabi’nin el-Vahid ve’l-Vahde İsimli Eseri
Cevdet Kılıç
Fecr Yay.
S.: 195
Kitabı satın almak için: Nobelkitap
Tavasin "Enel Hak"
Bu eser, 9. yy’dan bu yana izleri silinmeyen bir düşünür olan Hallac-I Mansur tarafından kaleme alındı.
Mansur, Tasavvuf felsefesinde insanın "Tanrılaşma” fikrini ortaya koymuş, bunu kişiliğiyle özdeşleştirmişti ve bunu hayatıyla ödedi. Belki de bu yönüyle olsa gerek, kendinden sonra gelecekleri oldukça etkisine alacaktı. O da dört kapıdan geçmiş ve hakikate ulaşmıştı. Allah’ın varlığını o kadar hissetti ki, onunla bir olup eridi.
Tavasin "Enel Hak"
Hallac-ı Mansur
Yaba Yay.
Çev. Yaşar Günenç
S.: 108
Kitabı satın almak için: kitapyurdu
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış