Ahmet Haşim ve Yahya Kemal arasındaki edebi tartışma; Yahya Kemal'den Haşim'e: Hiç iyi şair değildir
Ergül Tosun

Özleriz eski edebi tartışmaları; bel altı vurmak yok, ailesine varacak kadar hakaretler yok. Peki ne var? Seviyeli fikri ve edebi tartışma var. Özlüyoruz dememiz bundan.. Edebiyatımızın tozlu tarih sayfalarını karıştırdıkça daha pek çok olayı görmekteyiz.

Nazım Hikmet ve Necip Fazıl, Mehmet Akif Ersoy ve Tevfik Fikret, Can Yücel, Edip Cansever...

Düşün ve kültür hayatımızda derin izler bırakan yazar ve şairler zamanında tabiri caizse kapışmışlar. Öyle pusuya yatarak değil, kalemleriyle yapmışlar bunu. Ahmet Haşim ve Yahya Kemal zamanında sıkı dosttular ama daha sonraki zamanlarda araları biraz açılmıştı.

"HAŞİM BÜYÜK ŞAİRDİR"

Ahmet Haşim’in Yahya Kemal ile yolları, bir arkadaş grubuyla çıkardığı Dergâh Dergisi’nde kesişiyor. Birlikte zaman zaman mesai ortaklığı yapıyor ve hatta Yahya Kemal, “Haşim büyük şairdir!” diyecek kadar iyi bir dostluk kuruyorlar.

"HİÇ ŞAİR DEĞİLDİR"

Ancak bu övgünün yerini kısa sürede “Hiç şair değildir!” olarak yergiye bırakıyor ve bu sözle birlikte Yahya Kemal ve Ahmet Haşim arasında amansız çekişme başlamış oluyor.

Yahya Kemal’in eleştirileri, Ahmet Haşim öldükten sonra gitgide daha çok alevleniyor. Ahmet Haşim, Yahya Kemal’in bu u dönüşünü çok önceden sezmiş gibi Piyale kitabına ön söz olarak koyduğu yazıda, başkalarını hedef alarak, şunları söylüyor:

"AŞINMIŞ SİLAH"

"Düşünüş ayrılığından dolayı hakaret, öteden beri bizde kullanılan aşınmış bir silahtır ki, şerefsiz bir miras halinde, aynı cinsten kalem sahipleri arasında batından batına (kuşaktan kuşağa) intikal eder."

Bu çekişme, şairlerin gündelik hayatlarındaki olumsuzlukları edebiyat hayatına taşıdıklarına örnek niteliği taşıyor.