Birinci bölümü Kulin’in kitapları hakkında çıkmış haberler, yazılar, tanıtımlardan; ikinci bölümü Kulin’le yapılmış röportajlardan, Kulin’in katıldığı yardım ve destek hareketlerinin, fuarların, panellerin, ödül törenlerinin bir dökümünden; üçüncü bölümü ise Kulin'in kaleminden çıkan şiirler, hikâyeler, gazete ve dergi yazılarından, okurlarından Kulin’e gelen mektupların bir derlemesinden ve TED İstanbul Koleji’nde yer alan özel arşive ait bazı fotoğraflardan oluşan kitap, lansman sonrası gerçekleştirilen imza gününde okurlardan da büyük ilgi gördü.
Robinson Crusoe 389'da gerçekleştirilen lansmanda Ayşe Kulin, kendisini bu önemli günde yalnız bırakmayan Everest ailesine, gazetecilere ve okurlarına yazarlık yolculuğunu anlattı. İlk yıllarda oldukça zorlu dönemlerden geçtiğini ifade eden Kulin, uzun yıllar süren yayıncı arayışını şu sözlerle anlattı:
"YOLCULUĞUM ÇOK ZORLU BAŞLADI"
"Kalemimle Kırk Sene’nin de her kitap gibi bir hikâyesi var. Ben bugünlere birçok yazarın belki de yürümediği yollardan geçerek geldim. Bu yolculuk kolay olmadı, çok uzun yıllar yayıncı bulmaya çalıştım. Yazarlığı ve doğru bir yayıncı bulmayı inatla sürdürdüm çünkü her insana bir yetenek bahşedildiğine inanıyorum.
Ben de ilkokul yıllarımdan beri hep yazan bir çocuktum. Mesela Kore Savaşı’yla ilgili bir şiir yazmıştım. Unutmuş olduğum bu şiir, babamın vefatından sonra onun cüzdanındaki katlanmış, eski bir kâğıtta karşıma çıkmıştı. Kısacası, yazmayı her zaman çok istedim ve yazdım. İyi bir edebiyat öğrencisi oldum. Okuldaki edebiyat dergilerinde hep benim de yazılarım çıkardı."
"O KİTAPLA MEŞHUR OLDUM..."
Fakat yine de bir yayıncıya ulaşmam adeta bir savaş halini aldı. İlk kitabım editoryal süreçlerden geçmeden, çok kötü şartlarda basılmıştı. Yayıncı arayışım gittikçe zorlu bir hâl alırken eşimin gönderdiği Foto Sabah Resimleri ile önce 1995 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü sonra da 1997 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı kazanınca sonraki süreç bambaşka gelişti ve ilk romanım Adı: Aylin, 1997 yılında Remzi Kitabevi’nden çıktı. Kitap olağanüstü bir ilgi gördü. Ben de o kitapla çok meşhur oldum."
"SADECE YAZMAYA KARAR VERDİM"
Adı: Aylin'in yayınlanmasının ve kısa sürede çok büyük bir ilgiyle karşılaşmasının yazarlık yolculuğuna yön verdiğini belirten değerli yazar;
"Romanım bu kadar ilgi görünce diğer tüm işlerimi bıraktım ve kitaplarım böyle ilgi görmeye devam ettikçe yalnızca yazmaya kadar verdim."
cümlelerini kullanırken 40. sanat yılı için hazırlanan kitabı bu yolculuğa dair her şeyi bir arada sunan bir çalışma olarak tanımladı. Ayşe Kulin, sözlerine şöyle devam etti:
Sayfa: 1376
"SAMİMİ BİR KİTAP OLMASINI İSTEDİM"
Yazarlık yolculuğunun 40. yılı ve Kalemimle Kırk Sene'nin okurlarla buluşmasının heyecanını dile getiren Ayşe Kulin, şimdiye kadar yazdığı her eserde olduğu gibi bu eşsiz derlemede de samimiyete büyük önem verdiğini belirtti. Kulin, eserlerindeki duyguyu ve motivasyonu şu sözlerle ifade etti:
"Kalemimle Kırk Sene, bütün yaptıklarımla samimi bir kitap olsun istedim. Ben yazar olarak da ele aldığım her konuyu cesurca yazıyorum, ne konuda yazarsam yazayım samimiyete inanıyorum. Bu kırk senede, Cumhuriyete çok şey borçlu olan ve Cumhuriyetin değerlerine önem veren bir yazar olarak toplumsal konulardan etkilendim ve eserlerimin birçoğunda toplumsal anlatılara yer verdim."
"YAYINEVİM BANA ÇOK DESTEK OLDU"
Kırk yıllık yazarlık yolculuğunun yayınevimizdeki yirminci yılını tamamlayan Ayşe Kulin, Kalemimle Kırk Sene'nin ortaya çıkışındaki süreçte Everest Yayınları ekibi ile uyumu ve memnuniyetini de dile getirdi:
"Yayınevimdeki herkes bana çok yardımcı oldu. Editörüm Beyza Ertem tüm yükü üstlendi. Yayımlanmamış eserlerimi de editörümüzün önerisiyle 'Ayşe Kulin'den Kalem Artıkları ya da Abur Cubur yazılar' başlığı ile kitaba dahil ettik. Çok yoğun ve özenli bir çalışmayla ortaya çok büyük bir kitap çıktı. Bunun gerçekleşmesine olanak sağladıkları için değerli yayıncılarım Faruk Bayrak'a, Vedat Bayrak'a; yayın yönetmenimiz Saadet Özen'e ve tüm Everest Yayınları ekibine teşekkür ediyorum."
"BU KİTAPTA AYŞE KULİN VAR"
Kalemimle Kırk Sene'nin yazarlık yolculuğuna dair hemen her şeyi kapsadığını vurgulayan yazar, kitabın Ayşe Kulin okurları için ne denli zengin bir içeriğe sahip olduğunu şu cümlelerle anlattı:
"Yayımlanmış kitaplarımdan tutun çoluk çocuğuma, arkadaşlarıma yazdığım ‘abuk sabuk’ şiirleri de bu kitaba koydum. Bu kitapta Ayşe Kulin var. Yaşadığım, yazdığım ne varsa bu kitabın içinde bulabilirsiniz."
KİTABA DAİR...
Bir kalem, kırk sene...
Ayşe Kulin, ilk öykü kitabı Güneşe Dön Yüzünü’den bu yana, tam kırk senedir yazıyor. Kitap, gazete, dergi yazarlığının yanında Kardelenler’e umut oluyor, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve UNICEF’le birlikte hareket ediyor, çocukların ilk adımlarını destekliyor. Onu kırk senedir tanıyoruz, görüyoruz, okuyoruz.
Kulin’in kişisel arşivinden ve kendisinin 2023 yılında TED İstanbul Koleji’ne bağışladığı özel arşivinden toplanan belgelerle basından edinilen evrakın bir araya gelmesiyle ortaya çıkan Kalemimle Kırk Sene’de, işte bu kırk senelik birikimini okuyacsakınız.
Kulin’in kırkıncı sanat yılı için hazırladığımız bu özel çalışmada, yalnızca haber metinleri, yazılar, röportajlar değil, aynı zamanda Kulin’in yayımlanmamış şiirleri ve hikâyeleri, aldığı davetler, katıldığı paneller ve ödüller, okurlarından gelen bazı mektuplar da yer alıyor.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış