Emily Bronte'nın kült romanı olan Uğultulu Tepeler beyazperdeye taşınıyor
Haber Merkezi

İngiliz yönetmen ve yapımcı Emerald Fennell tarafından sinemaya uyarlanması beklenen roman şimdiden heyecan yarattı. Emerald Fennell'ın uzun süredir üzerinde çalıştığı projeyi yakından hayata geçireceği edebiyat ve sanat çevrelerinden konuşuluyor.

İngiliz romancı Emily Bronte tarafından 1847'de yayınlanan roman, hem dünya hem de İngiliz edebiyatının önemli eserlerinden biri olma özelliği taşıyor.

Roman, orta sınıfın yükselişini, gösterişli yaşamların moda oluşunu simgeler. Brontë kardeşler, kadının edebiyatla uğraşmasının hoş görülmediği bu yıllarda, önce erkek kimliğiyle şiirler yazmış, sonra kendi adlarıyla klasikler arasında yer alacak üç önemli romana imza atmışlardır.

Emily Brontë 1848’de öldüğünde dünya edebiyatının en güzel yapıtlarından birini, ilk ve tek romanı Uğultulu Tepeler’i bırakmıştır ardında.

Bu Victoria dönemi romanı, kimine göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük aşk romanı; kimine göre her okunuşunda değişik tatlar veren çağlar ötesi bir eser ya da insanın içine işleyen bir anlatımla dile getirilmiş uzun bir şiirdir.

Ölümünden bir yıl önce bitirdiği Uğultulu Tepeler’deki karakterlerin yalnızca hayal ürünü kişiler olmadığı, Brontë’nin çevresindeki gerçek kişilerden derin izler taşıdığı da bir gerçektir. Sevgi, kin, nefret, intikam, tutku gibi güçlü duygularla örülü bu gençlik öyküsü, aynı zamanda marazi bir aşkın hikayesidir.

Bugüne kadar pek çok edebi eser sinemaya uyarlandı. Bazıları sevildi, bazıları ise hiç hakkettiği değeri göremedi. Emerald Fennell'ın kitaptan uyarlaması yapacağı film ise merak konusu...

ERKEK KİMLİĞİYLE ŞİİRLER YAZAN KARDEŞLER

Roman, orta sınıfın yükselişini, gösterişli yaşamların moda oluşunu simgeler. Brontë kardeşler, kadının edebiyatla uğraşmasının hoş görülmediği bu yıllarda, önce erkek kimliğiyle şiirler yazmış, sonra kendi adlarıyla klasikler arasında yer alacak üç önemli romana imza atmışlardır.

İLK VE TEK ROMANI

Emily Brontë 1848’de öldüğünde dünya edebiyatının en güzel yapıtlarından birini, ilk ve tek romanı Uğultulu Tepeler’i bırakmıştır ardında.

Bu Victoria dönemi romanı, kimine göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük aşk romanı; kimine göre her okunuşunda değişik tatlar veren çağlar ötesi bir eser ya da insanın içine işleyen bir anlatımla dile getirilmiş uzun bir şiirdir.

Sayfa: 408

MARAZİ BİR AŞKIN ÖYKÜSÜ

Ölümünden bir yıl önce bitirdiği Uğultulu Tepeler’deki karakterlerin yalnızca hayal ürünü kişiler olmadığı, Brontë’nin çevresindeki gerçek kişilerden derin izler taşıdığı da bir gerçektir. Sevgi, kin, nefret, intikam, tutku gibi güçlü duygularla örülü bu gençlik öyküsü, aynı zamanda marazi bir aşkın hikayesidir.