
Topumsal içerikli romanlarıyla bildiğimiz Fakir Baykurt, Köy Enstitüleri çıkışlı bir öğretmendir.
Romanları, kitapları en çok okunan, bilinenlerin başında geliyor. 1970'li yıllarda romanları filmlere çekildi. Yılanların Öcü'nde olduğu gibi. Yazarın bu romanı köy yerinde yaşayan küçük insanların dramlarına ışık tutuyor.
Fakir Baykurt, bu romanıyla, köy yerindeki küçük hesapları, bu hesapların peşinde koşan fırsatçıları, onların siyasetteki, bürokrasideki uzantılarını ve o zalimlerin ezmek, yok etmek istediği aydınlık, güzel insanları anlatıyor; kısacası yine "memleket mesele-lerine" değiniyor. Hem de, sakıncalı damgası yemek ve zamanında pek çok tartışmanın ve dolayısıyla husumetin odağı olmak pahasına...
Türkiye’nin güzel mi güzel, yoksul mu yoksul bir köyüdür Karataş. Kara Bayram da bu köyün yoksullarından biridir. Babadan kalma tek odalı bir evde yaşar, iyi huylu karısı, üç yavrusu, bir de evinin direği anası Irazca’yla. Dertli kadındır Irazca, yaslıdır.
Sayfa: 280
KENDİ YAĞINDA KAVRULMAK
Ama dişlidir bir o kadar da. Kendi yağlarıyla kavrulup giderlerken, bir gün huzurları kaçar. Muhtar Cımbıldak Hüsnü’nün kayırdığı Haceli evlerinin önüne ev yapmaya kalkışır çünkü. Tabii Irazca dikleşir; kızılca kıyametler kopar köyde... ve kasabada. Gelmedik kalmaz başlarına...
İletişim için:
Kitap@ensonhaber.com.tr
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış