Her zaman bu dünyanın içinde kalabilmeyi ve ölene kadar bu güzelliklerin içindeki arkadaşlarla tanışmaya devam edebilmek Yeltan’ın çocuk kitapları ile ilgili en büyük hayali. İşte kendine ait bu özel dünya ve çok daha fazlası ile Görkem Yeltan…
OKUYOR, İZLİYOR, DİNLİYOR VE GÜZELLİKLERE TUTUNARAK YAŞAMAYA DEVAM EDİYORUZ
- Neredeyse 1 yıl önce “Buyaka Çocuk Evi” dizisini konuşmuştuk. O günden bugüne neler yaptınız?
Son bir yılda sinema alanında pek çok projemizin peşindeydik. Aynı isimli kitaptan senaryoya uyarlayıp yapımcılarından biri olduğum ve Mehmet Güreli’nin yönetmenliğini yaptığı “Dört Köşeli Üçgen” filmimiz festivallerdeki seyircileriyle buluştu, ödüller aldı, vizyonunu tamamladı, televizyon kanalına teslim edildi. Senaryosu Asuman Kafaoğlu Büke, Yalçın Akyıldız ve bana ait olan, yönetmenliğini de üstlendiğim ve yine yapımcılarından biri olduğum “Bağcık” filmini tamamladık. Film Roma’dan jüri ödülüyle döndü, şimdi festival yolculuğuna devam ediyor. Filmlerimiz söz konusu olduğunda Mehmet Güreli’nin yeni filmi “Gece Treni”nin çekimlerine hazırlanıyor, benim yeni filmim içinse Nilüfer Uğur Dalay ve Kamer Badur Eğilmez senaryomuzu çalışırken onlara eşlik ediyoruz.
Bugünlerde Ayçıl Yeltan’ın yeni filmi “Topanga”nın post prodüksiyon sürecindeyiz.
- Peki ya sinema dışında?
“Buyaka Çocuk Evi” dizisiyle yakın zamanlarda “Sarmaşık ve Kaktüs” isimli kitabım ilk kez Vaghar Aghaei çizimleriyle dünyaya gözlerini açtı.
Sanatın pek çok alanında projeler hazırladık, hazırlamaya devam ediyoruz. Onların dünyaya geleceği zamanı heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz. Her zaman olduğu gibi.
Okuyor, izliyor, dinliyor ve güzelliklere tutunarak yaşamaya devam ediyoruz.
- Korkusuz Meles aslında ilk kez 2012’de basılmıştı. Ancak yayınevi değişikliği ile şimdi yine raflarda. Bizi nasıl bir macera bekliyor?
Korkusuz Meles, yeraltı şehri Malina’da yaşayan iki olay çözücünün daldığı bir maceranın peşine takıyor okurumuzu. Çözülmeyi bekleyen kayıp yumurta olayının çözülüp çözülemeyeceği üzerinde dolanıyoruz. Yönetim biçimlerine son vermiş Malina şehrinin kusursuz işleyişi de bize fon oluşturuyor. Fantastik, polisiye, aşk gibi çizgiler de elbette yerini alıyor bu macerada. Altta akan hikâyeler, sözler de mevcut. Şimdi bunları söylüyorum; ama öte yanıyla nasıl bir macera olduğuna elbette okurlar, benimle bu dünyayı paylaşanlar daha iyi cevap verebilir.
BU KEZ DE BÖYLE BİR DÜNYANIN İÇİNDE GEZİNMEK İSTEDİM SANIRIM
- Kahramanlarımız Korkusuz Meles ile Edik! Ne kadar ilginç isimler. Onlara bir isim verirken nelerden etkilendiniz?
Meles, Latince porsuk demek. Karakterlerime isim verirken başka dillerden, dil uyumunda yakaladığım seslerden, benim için anlamı olan bazı kelimelerden, romanlardan, kişilerden ve daha pek çok yerden yola çıktığım oluyor. Yeraltı dünyası Malina’da yaşayanları, insanlardan ileri bir yaşam biçimine sahip olan porsuklar olarak hayal etmiştim. O dönem çok hoşlandığım porsukların yaşamlarını incelemek bana büyük bir keyif vermişti.
- Karakterlerinizin gerçek yaşamda karşılığı var mı? Kim onlar?
Şu karakterim şu kişidir diyemem; ama muhakkak sevdiğim, etkilendiğim, benim için özel birileri karakterlerimde yansıyordur. Hatta bazen ben bile hangi özelliği kiminle var ettiğimi çözemeyebilirim; ama muhakkak vardır. Bazen de hiç tanımadığım biridir, onunla tanışmaktan keyif alırım.
- Yeraltı şehrinde geçen bu macerayı nasıl kurguladınız?
Bu kez de böyle bir dünyanın içinde gezinmek istedim sanırım. Her zaman olduğu gibi çalıştım, notlar aldım, porsukların dünyasını inceledim, karakterlerimi tasarladım, nasıl bir gidişat olacağını tarttım, bu dünyayı nasıl anlatırım diye düşündüm.
Elbette bu kitap dışındaki çalışmalarım da her zaman olduğu gibi yardım etti bana. Sanatın diğer dalları da her an yanı başımdaydılar.
KİTAPLARIM DIŞINDAKİ ALANLARIN TÜMÜNDE EKİPLERİN İÇİNDEYİM BEN
- Kendilerini “olay çözücü” diyen Korkusuz Meles ve Edik’i ekip yapan o duygu ne?
Ekip üzerine çok şey söyleyebilecek durumda olduğumu düşünüyorum. Kitaplarım dışındaki alanların tümünde ekiplerin içindeyim ben. Ekip olmak, hayatın güzelliklerini birlikte yakalamak. Birlikte üretmek, birlikte bir şeyler becermenin verdiği hazzı yaşamak. Ne şanslıyım ki birlikte üretmenin güzelliğine inanan insanlarla sevdiğim işler yaptım, yapabiliyorum bu hayatta. Bunun en büyük mutluluklardan biri olduğuna inanıyorum. Birlikte heyecanlanmak her şeyden daha güzel. Olmayan bir şeyi birlikte var etmek de öyle. Korkusuz Meles ve Edik için de bu güzellikleri cebime koyarak ilerlemek istedim.
- Korkusuz Meles, Edik’e göre çok daha şüpheci bir karakter. Bu yönü onu işinde daha mı başarılı yapıyor?
Şüphe aydınlığa açılan bir kapıysa, o aydınlığın sonunda güzellikler olacağını bildiğin kadar karanlıktan çıkıldığında kör edeceğini de bilmeli.
- Bu arada söylemeden olmaz. Çizimler de çok güzel. Emre Karacan ile çizimler konusunda fikir alışverişiniz oldu mu? Yoksa hikâyeden yola çıkarak kendisi mi çizdi?
Korkusuz Meles adına teşekkür ederiz. Buyaka Çocuk Evi’nin yeni çizimleri ve Korkusuz Meles’in yeni çizimlerinin başarısını editörüm Ebru Akkaş’a ve hep kitap’a vermeliyiz çizerleriyle birlikte. Korkusuz Meles’in önceki çizimleri için Mehmet Güreli ile Buyaka Çocuk Evi dizisi için de Hale Karpuzcu’yla uzun süre çalışmıştık. O çizimler de benim için çok önemli çizimlerdir.
HER DUYGU NASIL YAŞANDIĞINA BAĞLI OLARAK GÜÇLÜ SANIRIM
- Korkusuz Meles, hayatında ilk kez bir şeyden korkuyor: Âşık olmak. Sizce en güçlü duygu bu mu? Korkmalı mı?
Âşık olmaktan korkan var mıdır? Zannetmem. Yine de korkmalı mı? Evet. En güçlü duygu mu? Bunun cevabını kestiremem. Her duygu nasıl yaşandığına bağlı olarak güçlü sanırım.
- Beş altın yılan yumurtası olayını çözdü Korkusuz Meles ve Edik. Başka bir macera bekliyor mu onlar? Devamı gelecek mi?
Ben bir olay çözücü olsaydım, önümdeki olayı çözdüğümden de emin olsaydım yeni bir olay aramaya başlardım; ama çözülen ben olsaydım yoluma devam edip etmemeyi etraflıca düşünürdüm. Korkusuz Meles ve Edik yollarına devam etmeliler bence. Burada garip bir paradoks çıkıyor karşımıza elbette, onların yollarına devam edip etmemeleri benim elimde.
- Peki başka projeleriniz neler? Başka bir kitap hazırlığınız var mı örneğin? Ya da oyunculuk vs…
Önümüzdeki film projelerini hayata geçirince yenilerine başlarız muhakkak. Bizim ekipte film projeleri bitmez. Dilerim bitmesin de. Kitap alanında şu an çalıştığım üç dosyam var. İkisi çocuk kitabı. Oyunculuk konusunda beni heyecanlandıracak bir işle yolumun kesişmesi her zaman güzel. Sahiden içinde olmayı isteyeceğim bir iş olursa.
HAYALLERİMİ SÜSLEYEN BİR YOLCULUK
- Birkaç da kişisel soru sormak isterim. Görkem Yeltan nasıl bir yazar? Yazma rutini nedir örneğin?
Çalışmayı çok severim ben. Çalışma disiplinimi de elden bırakmam. Sabah erken uyanıp yazmayı ve okumayı çok severim. Ne olursa olsun bu alışkanlığımı elden bırakmak istemem.
- Çocuk kitaplarının yeri sizde başka, biliyoruz. Peki, en sevdiğiniz çocuk kitabı ve yazarı hangisi?
En çok sevdiğim beşli: Küçük Kara Balık, Ağaca Tüneyen Baron, Asteriks, Pıtırcık, Küçük Prens.
- Bence bir çizgi film de kurgulayabilirsiniz. Sever misiniz çizgi filmleri? Çocuk dünyasına duyduğunuz sevgi beni nedense çok çekti.
Çizgi filmleri ve mangaları çok severim. Çalışmayı çok isterim. Hayallerimi süsleyen bir yolculuk.
- Çocuk kitapları ile ilgili en büyük hayaliniz ne?
Her zaman bu dünyanın içinde kalabilmek ve ölene kadar bu güzelliklerin içindeki arkadaşlarla tanışmaya devam edebilmek.
- Şu anda hangi kitabı okuyorsunuz? Okurlarımıza da önerir misiniz?
Genelde bir kaç kitabı bir arada okusam da tesadüfen bugün bir kitap kaldı elimde. “Hatırlayan Şehir: Taksim’den Sultanahmet’e Mekân ve Hafıza”. Asena Günal ve Murat Çelikkan’ın kitabı. Hafıza Merkezi etiketiyle. Büyük bir merakla okuyorum. Bu konulara ilgisi olanların okumasını öneririm muhakkak. Merakı olmayanlar da okusunlar isterim.
: Teşekkür ederim.
Görkem Yeltan: Teşekkür ederim.
*
NOT: Fotoğraflar Muhsin Akgün tarafından çekilmiştir.
*
Instagram: biyografivekitap
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış