
Zekâ durumunda mı gelir, geliştirilebilir mi, işlemeyince geriler mi, bebeklerin beyni nasıl çalışır, bilim insanları ve zekası nasıl değerlendirilir, Yapay zekânın ve parlaklığı nedir?
Uzantımızı ölçebildiğimiz kadar ya da modelleyelim, zekâdan daha gizemli hiçbir şey yok. Yüzyıllar boyunca binlerce tanım olmuştur. Yunanlar, soyut düşünceden çok pratik düşünme ve becerikliliği birleştiren mètis'i övdüler.
Kant, bireyin zekasının tolere edilebildiği performans miktarına göre ölçüldüğüne ulaşıldı. Modern psikoloji, zeka zekası yeteneklerinde anahtar haline getirildi.
Nörobilim yaratıcı ve duygusal zekaya odaklanıyor. Yapay zekanın insan zekâsını tehdit edip etmeyecek güncel tartışmaların odağında. Peki ya zekâ tekil ve evrensel modellerde karşılığını bulamıyorsa?
Tarihsel olarak zekâ hakkında görülen çeşitli analizlere dayanan bu kitap, insan bilişi, bitki zekâsı, atipik düşünme biçimleri veya yapay zekâ durumu en güncel bilgi ve tartışmaları konu yer alıyor.
AKIL VE ZEKA
Akıl yalanla gerçeği, doğru ile yanlışı ayırabilme, bir konuda düşünce yürütebilme ve görüş bildirme yeteneğidir. İnsan olgunlaştıkça aklı gelişir. Zeka ise bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yeteneğidir.
Genel olarak 12 yaşına kadar gelişir, 20 yaşına kadar sürer sonra sabit kalır. Zeka bir insanın her türlü olay karşısında aynı yeteneği gösterebileceği anlamına gelmez.
Bir besteci müzik yapıtını aklıyla değil zekasıyla yaratır. Fakat en basit matematik problemini çözemiyebilir. Sonuç olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere göre farklılıklar gösterir. Akıl somut olarak ölçülemez, zeka IQ denilen testle ölçülebilir.

Sayfa: 336
DUYGUSAL ZEKA
Duygusal zeka (Emotional Quotient-EQ), insanın hem kendi duygularını hem de başkalarının duygularını anlayabilmesi, sezinleyip öngörebilmesi, yönetebilmesi şeklinde tanımlanabilir.
Duygusal zeka, IQ kadar önemlidir, hatta belki daha fazla önemlidir. Son yıllarda bu nedenle bu alandaki çalışma ve gözlem sayıları da oldukça fazlalaşmıştır.
Toplumsal yaşamda sıklıkla yer alan çatışmalar ve gerginlikler; duygusal zekanın oluşturulması ve geliştirilmesine daha fazla önem veriliyor olsaydı, büyük oranda azalabilecek hatta belki yok edilebilecektir.
İletişimde, normal düzeydeki çatışmalar normaldir. Ancak iletişimin devamını engelleyen ve sürecin sonlanmasına sebebiyet veren iletişim kazaları ve çatışmalar olmamalıdır. Bu toplumsal fayda açısından önemli ve gereklidir. Bu faydaya ulaşma yolu ise duygusal zekadan geçmektedir.

İLİŞKİLERDE BAŞARIYI ARTIRABİLMEK
Çatışmalar, sadece toplumsal ilişkilerde değil, birçok ikili ilişkide de söz konusudur. Bu ikili ilişkilere örnek olarak karı-koca, ebeveyn-çocuk, gelin/damat-kayın aile, öğretmen-öğrenci, amir-memur gibi ilişkileri vermek mümkündür. Bu ilişkilerin her birindeki başarının oldukça önemli çıktıları ve toplumsal faydaları söz konusudur. Bu faydalar ise ancak ve ancak başarılı ilişki yönetimi ile mümkün olacaktır. İlişkilerde başarıyı artırabilmek ise duygusal zekanın sonuçlarından biridir.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış