
Ahlaki ilkelerimiz nereden geliyor? Bu ilkeler ilahi ve doğuştan mı geliyor, insan yapımı yasaların yansıması mı yoksa toplum için yararlılıklarına göre rasyonel mi? Smith’in bu sorulara ve daha fazlasına verdiği yanıtlar ve bu tür duyguların ne şekilde türetilmiş olursa olsun, toplumun kendi kendini koordine etmesini nasıl etkilediğine odaklanıyor. Ahlaki Duygular Kuramı’nda sempati fikrinden hareket eden Smith; bilinç, ahlaki yargı ve erdemler üzerine özgün kuramlar ortaya koyuyor.
Sempati ve tarafsız bir izleyicinin zihinsel yapısı aracılığıyla Smith, vicdan, ahlaki yargı ve erdemler hakkında oldukça orijinal teoriler oluşturduğu Ahlaki Duygular Kuramı, siyaset, ekonomi ve hukuku kapsayan sosyal ve ahlaki duyguları ön plana çıkarıyor. Smith, ahlak felsefesinin temel konusu olan insan duygu ve davranışlarındaki ahlakî uygunluğu irdelerken, bu uygunluğun alt ve üst sınırlarını belirlemeye çalışıyor.
İskoç düşünür Smith’in Ahlaki Duygular Kuramı, 1752’de Ahlak Felsefesi Profesörü olarak atanmasının ardından Glasgow Üniversitesi'nde verdiği derslere dayanıyor. İnsan doğasını ve ahlaki değerleri analiz ettiği eseri, 1759 yılında yayınlandıktan sonra büyük etki yaratmıştır.

Sayfa: 480
AYDINLANMA DEVRİ VE İDARİ KURUMLAR
Aydınlanma devrinin toplumsal, hukuki ve idari kurumları için rehber bir yapıt haline gelmiş Milletlerin Zenginliği gibi sonraki çalışmalarına etik, felsefi ve metodolojik bir temel oluşturmuştur.
Ahlaki Duygular Kuramı’nda birey, salt kişisel çıkarı peşinde koşan bir aktör olarak değerlendirilmez. Kişisel çıkarı peşindeki bireyin yanı sıra özverili, iyiliksever, cömert davranışlar sergileyen ve kişisel çıkarı için diğerlerini yok saymayan bir birey anlayışı ortaya koyar.
TOPLUMUN VARLIĞI
Kitapta toplumun varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan basiret ve adaletin esas kurallarını tanımlanır ve daha fazla refaha ulaşmak için yapılması gereken eylemlere yer verilir. Ahlaki Duygular Kuramı, insan davranışlarının ardındaki duygusal ve etik prensipleri keşfetmeye davet ediyor.
Smith'in akıcı ve etkileyici anlatımı, okuyucuyu geçmişin derinliklerine götürerek bugünün toplumunu ve bireylerini anlamaya yardımcı oluyor.
Kitabın her sayfasında, insan doğasının karmaşıklığı ve ahlaki değerlerin evrenselliği üzerine düşünmeye teşvik ediyor.

İNSAN VE BENCİLLİK
"İnsan ne denli bencil sanılırsa sanılsın yaratılışı gereği sahip olduğu bazı ilkeler vardır. Başkalarının mutluluklarına tanık olmaktan dolayı duyduğu memnuniyet dışında hiçbir çıkarı olmayan insan, bu ilkeler sayesinde diğer insanların yaşantılarına alaka gösterir ve mutluluklarına değer verir.”
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış