Orhan Veli'nin Kitabe-i Seng-i Mezar şiirindeki Süleyman Efendi kimdir
Haber Merkezi

Türk şiirinin unutulmaz garip adamı Orhan Veli Kanık, edebiyatımızda iz bırakan ender yazarlardan, şairlerden biridir. Yazdığı şiirlerle adını kısa sürede duyuran Orhan Veli, Garip Şiir Akımı'nın da önemli isimlerindendir.

Bir gece evine dönerken belediyenin açtığı ve kapatmayı unuttuğu çukura düşüp öldüğünde sadece 36 yaşındaydı. Orhan Veli'nin bu meşhur şiiri yazarken bahsettiği Süleyman Efendi aslında biziz, yani toplumunun alt tabakasında yaşayan yoksul halktan başka kimse değildir.

Orhan Veli Kanık'ın en önemli şiirlerinden olan Kitabe-i Seng-i Mezar şairin ölüm, ayrılık, yoksulluk temalarını işlediği enfes şiiridir. Şiir yayınlanırken çoğu kişi şiirde bahsedilen Süleyman Efendi'nin kim olduğu sorusunun peşine düştü.

Bu soruyu Orhan Veli'ye soranlar aldıkları cevap ise halkın ta kendisidir oldu. Nitekim Orhan Veli ayrılık acısını çeken ve yoksul bir şairdir. Bir bakımdan şiirde kendisini de atlatmıştır. "İsmi bile kalmadı yadigar" diyerek aslında hiçbir şeyinin kalmadığını, olmadığını anlatmıştır.

Bu vesileyle şiiri bir kez daha hatırlayalım...

Kitabe-i Seng-i Mezar

I.

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada

Nasırdan çektiği kadar;

Hatta çirkin yaratıldığından bile

O kadar müteessir değildi;

Kundurası vurmadığı zamanlarda

Anmazdı ama Allah'ın adını,

Günahkâr da sayılmazdı.

Yazık oldu Süleyman Efendi’ye.

II.

Mesele falan değildi öyle,To be or not to be kendisi için;

Bir akşam uyudu;

Uyanmayıverdi.

Aldılar, götürdüler.

Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.

Duysalar öldüğünü alacaklılar

Haklarını helal ederler elbet.

Alacağına gelince...

Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

III

Tüfeğini deppoya koydular, Esvabını başkasına verdiler.

Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,

Ne matarasında dudaklarının izi;

Öyle bir ruzigar ki,

Kendi gitti, İsmi bile kalmadı yadigâr.

Yalnız şu beyit kaldı,

Kahve ocağında, el yazısıyla:

"Ölüm Allah'ın emri, Ayrılık olmasaydı."