Refik Halid Karay'ın toplumsal analizlerin olduğu Memleket Hikayeleri kitabında Türkiye panoraması
Haber Merkezi

Türk edebiyatının unutulmaz yazarları arasında yer alan, toplumu derin gözlem yeteneğiyle inceleyen Refik Halid Karay, Cumhuriyet döneminin önemli kalemlerinin başında gelmektedir.

Özellikle Cumhuriyet'in ilanından sonra Mustafa Kemal Atatürk'le yaşadığı anlaşmazlıklar onu farklı bir yere koyuyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün bazı ilke ve inkılaplarına ya da yapılan reformlara karşı çıkmasıyla bilinir.

Refik Halid Karay'ın bilinen ve okunan eserlerinden olan Memleket Hikayeleri, Karay'ın Anadolu coğrafyasında edindiği gözlemler ve notların bir araya getirilmesiyle oluştu.

ÖYKÜCÜLÜĞE YENİ BİR SOLUK...

Karay, toplumcu gerçekçi yazarlardandır ve ve eserlerini de bu bağlamda yazdı. Memleket Hikayeleri kitabı da bu özellikleri taşımaktadır.

Geniş ününü mizah ve siyasal yergi yazılarıyla sağlayan Refik Halid'in mizah yazıları gibi hikâyeleri de edebiyatımızın bu alanında bir aşama olmuştur.

O zamana kadar İstanbul sınırları dışına çıkamayan Türk hikâyesini Anadolu'ya yöneltmekle hikâyeciliğimize yeni bir ufuk açmış, yeni bir soluk getirmiştir.

YAŞANAN DÖNEME IŞIK TUTTU

Refik Halid'in anlattığı olaylar, bütünüyle yaşadığı dönemin olaylarıdır. Memleket Hikâyeleri ile Gurbet Hikâyelerinde canlandırılan kişilerin çoğu adeta canlıdır.

Bütün bu yönleriyle Halide Edip, onun yalnız Türk edebiyatının değil, Rus ve Amerikan edebiyatlarından sonra, hikâyecilikte cihan ölçüsünde ön planda bir yer işgal edebilecek bir hikâyecimiz olduğunu belirtir.

Ustalıkla kullandığı İstanbul Türkçesiyle edebiyatımızın en önemli temsilcilerinden olan Refik Halid Karay, Memleket Hikâyeleri ile Anadolu insanını ilk kez edebi sahaya taşımıştır. Karay’ın, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde geçirdiği sürgün günlerinin mahsulü olan on sekiz hikâyeyi bir araya getiren bu kitap, o güne değin göz ardı edilen halk kitlelerinin ilk defa gerçekçi bir şekilde edebiyata yansımasıdır.

TOPLUMSAL ANALİZLER

Usta yazarın alışılagelmiş olan doğal üslubuyla kaleme aldığı hikâyeler, orta halli insanların yaşayış tarzını, kasaba hayatının açmazlarını, kadının kapalı toplum yapısı içindeki yerini, rüşvet, adam kayırma ve nihayet halk tabakasıyla aydın kesiminin çatışmasını son derece canlı bir tasvirle ve cesurca okura sunmaktadır.