George Orwell beş altı yaşlarından itibaren yazar olması gerektiğini biliyordu. Bir kaplana dair olduğunu hatırladığı, küçük yaşta kaleme aldığı ilk şiirinden başlayarak onu geçimini sağlayacağı denemelere, 1984 ve Hayvan Çiftliği gibi klasiklere kadar götüren yazarlık yolculuğunda bildiği yoldan şaşmayan bir kalemdi.
Hayvan Çiftliği romanı nedeniyle sert eleştirilere maruz kalan yazar çok okunuyor ama sosyalist kesimlerden hep "satılmış" yazar olarak kaldı. Öyle ki, yazarın CIA'de para alarak kitap yazdığını düşünenler bile var. 1946'da ilk defa yayınlanan Hayvan Çiftliği, deyim yerindeyse fırtınalar estirdi. Dönemin kapalı ve sert sosyalist ülkelerce topa tutulan Orwell, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.
Doğduğunda kendisine verilen isim Eric Arthur Blair idi. Ancak biz onu George Orwell adıyla tanıdık. Orwell, yazmaya başladığı günden bu yana, yazdıklarıyla tüm dünyayı sarsan isimlerdendi.
HAYVAN ÇİFTLİĞİ
Fazla çalıştırılan ve kötü muamele gören hayvanlar bir gün toplanıp yaşadıkları çiftliği ele geçirirler. Sonunda söz sahibi olmuşlardır, çiftlikte daha adil ve eşit bir toplum oluşturmaya kararlıdırlar. Domuzların öncülüğünde bu yeni düzeni kurmak için çalışmaya başlarlar.
Bu düzen ilk başta çiftliğin gelişmesini sağlasa da zamanla hayvanların öngöremediği sorunlar ortaya çıkacak ve eskisinden daha acımasız bir rejim kurulacaktır.
Hayvan Çiftliği George Orwell’in modern klasikler arasına girmiş ikinci ünlü romanı ve çarpıcı bir politik taşlamadır.
Şimdiye kadar yazılmış en iyi sistem eleştirilerinden biri olan bu roman, özgürlük amaçlı bir devrimin nasıl tek adamlığa evrilebileceğini gözler önüne serer. George Orwell’in alegorisi, bugün özgürlüğün saldırıya uğradığı her durum ve yerde güncelliğini koruyor.
HUZURLA YAZDIĞI CÜMLELER YARIM KALDI
2 Dünya Savaşı'nı da görmüştü ve ziyadesiyle umutsuzdu. Bu umutsuzluk ya da şimdi yerine geleceği düşünmek, onun eserlerinde ön plandaydı. Bu kitabı yazarken Orwell, tüberküloz ile boğuşuyordu.
İskoçya’da bir çiftlik evinde huzurla kurduğu cümleler yarım kalacaktı. İlk olarak 1947’de bir boğulma tehlikesi yaşadı. Bu durum hastalığını etkiledi ve sanatoryuma yatırıldı.
Sayfa: 168
İKİ SAVAŞ AARSINDA
George Orwell’in 1929-1948 yılları arasında Tribune dergisi için kaleme aldığı Dilediğim Gibi başlıklı köşesi dahil olmak üzere, farklı dergi ve gazetelerde yayınlanan edebiyat yazılarını derleyen Edebiyat Üzerine, yazarın kültür-sanat üzerine düşüncelerinin yıllar içerisinde nasıl geliştiğini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda iki savaş arasında Avrupa’nın düşünsel hayatında meydana gelen cereyanları da gözler önüne seriyor.
Yazar George Orwell
HEM YAZAR, HEM ELEŞTİRMEN
Orwell’in ülkesindeki okuryazarlık kültürü, dönemin ideolojilerinin edebiyata olan etkisi, toplumsal hayatta yazarın varlığına dair fikirlerinin; Jean-Paul Sartre, Arthur Koestler, Jack London ve Rudyard Kipling gibi çağdaşları hakkındaki yorumlarının, 1984 ve Hayvan Çiftliği gibi kitapların düşünsel temelini oluşturan yazılarının bir araya geldiği bu kitap, Orwell’in dönemini edebiyat ve edebiyatı dönemi üzerinden düşünen güçlü bir eleştirmen olduğunu da kanıtlıyor.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış