Şükrü Erbaş'ın hayal gücüme inandım dediği şiirleri: Yarasaların Avlusunda
Haber Merkezi

Çağdaş Türk şiirinin usta ismi Şükrü Erbaş'ın yeni kitabı yarasaların avlusunda raflarda yerini aldı. İlk şiiri 1978 yılında Varlık dergisinde yayınlanan Erbaş'ın 1984 yılında ilk şiir kitabı küçük acılar yayınlandı. Geçtiğimiz yıl 40. yılını kutladığımız küçük acılar 40. yıla özel baskısıyla okurla yeniden buluştu.

Çağdaş Türk şiirinin önde gelen isimlerinden Erbaş, yarasaların avlusunda kitabının giriş bölümünde bizi şu cümleyle karşılıyor: "Yazmak bir sınır ihlalidir. Hayal gücüme inandım." Kitap, Erbaş'ın 2023 - 2024 yılları arasında yazdığı şiirlerden oluşmaktadır.

Şükrü Erbaş, 1970 sonrasının güçlü ve üretken şairlerinden biridir. Şiir dışında hiçbir edebî türde eser vermemiş olan şair, sanat hayatına atıldığı günden bu yana yoğunluğunu şiire vermiş, kuramsal yazılarını da daha çok şiir üzerinde yoğunlaştırmıştır.

Tabii ki ölümü çok düşündüm

Tabii ki ölümü anlayarak yaşlandım

İyi ki güzelliğin sonunu önceden bilmedim

İyi ki ayrılığın acısıyla donandı kalbim

Melankoli, bir soğuk pencerenin pervazına

Hayal ipliğiyle dikilmiş sapsarı bir bozkırdı

Melankoli bütün kızlardan kaçan

Taşralı bir mahcubiyetti

Tabii ki eşikleri anladım

Odayı da sokağı da aynı hayranlıkla sevdim

İyi ki can sıkıntısı yazmanın kapılarını açtı

Yalnızlığı sevecek kadar çok kitap okudum iyi ki

Güzel dostlarım oldu ama hep tenha yürüdüm

Ölülerimle konuşacak yaşlara geldim.

Ben görsem ne, görmesem ne

Kandil sönecek bir gün

Ama dünyamızda ateş böcekleri

Hep yanacak.

Sayfa: 80

ŞİİRİNİ OLUŞTURAN ETMENLER

Çocukluğunu Yozgat gibi dar bir çevrede geçirmesi, toplumcu gerçekçi şiirinin etkin olduğu yıllarda Ankara’da yüksek öğrenimini tamamlaması, bu şiir ekolünün kuruluş aşamasında bulunması, uzun yıllar ikinci ana rahmim dediği Ankara’da yaşaması, memurluk ve daha sonra gazete yazarlığı yapması bile Şükrü Erbaş’ın renkli kişiliğinin birkaç göstergesinden birisidir.

Hayatının bu denli renkli oluşu doğal olarak şairin şiirlerinde ele aldığı konulara da bir zenginlik, başkalık kazandırmıştır.

Şiir karmaşık bir yapılanma ve sonsuz bir anlamlama sürecine sahiptir. Şükrü Erbaş’ın şiirlerinde bu durum gerek zengin hayat birikiminin şiirine konu çeşitliliği olarak yansıması ile gerek şairin Türk şiir geleneğinin dışında kurduğu şiir dili, şiirsel söylemi ve estetik zenginliği ile bir kat daha güçlüdür.

ŞİİRDE TEKNİK...

Şiirde kullanılan teknikler kadar, konu edilen mekânlar, insanlar, olaylar da şiirinin anlaşılması için bilinmesi gereken değerlerdir. Bunlar Erbaş’ın şiirlerinde sayıca o kadar fazladır ki şiirleri kavrayabilmek için metin dışı okumalara sıkça başvurmak gerekmektedir.

Şükrü Erbaş’ın şiiri sözünü ettiğimiz açılardan incelenmesi son derece güç bir şiirdir ancak bu noktada Erbaş, çok zaman okur ile işbirliği içinde olmuş, şiiri anlaması için ona metin dışı okumaları dipnotlarla açıklamıştır. Bu da işimizi oldukça kolaylaştırmıştır.

Bir sanat eseri ya da dar anlamda şiir, psikanalitik, sosyolojik çeşitli açılardan değerlendirilebilir; ancak öncelikli araştırma yöntemi şiiri estetik seviyeye ulaştıran nedenleri bulmak olmalıdır.