Yazar Selim İleri'nin edebiyatının 50'nci yılına özel yazdığı kitabı: Sona Ermek
Ergül Tosun

Sıra dışı bir yazar, modern Türk Edebiyatı’nın güçlü kalemi, duru Türkçesi ve farklı kelime anlayışıyla romancılığa yeni bir çehre kazandıran usta bir isim...

Selim İleri’den bahsediyorum. 75 yaşında hayatını kaybetti. Başımız sağ olsun...

Yazılarını hala daktiloyla yazan, buram buram eski edebiyat kokan bir yazı işçisi. İleri’nin 2017 yılında edebiyatseverlerle tanışan yeni romanı Sona Ermek’i bir çırpıda okumuştum.

Yarım asırlık edebi hayatına durmadan üretmeye devam eden İleri’nin leziz kaleminin yeni ürünü olan romanda çok şey var. Sona Ermek, sadece romandan ibaret olan bir metin değildir. İster deneme deyin, ister yazarın otobiyografik özellikler taşıyan yapıtı. Zira kitabı okuduğumda şunu fark ettim; İleri, bahsettiğim edebi türlerin bütün hususiyetlerini bir potada eritmiş.

EDEBİYATININ 50. YILI

Kadim edebiyat kültürümüzün usta kalemi İleri, eserinde geçmişe özlemin yanı sıra günümüze de kalem dokunduruyor. Onun kaleminden çıkan mürekkep hiç kurumaz, tazeliğini daima korur.

Yazı hayatının 50. yılı kutlayan İleri, bunu yeni romanla taçlandırdı. Satırları muhabbet havasından ve içtendir. Bilhassa Türkçeye olan hâkimiyeti ve farklı cümle yapısı onun ne kadar yetkin bir edebiyat ustası olduğunun ana bileşenidir.

ROMANDA KULLANILAN OSMANLI MOTİFLERİ

İleri’nin Sona Ermek yapıtında Osmanlı motiflerini sık sık bulmak olası. Yazarın, daha önce verdiği söyleşilerde Osmanlı padişahları arasında önemli bir yere sahip olan 4. Murad dönemine meraklı olduğunu öğrenmiştim.

Eserinde bu dönemle ilgili yorumlarda bulunan usta yazarın, 4. Murad romanı yazmak istediğini de kitaptan öğrenmiş oldum. Umarım yazar, biz de keyifli bir roman daha okuruz. İleri, eserinde Osmanlı Devleti'nde olan kardeş katlini de okurlarına edebiyatçı gözüyle aktarıyor.

Sayfa: 265

SELİM İLERİ'NİN İÇ SESİ

Sona Ermek’te Selim İleri’nin yaşanmışlıklara dair samimi satırlarından oluşmaktadır. Usta yazar kendisiyle hesaplaşıyor. Geçmiş ve gelecek, özlemler, pişmanlıklar, aşklar sarmalında sizi bir ahtapotun kolları gibi saran cümleler yumağı…

Daha çok yazmak istediğini, bazen de yazdıklarının beğenilmediğini, yeni kuşak okuyucuların farklı mahzenlerde gezdiğini söyleyen usta bir edebiyatçının kaleminden dökülen içtenlik.

Deneme, hikâye roman, anı, senaryo gibi türlerde pek çok eser verdi Selim İleri. Sona Ermek de bunun şimdilik son halkasını oluşturdu.

HER GECE BODRUM

Destan Gönüller, Her Gece Bodrum, Ölüm İlişkileri, Cehennem Kraliçesi, Bir Akşam Alacası, Ya­şarken ve Ölürken romanlarından bazılarıdır. Selim İleri’nin ününe ün katan romanı kuşkusuz “Her Gece Bodrum” eseridir.

Yazarlık hayatına farklı edebiyat dergilerinde başlayan İleri’nin ilk öyküsü 1968’de yayımlanan Cumartesi Yalnızlığı olmuştur. Bu süreye kadar öyküler kaleme alan yazar, 1970’li yıllardan sonra romana yöneldi. Her Gece Bodrum yapıtında toplumsal sorunları derinlemesine işledi.

Özellikle Türk entelektüellerinin içinde bulunduğu karmaşıklığa dair yönelttiği ince göndermelerle adından sıkça söz ettirmişti. Söz konusu sosyal ve siyasal olguları elimdeki romanda da rastladım.

Yazar, sadece geçmişin derinliklerinde ve özleminde kalmamış, günümüzde sıcaklığını koruyan sosyolojik gerçeklere de değinmiş. Sona Ermek, Selim İleri’nin panoramasıdır. Yazı hayatının 50. yılının yeni meyvesidir.

Sizi de dünyasına davet ediyor...