Dengbej geleneğinin, dillere destan sevdaların, doğanın ve acının anlatıldığı, genellikle gidenin ardından yakılan ağıtların "stran" adı verilen türkülerle aktarıldığı bu özel sanatın gelecek nesillere aktarılması ve gençler tarafından benimsenmesi için bir çaba yürütülmekte. Bu amaçla, ulusal ve uluslararası platformlarda bu kültüre dikkat çekmek için çalışmalar yapılıyor.
"Dengbej Evi"nde ve çevre illerde bu geleneği yaşatan 2'si kadın 6 dengbej, türkülerini enstrüman olmadan sadece insan sesiyle, yani "akapella" müzik türüyle seslendirmektedir.
Bu çalışmaya "Dengapella" adı verilmiş olup, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak tescillenen Diyarbakır Surları'ndaki burçlarda çekilen klipler, ulusal ve uluslararası platformlarda paylaşılacak. Ayrıca, projenin farklı bölgelerde düzenlenecek konserlerle tanıtılması hedefleniyor.
"Çok farklı ve güzel bir çalışma oldu"
Projede yer alan dengbej Seyithan Koç, dengbejlik kültürünü tüm dünyaya tanıtmak istediklerini söyledi.
Yaklaşık 17 yıldır "Dengbej Evi"nde bu sanatı icra ettiğini, yerli ve yabancı misafirlerin kendilerini ziyaret ettiğini belirten Koç, seslendirdikleri türküleri misafirlerin beğendiğini ifade etti.
Büyükşehir Belediyesinin projesiyle akapella ile dengbejliği bir araya getirdiklerini anlatan Koç, şunları kaydetti:
Dengbejlerin kulakları hassastır ki zaten dengbejler şair insanlardır, müziğe önem verirler. Bunu yaparken hiç zorlanmadık, hemen ayak uydurduk. Çok farklı ve güzel bir çalışma oldu. Bundan sonra da bu projeyi genişletmeyi düşünüyoruz. Bu, gençlerin kulağına hoş gelen bir çalışmadır. 'Dengapella' sayesinde gençlerin kulaklarının dengbejliğe yatkın olacağını düşünüyoruz.
"Doğu ve Batı'yı sentezlemek amacıyla çalışma yürüttük"
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Mehmet Mesut Tanrıkulu, "Dengbej Evi"nde pazartesi günleri hariç her gün dengbej oturumlarının yapıldığını, bu sayede yerli ve yabancı misafirlere bölgenin kültürünü tanıttıklarını belirtti.
Belediye olarak yaptıkları girişimler sonucu 2022 yılında "Dengbej Evi"ndeki 13 dengbeje Kültür ve Turizm Bakanlığınca "Sanatçı Tanıtma Kartı" verildiğini ifade eden Tanrıkulu, dengbejlerin sanatlarını icra etmeleri için sık sık turne düzenlediklerini belirtti.
Tanrıkulu, dengbejliğin gelecek nesillere aktarılması için çalıştıklarını dile getirerek, şunları söyledi:
Akapellaya baktığımız zaman dengbej kültürüyle yakın görünüyor. Akapella, Orta Çağ Avrupası'nda kilise ilahisi olarak çıkmış, daha sonra dünya sanatında yer edinmiş bir ses sanatıdır. Dengbej ile ortak özelliği ise akapella da tıpkı bizim dengbejlerimiz gibi müziksiz, sadece ses ile icra edilen bir sanattır. Biz de Doğu ve Batı'yı sentezlemek amacıyla böyle bir çalışma yürüttük. Doğu'dan dengbej, Batı'dan da akapellayı alıp güzel bir şekilde harmanlayıp vatandaşlarımızın beğenisine sunduk. Bu sayede dengbej kültürümüzü de Batı'da tanıtmış olacağız.
6 dengbej ile 14 akapella sanatçısı yer aldı
Dengbejliğin yaklaşık 1000 yıllık kadim bir gelenek olduğunu dile getiren Tanrıkulu, 6 dengbej ile 14 akapella sanatçısının yer aldığı projede, 3 ay süren çalışmalarda 6 klip çekildiğini söyledi.
Tanrıkulu, kliplerin tarihi Diyarbakır Surları'nda çekildiğini belirterek,
Bu proje ile Doğu ve Batı sanatının ortak bir zeminde güzel bir şekilde yapılabileceğini göstermek ve dengbej sanatımızı tüm dünyaya tanıtmak istedik.
ifadelerini kullandı.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış