Anadolu Ajansı'nın düzenlediği uluslararası haber fotoğrafı yarışması İstanbul Photo Awards'da ödül alan fotoğrafların yer aldığı serginin açılışına ve ödül törenine İstanbul Valisi Davut Gül'ün yanı sıra yarışma jürisi, kazanan fotoğrafçılar, uluslararası basın ve fotoğraf dünyasından pek çok kişi katıldı.
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, açılışta yaptığı konuşmada her fotoğrafın bir belge olduğunu ve bir bellek oluşturduğunu söyledi.
Kamera obscuradan bugünün dijital fotoğrafçılığına kadar geçen sürede birçok şeyin değiştiğine işaret eden Karagöz, "İlk kalıcı fotoğrafın çekilmesinden bu yana renkli fotoğrafçılık yöntemlerine ve bugün yapay zeka ile zenginleştirilmiş görüntü işleme teknolojilerine kadar pek çok şey fotoğraf dünyasında değişti. Fakat her fotoğrafın bir belge niteliğinde olması, her fotoğrafın zamanın tanığı olması ve bir bellek inşa etmesi hiçbir zaman değişmedi" dedi.
"Savaşın gerçek yüzünü ortaya koyan çalışmalarımıza devam ediyoruz"
Karagöz, sergide İstanbul Photo Awards'un 2024'te düzenlediği yarışmada dereceye giren fotoğrafları katılımcılarla buluşturmak istediklerini belirterek, "Bu yılın 'Yılın Fotoğrafı' ödülüne layık görülen eser Mohammed Salem'in duygusal ve etkileyici eseri 'Yeğeninin Ölü Bedenine Sarılan Filistinli Kadın' oldu. Bu fotoğraf, insan ruhunu derinden etkileyen bir hikayeyi aynı zamanda içinde barındırıyor. Bu hikaye hepimizin malumu Gazze'nin hikayesi. Yalnızca belgelerden değil, toplumsal belleğimizden de silinmeyecek bir kare bu ve bu karelerin birçoğuna maalesef şahit olmaya bugün de devam ediyoruz. Ekim ayından beri İsrail yönetimi Gazze'ye yoğun saldırılarını sürdürüyor" diye konuştu.
Gazze'de 7 Ekim'den bu yana 140'tan fazla basın mensubunun İsrail saldırılarında hayatını kaybettiğini hatırlatan Karagöz, şunları kaydetti:
Hayatını kaybeden basın mensupları arasında Gazze'de görev yapan Anadolu Ajansı kameramanı Muntasır es-Savvaf da var. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Bu sayının büyüklüğünü 6 yıl süren İkinci Dünya Savaşı'nda 69 gazetecinin hayatını kaybettiği gerçeğiyle kıyaslayabiliriz. Tüm bu sayılar bugünkü tablonun en net özeti. Anadolu Ajansı olarak insanlık tarihinin acı dolu sayfalarına tanıklık eden ve bu savaşın gerçek yüzünü ortaya koyan çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda İsrail'in Gazze'de işlediği suçları tüm açıklığıyla ortaya koyan ve temel delil niteliğinde olan görsellerin yer aldığı 'Kanıt' ve 'Tanık' isimli kitaplarımızı yayınladık. Bir belgesel serisi olarak kurguladığımız serimizin ilki olan 'Kanıt' belgeselimizi Ankara'da gösterime sunduk. Hemen ardından insan hakları ve basın özgürlüğü mücadelesinde bir dönüm noktasını teşkil edecek bu belgeselimizin İngiltere Parlamentosunun ev sahipliğinde Londra'da lansmanını yaptık. Önümüzdeki süreçte dünya genelinde pek çok film ve belgesel festivalinde 'Tanık' ve 'Kanıt' belgeselimizi izleyebileceğiz.
"Katliamlar devam ederken sessiz kalmayacağız"
Karagöz, serginin girişinde Filistin Odası'nın da yer aldığını ve bu bölümü İsrail saldırıları sonucunda yaşamını yitiren gazetecilerin anısına adadıklarını söyledi.
Batı hükümetlerinin Gazze konusunda sessiz kaldığına ve İsrail'in saldırılarına karşı yeterince tepki vermediğine dikkati çeken Karagöz, şu değerlendirmelerde bulundu:
Filistin'e dair konuların gündeme gelmesinden rahatsız olan bu merciler barışçıl eylemlere karşı en sert tedbirleri uyguluyorlar. Bunları takip eden basın mensuplarına ise baskı ve şiddet uygulamaya devam ediyorlar. Geçtiğimiz hafta New York polisinin sert müdahalesine maruz kalan muhabirimiz Fatih Aktaş'a tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tüm bu baskı ve şiddete karşı dünyanın dört bir yanındaki vicdanlı insanlar bu adaletsizliğe karşı her türlü direnişi göstermeye devam ediyor. Sokaklarda, meydanlarda, üniversite kampüslerinde özgür Filistin için haykıran insanlar var. Bu konu siyasi bir mesele değil, bir insanlık meselesidir. Katliamlar devam ederken sessiz kalmayacağız. Geleceği inşa edecek olan işte bu cesaretli, vicdanlı ve kararlı duruştur.
Karagöz, "Ne kadar çocuk öldürürseniz o kadar büyük yenilirsiniz. Ne kadar masum sivili öldürürseniz işte o kadar büyük mağlup olursunuz. Bir çocuk ölür, o masum ruhları ile milyonlarca çocuğa ilham olur" mesajını vererek Anadolu Ajansı arşivlerinin dünyanın her köşesine masum Filistinli çocukların hikayelerini taşıdığını vurguladı.
Tüm dünyanın Filistin'deki zulme ve kötülüğe karşı birleşeceğine inandığını dile getiren Karagöz, "Adalet er ya da geç tecelli edecek, Anadolu Ajansı tarafından ortaya konulan kanıtlar bir bir konuşulacak. Çocukları öldürenler yenilecekler ve hüsrana uğrayacaklar. İyi olan çocuklardır, kötü olan onları acımasızca öldürenlerdir. Günün sonunda şuna yürekten inanıyoruz ki iyilik kötülüğe galip gelecektir" ifadelerini kullandı.
"10 senede 185 bin fotoğraf, 18 bin fotoğrafçı"
Karagöz, bugünkü sergide her türlü zorlu şart altında mesleklerini yerine getiren fotoğrafçıların emeklerinden oluşan bir seçkiyi paylaştıklarını aktararak şöyle konuştu:
İstanbul Photo Awards, gerçekleştirildiği ilk seneden bu yana 10 senede yaklaşık 185 bin fotoğraf ve 18 bin fotoğrafçının kayıt olduğu küresel bir platform haline geldi. Dünyadaki en saygın fotoğraf ödüllerini biraz sonra ziyaret edeceğiz. Bu yılki yarışma dünya genelinden 20 binden fazla fotoğrafın katılımıyla gerçekleşti. Brezilya'dan Nepal'e, Kanada'dan Nijerya'ya, Filistin'den Japonya'ya dünyanın dört bir yanından dünyanın en yetenekli fotoğrafçıları bu yarışmaya katıldılar. Bu küresel görüntü bizi çok mutlu ediyor. Uluslararası jürimiz her bir fotoğrafı özenle değerlendirdi ve 10 farklı kategoride 32 fotoğrafçının yakaladığı anlar ödüle layık görüldü. Kendi kategorilerinde ödül kazanan tüm meslektaşlarımı tebrik ediyor, tüm katılımcılara emekleri ve katkıları için teşekkür ediyorum.
"Dünyadaki en iyi fotoğraf sanatçıları Gazze kareleriyle bir tepki oluşturdular"
Konuşmanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Karagöz, İstanbul Photo Awards'un dünyanın en saygın fotoğraf yarışmalarından bir tanesi olduğuna dikkati çekerek, "Biz bugün burada dünyanın en saygın fotoğraf gazetecilerinin yapmış olduğu fotoğraf çalışmalarını, çekmiş olduğu fotoğrafları bir araya getirdik" dedi.
Uluslararası jürinin binlerce fotoğrafın arasından en iyileri seçtiklerini belirten Karagöz, İstanbul'un ardından İstanbul Photo Awards'un 10. yıl sergisini New York'ta ve Brüksel'de açacaklarını söyledi.
Karagöz, 2023'ün acılarla geçtiğini ifade ederek, "Öncelikle Türkiye'deki deprem, fotoğraf sanatçılarının ilgisinden kaçmadı. En iyi fotoğraflardan bir tanesi Türkiye depreminde çekilmiş bir fotoğraf. Ama sergimizin ana teması bu yıl Gazze fotoğraflarından oluşuyor ne yazık ki. Fotoğraf bir belge, bir kayıt. Biz burada belgeliyoruz, kayıt altına alıyoruz. Objektif kelimesinin Türkçesi dokunulmamış, özüne sadık kalınmış, oynama yapılmamış, manipülasyondan uzak demek. İşte bu yüzden fotoğraf sanatçılarımız Gazze'de olup biteni objektiflerinden kayıt altına aldılar ve dünyadaki en iyi fotoğraf sanatçıları burada Gazze kareleriyle bir tepki oluşturdular" açıklamasında bulundu.
Yarışmadaki kategorilere ilişkin bilgi veren Karagöz, şu değerlendirmeleri yaptı:
Bu yıl 'ayrımcılık' kategorisini de dahil ettik. O seçkimiz de dünyada ayrımcılığa maruz kalan insanların görsellerini oluşturuyor. Çevre kategorisi çok önemli. Çevreyi kirleten, özellikle plastik atıklara ilişkin bir seçkimiz var. Onu da fotoğrafseverlerin dikkatine sunuyoruz. Spor kategorimiz her zaman haber fotoğrafçılığının merkezindeki bir konudur. Bu kategoride de çok güçlü fotoğraflar var. Onları da İstanbullu fotoğraf severlerin ilgisine sunuyoruz.
Karagöz, İstanbul Photo Awards ile Anadolu Ajansı'nın dünyadaki fotoğraf sanatına çok büyük katkı sağladığını da sözlerine ekledi.
Yılın Fotoğrafı ödüllü Salem, Gazze'den mesaj gönderdi
Törende 'Yılın Fotoğrafı' ödülünü kazanan 'Tekil Haber' kategorisinin birincisi Reuters foto muhabiri Mohammed Salem'in Gazze'den gönderdiği video mesaj gösterildi.
Daha sonra Muhammed Salem adına ağabeyi Reuters Gazze Görsel Editörü Suhaib Salem, 'Seri Spor' dalında birinci olan Agence France Presse foto muhabiri Jeff Pachoud, 'Seri Portre' kategorisi birincisi Anna Surinyach, 'Tekil Spor' birincilik ödülüne layık görülen Sprint Cycling Agency'den Luca Bettin, 'Tekil Haber' kategorisi üçüncüsü Agence France Presse foto muhabiri Adem Altan, 'Seri Haber' kategorisi birincisi Agence France Presse foto muhabiri Mahmud Hams, 'Tekil Günlük Yaşam' kategorisi ikincisi Associated Press foto muhabiri Francisco Seco ve 'Seri Günlük Yaşam' kategorisi üçüncüsü Marylise Vigneau'ya ödülleri takdim edildi.
Ayrıca İstanbul Photo Awards jüri üyelerine ve yarışmanın destekçileri arasında bulunan kurumların temsilcilerine teşekkür plaketi takdim edildi ve katılımcılar sahneye gelerek hatıra fotoğrafı çektirdi.
İstanbul Photo Awards hakkında
Haber, spor, çevre, portre ve günlük yaşam dallarında tekil ve seri fotoğrafların değerlendirildiği yarışmaya, bu yıl 20 binden fazla fotoğraf başvurusu oldu.
Yarışmada toplam 10 kategoride, 32 fotoğrafçı ödül kazandı.
Rami Kütüphanesi'nin destekleriyle düzenlenen sergide İsrail'in Filistin'de sürdürdüğü saldırılardan 'Asrın Felaketi' olarak adlandırılan Türkiye depremine, Meksika suç örgütlerinden Afganistan mülteci kamplarına, Nijerya'daki plastik kullanımından Sri Lanka'da çöplüğe dönen fillerin yaşam alanlarına, Japonya'daki dünya yüzme şampiyonasından Wimbledon tenis turnuvasına, Hindistan'daki ayrımcılıktan İspanya sularında hayatını kaybeden göçmenlere kadar geçen yılın küresel olaylarını ele alan fotoğraflar yer alıyor.
Ödül alan fotoğraflara dair bilgilere istanbulphotoawards.com adresinden ulaşılabilen yarışmanın sergisi 23 Haziran'a kadar Rami Kütüphanesi F3 salonunda görülebilecek.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış