
ENSONHABER.com/DETAY HABER Arabesk müzik denince akla gelen ilk isim olan Müslüm Baba'yı kaybettik. Biten aşk hikayelerimizin, jilet geyiklerimizin, arabeskin sevilesi yüzünün kahramanı.. "Bir kuru canım var o da size feda olsun" diyen adamı, mütevazı kişiliği, başı hep önünde, yüzündeki tebessümle, biraz da gözyaşıyla hatırlayacağız.
Onu Taksim'de rock barda da, Gülhane'de de, Harbiye'de de, varos bir düğün salonunda da, pavyonda da izledik. Hep aynı adamdı... Mağrur ve hüzünlü...
YAŞARKEN DE KIYMETİ BİLİNDİ
Müslüm Baba "kör öldü badem gözlü oldu" diyebileceğimiz isimlerden biri değil. Onun yaşarken de kıymetini bildik, geç oldu belki, belki çok acı çekti, ama ömrünün son yıllarını değer görerek geçirdi.
ÜNLÜLER BENİM ŞARKIMI OKU DİYE SIRAYA GİRDİ
Rock'ın kralı Teoman "Müslüm baba şarkılarımı söylese keşke" dedi, Sezen Aksu onunla düet yapmak için sıraya giren isimlerden oldu. Bülent Ortaçgil'in "Sensiz olmaz" şarkısı Müslüm Gürses söyleyince sevildi.
'VAROŞ ŞARKICI' BEYAZ TÜRKLERİN DE HAYRANLIĞINI KAZANDI
Son yıllarda sosyoelit çevrelerde bile Müslüm Gürses hayranlığı vuku buldu. Geçmişin pavyon şarkıcısı, "ıyy Müslüm mü? Ben arabesk dinlemem" diyenlerin başucu şarkıcısı oldu. Yakın zamana kadar varoş şarkıcısı olan ancak gerçek müzik otoriteleri tarafından her daim sesi ve yorumu üst düzey bulunan Gürses, 2006'dan sonra Beyaz Türklerin de playlistindeki yerini aldı.
PEKİ NEDEN 2006'DAN SONRA?
Çünkü Murathan Mungan çıkıp "bu ülkenin arabesk diye bir gerçeği var" dedi.. Aşk Tesadüfleri Sever, Müslüm Gürses`in 15 Nisan 2006`da Pasaj Müzik`ten çıkan albümünün adı. Murathan Mungan'ın süpervizörlüğünü yaptığı albüm, Murathan Mungan'ın seçtikleriyle Müslüm Gürses: Aşk Tesadüfleri Sever tam adıyla yayımlandı. Beyaz Türklere de Müslüm Gürses'i tanıtıp sevdiren adam Murathan Mungan'a da teşekkür borçlu bu ülke..
MÜSLÜM BABA'NIN KENDİ ŞARKILARINDAN MAHRUM KALMAYIN
Murathan Mungan'ın yaptığı Aşk Tesadüfleri Sever albümüyle Müslüm Baba'yı tanıyan Beyaz Türkler Gürses'in geçmiş hazinelerinden mahrum kalacak. Adını Sen Koy'u, Meselem'i belki ölümünden sonra dinleyecekler. Bu nedenle olacak ki Müslüm Baba sosyal medyada kendi şarkılarıyla değil de "Sensiz Olmaz", "Tanrı İstemezse" gibi cover şarkılarla anılıyor.
GÜRSES'İN TRAJİK HAYAT HİKAYESİ
"İlkokulu bitirdim. Gerisi yok. Adana'da damda yatarken uzun hava okudum. Arkadaşım Halkevine gidiyordu. Ben de gittim. Derken Çukurova Radyosu'nda sanatçı oldum"...
HAYATINI 5 CÜMLEYLE ÖZETLEDİ
Daha adını kimsenin duymadığı 1968 yılında çıkardığı 45'likleriyle müzik dünyasına adım atan Müslüm Gürses, bir röportajında kendisini böyle anlatmıştı.... Kısacık 5 cümle.. Oysa o Türkiye'nin popüler kültür hayatında bundan çok daha fazlası.
3 YAŞINDAYKEN ADANA'YA GÖÇ ETTİLER
7 Mayıs 1953'de Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Fıstıközü köyünde kerpiç bir evde dünyaya geldi Müslüm Gürses... Ya da ünla olmadan önceki adıyla Müslüm Akbaş. Annesi Emine tipik bir köylü kadınıydı. Babası Mehmet ise rençber. Müslüm Gürses henüz 3 yaşındayken ailesi maddi nedenlerle Adana'ya göç etti.
1967 yılında Adana Aile Çay Bahçesi'nde düzenlenen ses yarışmasına katıldı ve birinci oldu. Derken Çukurova Radyosu'na sanatçı oldu. İşte o dönemde de Akbaş olan soyadını Gürses olarak değiştirdi.
1967 yılından itibaren TRT-Adana-Çukurova Radyosunda da her hafta cumartesi günü canlı olarak türküler söyledi. 1968 yılından itibaren piyasaya ilk 45'likleri çıkarmaya başladı. İlk plağı ise 1968 tarihli "Emmioğlu/Ovada Taşa Basma" oldu.
ÖLDÜ SANILIP MORGA KALDIRILDI
Gürses'in başından benzerine ancak filmlerde rastlanacak olaylar geçti. Bunlardan biri öldü sanılıp da morga kaldırılmasıydı. 1978 yılında Tarsus'tan Adana'ya giderken bir trafik kazası geçirdi Gürses... Kaza o kadar korkunçmuş ki onu aracın içinden çıkardıklarında öldüğünü sanıp morga kaldırdılar. Ancak daha sonra Gürses'in yaşadığı anlaşıldı ve tedavisine devam edildi. Ciddi ameliyatlar geçiren Gürses'in beynine plaka takıldı.
BABASI ANNESİNİ ÖLDÜRDÜ
Arabesk müziğin Müslüm Baba'sı Müslüm Gürses'in geçmişinde büyük bir aile trajedisi de var. Onun da babasıyla arası açık. Bunun sebebi ise benzerine gerçek hayattan çok filmlerde rastlanabilecek korkunç bir olay. Daha önce ağabeyi öldürülen Müslüm Gürses, o olayın ardından ailesinden ayrılıp İstanbul'a geliyor. Ailesi de memleketi olan Şanlıurfa'dan Adana'ya göç etti. Ancak Adana'da başlarına beklenmedik bir trajedi geldi. Müslüm Gürses'in babası Mehmet Akbaş, Adana'da eşini yani Müslüm Gürses'in annesini öldürdü. Bu olayın ardından baba- oğul uzun yıllar boyunca yanyana gelmedi. Aradan geçen sürede baba Akbaş da cezasını çekip demir parmaklıklar ardından çıktı ve Şanlıurfa'ya dönüp yeniden evlendi.
MUHTEREM NUR'LA FİLM GİBİ HİKAYESİ
Müslüm Gürses'in hayatının aşkı ise Türk sinemasının bir dönemine damgasını vuran Muhterem Nur. Onların tanışması ve birlikte olmaya başlamaları da tıpkı film gibi... Karşılaşıklarında takvimler 1980 yılını gösteriyordu. İkisi de Malatya'da çalışıyordu. Ve daha ilk gün kavga ettiler. O günleri bir röportajında şöyle anlatıyordu Muhterem Nur:
"Onu tanımıyordum, benden sonra sahne almasına bozuluyordum. Hatta kızdırmak için, sahneden inince halkın arasından kırıta kırıta yürüyordum, dikkati kendi üzerime çekeyim, ona bakmasınlar diye. Ama pek öyle olmuyordu, Müslüm çıkınca herkes kendini yerlere atıyordu. Onun repertuarından bir parça okuyunca kavga ettik, çünkü benden hesap sormaya kalkıştı. Bu kavga ilginçtir, bizi birbirimize daha fazla yaklaştırdı.' O günden sonra bir daha hiç ayrılmadılar...
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış