AA & Ensonhaber

Özbekistan’da yüzyıllardır şehirlerden köylere, kasabalardan mahallelere kadar her yerde varlığını sürdüren çayhaneler, Özbek halkının sosyal yaşamının ve milli kültürünün vazgeçilmez bir parçası olmaya devam ediyor.

Orta Asya’nın sıcak ikliminde serinlemek için tercih edilen bu mekanlar, geçmişte kitle iletişim araçlarının yokluğunda haberlerin paylaşıldığı, fikirlerin tartışıldığı ve iş bağlantılarının kurulduğu sosyal merkezler olarak öne çıkıyordu.

Eskiden kervansarayların ve çarşıların kalbinde yer alan çayhaneler, günümüzde daha çok aynı mahallede oturan, aynı mesleği paylaşan, aynı okula giden ya da benzer dünya görüşüne sahip insanların buluşma noktası haline gelmiş durumda. Bu çayhaneler, Özbek milli kültürünün ruhunu yansıtan, rengarenk çarşıların ayrılmaz bir parçası ve şehrin gürültüsünden kaçmak isteyenler için huzurlu bir sığınak olarak ilgi çekiyor.

YAZIN SERİNLETEN, KIŞIN ISINILAN MEKANLAR

Genellikle bölgenin en güzel ve manzaralı noktalarında konumlanan çayhaneler, bazen ağaçların serin gölgelerinde, bazen de akarsuların ve göletlerin kenarında inşa ediliyor. Yazın sıcaktan kaçılan, kışın ise sıcak çay eşliğinde ısınılan bu mekanlar, yılın her döneminde cazibesini koruyor.

Özbekler, özellikle hafta sonları yoğun olarak bu çayhanelere akın ediyor. Yoğun dönemlerde rezervasyon yapılmazsa yer bulmak zor olabiliyor, bu yüzden önceden yer ayırtmak sıkça tercih ediliyor.

Geleneksel Özbek motifleriyle süslenen çayhanelerde, yaşlılar genellikle "körpe" adı verilen minderli alanları tercih ederken, gençler ise masa ve sandalyeli bölümlerde zaman geçirmeyi seviyor.

Her ne kadar çayhaneler çay içmek için bir araya gelinen mekanlar olarak bilinse de, ziyaretçilerin isteğine göre Özbek pilavı ve çeşitli geleneksel yemekler de servis ediliyor.

KAZAN SAYISI, ÇAYHANENİN ÜNÜNÜ GÖSTERİYOR

Özbek çayhaneleri, semaver ve büyük kazanlarıyla dikkat çekiyor. Birkaç farklı yemeğin aynı anda pişirilebilmesi için çok sayıda kazanın kullanılması ve semaverlerin büyüklüğü, bu mekanların öne çıkan özelliklerinden biri. Özellikle halk arasında meşhur olan bazı çayhanelerde, aynı anda 20'ye yakın kazanda yemek pişiriliyor.

Çayhaneler genellikle kazan sayısına göre "Beş Kazan", bölgenin adını taşıyan "İpekçi" ya da "Altın Kevgir", bazen de ünlü aşçıların ismiyle "Mahmudcan Ata" gibi adlarla anılıyor.

Küçük köy çayhanelerinde, işletmeci birden fazla rol üstleniyor; aşçı, garson ve temizlikçi olarak görev yaparken, bu tür işletmelerde genellikle aile üyeleri çalışıyor. Büyük çayhanelerde ise her yemek çeşidi için ayrı aşçılar bulunurken, çaycı, garson, temizlikçi hatta müzisyen bile istihdam edilebiliyor.

Çayhaneleri lokanta ve yemekhanelerden ayıran en belirgin özellik ise, müşterilerin diledikleri yemeği sipariş edip bekleyebilmeleri. Bu nedenle, Özbekler sık sık geleneksel yemekhaneler yerine çayhaneleri tercih ediyor.

Yemeğini bekleyen misafirler, çayhanelerin samimi atmosferinde sohbet edip kağıt oyunu veya tavla oynayarak vakit geçiriyorlar. Özbek pilavı ise, çayhanelerin olmazsa olmazı; geleneksel desenlerle süslenmiş büyük tabaklarda servis edilen bu yemek, Özbekler tarafından çoğunlukla elle yeniyor. Pilavın kuyruk yağıyla yapılmasının, lezzetini artırdığına inanılıyor.