Kadıköy Belediyesi ve Beyoğlu Sahaflar Derneği iş birliğiyle gerçekleştirilen Kadıköy 1. Sahaf Günleri'ne katılan sahaf Halil Bingöl, sahaflık ve nadir kitaplar hakkında bilgi verdi. Hemen herkesin tanıdığı, yarım asırdır eski kitaplarla ilgilenen Halil Bingöl'den sahaflık dersleri.
Halil Bingöl, Eyüpsultan'da 1947'de doğduğunu aktararak, "Sahaflığa 1966'da lise çağlarında Eyüp'te Şafak Sineması'nın önünde Tommiks, Texas takas ederek başladım. Üniversite eğitimine devam ederken de Beyazıt Meydanı'nda cumartesi, pazar günleri kaçak tezgah açıp eski kitap alıp satmaya başladım ve üniversiteyi bitirmemde bana maddi olarak destek sağladı." diye konuştu.
Beyazıt Sahaflar Çarşısı'nda 1980'de kiraladığı dükkanda 1994'e kadar sahaflık yaptığını kaydeden Halil Bingöl, dükkanın satılması üzerine 1994'ten itibaren Beyoğlu'ndaki sahaflar çarşısında bu işe devam ettiğini söyledi.
"DEĞİŞİK HARFLERLE BASILAN TÜRKÇE KİTAPLAR VAR"
Sahaf Halil Bingöl, "Değişik hurufatlarla (harfler) basılan Türkçe kitaplar var. Arap harfleriyle basılan Osmanlıca dediğimiz Türkçe kitaplar, Grek harfleriyle basılan, Karamanlıca dediğimiz Türkçe kitaplar ve Ermeni harfleriyle basılan, Kiril alfabesiyle ya da İbrani harfleriyle yazılmış Türkçe kitaplar var. Benim esas ilgilendiğim konu bu. Ben bunların peşindeyim. Şu anda da böyle bir örnek var elimde. Ermeni harfleriyle Türkçe, ilahi ve mezmur kıtaları diye bir kitap. Zebur'un içinde bulunan ve ibadet esnasında okunacak duaların dökümü. İstanbul'da 1912 yılında Hagop Mateosyan matbaasında basılmış, 96 sayfalık bir eser. Ermeni harflerini biliyorsanız Türkçe okuyorsunuz. Bildiğimiz İstanbul Türkçesi hem de. Bunlar Türkçe eserler. Hristiyan Türklerin yayımlamış olduğu kitaplar bunlar." dedi.
SAHAFIN ASİL GÖREVLERİ
Sahaf Halil Bingöl, her sahafın bir ihtisas alanı seçmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Sahaflık, eski kitap satıcılığından çıkmalı. Her eski kitap satan, tabelasına sahaf kelimesini koyuyor. Bakıyorsunuz, sahaflıkla hiç alakası olmayan yepyeni kitaplar. Bu bizim kategorimize girmiyor. Bir sahafın sahaf olabilmesi için Osmanlıca'yı çok iyi bilmesi, Arapça ve Farsça'ya aşina olması lazım. Yani bir kitabın Arapça, Farsça, Rusça, Bulgarca, Sırpça, Gürcüce ya da Yunanca olup olmadığını ayırt edebilmesi gerek. Etrafımızdaki sınır komşularımızın kullandığı kitapların, hurufatların ne olduğunu bilmesi lazım. Bunlar bir sahafın asli görevleri." ifadelerini kullandı.
"ETKİNLİKLERİN FAYDASI ÇOK"
Türkiye'de kitaba pek önem verilmediğini söyleyen Halil Bingöl, "Çok az insan tarafından toplanıp bir arada muhafaza edilip saklanıyor. Bir yangın oluyor, hepsi gidiyor. Evi su basıyor, bütün kitaplar çöpe gidiyor. Yurt dışında bunları çok özenle koruyorlar. Bir kütüphaneye gittiğinizde hemen vermiyorlar. Mikro filmini veriyorlar. Kitaba el süremiyorsun. O kadar önemli. Kitabın da bir dayanma ömrü var. Buna ne kadar iyi bakarsan, kağıt da kaliteliyse çok uzun yıllar devam eder ama kağıdı kalitesizse, havalandırılmaz ve gerekli bakımı yapılmazsa, yıllar sonra kağıt buhar olup uçuyor. Kırılıyor, dökülüyor. Onun için buna çok önem verilmesi lazım. Burada birçok genç arkadaş var. Fotoğraf çekiyor, bakıyor, görüyor, araştırıyor ama dükkana kimse gelmiyor. Buradaki insanlar gelip geçiyor, merak ediyor, soruyor. Bu tür etkinliklerin bu nedenle bize çok faydası var." dedi.
BUGÜN SONA ERİYOR
Nadir bulunan kitap, dergi ve plaklar, eski belge, evrak ve haritalar, Osmanlıca kitap ve mecmualar, imzalı, birinci baskı kitaplar ve ikinci el kitapların satışa sunulduğu Kadıköy 1. Sahaf Günleri, bugün sona erecek.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış