
Yaprak Dökümü dizisinde Ali Rıza Bey ve ailesinin altında poz verdiği palamut ağacı, dizi fanatiklerini yollara düşürdü. Hatıra fotoğrafı çektirmek için farklı illerden hatta yurtdışından Kırklareli Pehlivanköy'e gelenler, ilçe halkının da hayatını renklendirdi. Anlayacağınız hem ağaç hem de Pehlivanköy diziyle şöhret oldu
Eski Türk filmlerinde sevgililerin kavuşması, genellikle ağır çekimde birbirlerine koştukları sahnelerle anlatılıyordu. Bu sahneler en çok Beykoz'da 'Aşıklar Ağacı' olarak bilinen yerde çekiliyordu. O yıllarda İstanbul'da olanlar film mekanı olarak ün yapan bu ağacın altında fotoğraf çektirmeye giderdi. Televizyonun vazgeçilmez hale gelmesiyle bu kez sahneye dizi fan'ları çıktı ve fanatik hayranlar tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de farklı bir turizm alanının doğmasını sağladı. Artık izleyiciler hayranı oldukları diziyi ekranın dışına da taşımak istiyor ve setleri gezip, oyuncularla aynı havayı teneffüs etmeye çalışıyor. Asmalı Konak'ı görmek için Ürgüp'e, Sıla dizisinden sonra Mardin'e gidenler gibi... Ama son dönemlerin en başarılı yapımı olarak gösterilen Yaprak Dökümü'nün fanatikleri hala hepimizi şaşırtmayı başarıyor.
YURTDIŞINDAN GELİYORLAR
Öyle ki yazın, çekimlerin olmadığı bir dönemde bile İstanbul Beylerbeyi'ndeki Yaprak Dökümü köşkünü binlerce kişi ziyaret etti. Üstelik gelenlerin neredeyse yarısını yurtdışındaki fanatikler oluşturuyordu. 'Bu insanların başka işi gücü yok mu?' diyorsanız, bir de Pehlivanköylülere kulak verin. Çünkü onların anlattıkları, dizi çılgınlığının ulaştığı son noktayı tartışmasız biçimde ortaya koyuyor.
Kırklareli'ye bağlı olmasına rağmen Edirne il sınırında yer alan şirin bir ilçe Pehlivanköy. Tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlamaya çalışan Pehlivanköy halkının canı, son yıllarda nüfuslarını sanayileşmiş bölgelere kaptırmaktan dolayı sıkkın. Yine de 99 yıldır devam ettirmeye çalıştıkları panayırlarından vazgeçmiyorlar. Pehlivanköy ziyaretimiz tam da panayırın açılış gününe denk geliyor. Dev hoparlörle çalınan Trakya havaları, panayır için kurulan onlarca çadırla son derece renkli bir yer Pehlivanköy.
İLÇE DE DİZİYE HAYRAN
Bir asırlık geçmişiyle Türkiye'nin en eski panayırlarından birinin sahibi olan Pehlivanköy, bu aralar epey ziyaret ediliyor. Ama ziyaretçilerin ilgisini panayırdan çok, Yaprak Dökümü dizisinin çekimlerinde kullanılan ağaç çekiyor. 'Onlarca ağacın içinde dizideki ağacı bulmak zor olacak' diye düşünerek gitsek de ilçede ağacı bilmeyen olmadığını görünce rahatlıyoruz. Öyle ki ağaç ziyaretine gelenler o kadar çok olmuş ki kimse bir ağacı görmeye gelmenizi yadırgamıyor: 'Dizideki ağaç nerede biliyor musunuz?', 'Dümdüz devam edin ilçenin çıkışında sağda göreceksiniz!'
Gerçekten de dizideki gibi yalnız ve heybetli görünen bu palamut ağacının altında, şimdilerde sadece Ali Rıza Bey ve ailesi değil, Türkiye'deki birçok aile poz veriyor. Pehlivanköylüler, bir ağaçla meşhur olmaktan hiç alınmıyorlar çünkü neredeyse ilçede konuştuğumuz kadın-erkek, çoluk-çocuk herkes dizinin hayranı. Dizi ekibinin ilçeye geldiği günlerde neredeyse hayat, o ağacın altında geçmiş. Herkes işi gücü bırakıp, Ali Rıza Bey'i, Ferhunde'yi, Necla'yı ve ailenin diğer fertlerini görmeye gitmiş. Tabii ilçenin dışında yaşayan bütün eşe dosta da haber salınmış. 'Yaprak Dökümü Pehlivanköy'de çekiliyor.', 'O ağaç, bizim Cansel Hanımların!' diye duyurular yapılmış.
KÖY KÖY DOLAŞTILAR
Peki dizinin yapımcıları İstanbul'dan 200 kilometre uzaktaki bu ağacı nasıl buldular? Ay Yapım'da yapım sorumlusu olarak görev yapan Ali Demir, dizi için heybetli bir ağaç aradıklarını söylüyor ve 'Aradığımız ağacın etrafında ev ya da herhangi bir yapı, telefon ve elektrik direği olmamalıydı' diyor. Tabii kriterler böyle olunca İstanbul'dan uzaklaşmak şart olmuş. Demir, trenle Edirne'ye kadar gittiğini söylüyor. Önce sağ tarafta oturup yol boyunca ağaçları incelemiş, dönüşte de bu kez sol taraftakilere bakmış. En sonunda arabayla istasyon istasyon dolaşmış ve Pehlivanköy'e geldiğinde, ilçedekilerin de yönlendirmesiyle bu ağacı bulmuş.
'Namazımı reklam arasında kılıyorum'
ESKİ belediye başkanı Kamuran Koçyiğit Pehlivanköy'ün bir dizi ağacıyla da olsa tanınmasına çok sevindiğini söylüyor. Koçyiğit beş yaşındaki torunu Yiğit ile ağacın altına gidip yürüyüş yaptıklarını anlatıyor ve 'Diziyi izlemez miyim? Bizim burada herkes izliyor. Tüm randevular, işler, ziyaretler dizi saatine göre ayarlanıyor' diyor. Koçyiğit'in eşi Nurcan Koçyiğit, tam bir Yaprak Dökümü fanatiği. Öyle ki 'Allah günah yazmasın ama namazı bile reklam aralarında kılıyorum. İlk reklam arasında sünnet, ikincisinde farz' diye konuşuyor. Nurcan Koçyiğit oyuncuları yakından görünce çok heyecanlandığını da ekliyor ve 'Hepsiyle fotoğraf çektirdim. Yalnız Ferhunde'nin doğal hali de aynı dizideki gibi' diye konuşuyor.
'İsviçre'dekiler inansın diye fotoğraf çektirmeye geldim'
Trakya'nın o şirin şivesiyle konuşan Pehlivanköylüler, dizinin konusu açılınca bir süre sonra bizi unutup, birbirlerine soruyor: 'Sen Yaprak'da kimi beğenirsin?' 'Ben Fikretçiyim. Ah onunki gibi kaynana olmaz olsun!' 'O Ferhunde var ya başını yedi bütün ailenin...' 'Ali Rıza Bey'e gene çok ağladım. O adamın da çilesi...'
İsviçre'de yaşayan Berrin Akın orada bile diziyi hiç kaçırmadıklarını anlatıyor. Ablası Müzeyyen Ergel ile ağacın önünde fotoğraf çektiren Akın, 'Kızlarım işyerlerindeki nöbetleri diziye göre ayarlıyor. Herkes çok seviyor. İsviçre'de bu ağacın Pehlivanköy'de olduğunu söylüyorum, inanmıyorlar. Onun için fotoğraf çektiriyoruz. Sizin haber çıkınca da tam ispat etmiş oluruz' diyor. Yaşariye Kiracı ise dizinin hayatlarını nasıl etkilediğini şöyle anlatıyor: 'Vallahi bu dizi hepimizi deli etti. Aklımız başımızdan gitti. Geçen gün onun yüzünden teravih namazımı kılamadım. Çarşamba günleri misafir gelmesin diye dua ediyorum.'
Esnaf Gülcan Pehlivan da diziden sonra gelen gidenlerin artmasıyla, ağacın etrafının artık bir piknik alanına dönüştüğünü, sık sık gelip orada oturduklarını anlatıyor. Pehlivan, çekimler sırasında Ali Rıza Bey ile fotoğraf çektirdiğini söylüyor.
'Ağaç için hiç para almadım. Ekinlere 350 YTL ödediler'
AĞACIN bulunduğu arazinin sahibi 62 yaşındaki Cansel Erkan. Yaprak Dökümü'nü hiç kaçırmadan izlediğini anlatan Erkan, yapımcıların bir gün kapısını çalıp, 'Arazinizde çekim yapmak istiyoruz' demesine çok şaşırdığını söylüyor.
Erkan, diziyi o kadar beğeniyormuş ki etrafında tarla olmasını bile önemsemeyip, ekinlerin hemen biçilmesine izin vermiş. Bu ekinlerin kesilmesi karşılığında yapım ekibi ona 350 YTL ödemiş. Erkan, ağaçla ilgili şunları anlatıyor: 'Bu ağaç en az birkaç yüzyıllık. Tarlanın ortasında olmasına rağmen babam sağken bırakın kestirmeyi, ağacın budanmasına, bir yaprağının bile kesilmesine izin vermiyordu. Şimdi 85 yaşındaki annemle ağacımızı sevdiğimiz dizide görüyoruz.'
Erkan lisedeyken Reşat Nuri Güntekin'in diğer kitaplarıyla birlikte Yaprak Dökümü'nü de okuduğunu belirterek şunları söylüyor: 'Kitapta olaylar böyle değildi. İçine seksi olaylar katmışlar.'
Erkan dizi ekibi ile tanışma hikayelerini de şöyle anlatıyor: 'Oğuz (Tolga Karel) 'Makyaj yaptırmadan fotoğraf çektirmem' dedi. Hayriye Hanım (Güven Hokna) ve Neyyir Hanım (Bedia Ener) biraz soğuktu. Hatta burunları havadaydı.' (Star)