
'POPSTAR HASRET'İN HAYAT ÖYKÜSÜ YEŞİLÇAM FİLMLERİNİ ARATMIYOR
Bu melodramdan bir popstar çıktı
Popstar Alaturka'da birinci olan Hasret, ailesinin kaderini de değiştirdi. Belediyenin ve derneklerin yardımlarıyla geçinen aile, birincilik ödülüyle kirada oturdukları evi satın alacak.
Bayram Kaygusuz
Bir yaşındayken babasız kaldı... Annesi, ağır astım hastalığı nedeniyle oksijen tüpü desteğinde yaşadığı için çalışamıyor... Ablası ise kendisi gibi öğrenci...
Beş yıldır ev kiraları, gıda ve giyimleri Deniz Feneri Derneği tarafından karşılanan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden de üç ayda bir 300 YTL yardım alan bu üç kişilik ailenin kaderi, geçen hafta sona eren Popstar Alaturka yarışmasıyla değişti. 17 yaşındaki lise öğrencisi Hasret Aygün, yarışmada rakiplerini geride bırakarak birinci seçildi ve 100 bin YTL para ödülünün sahibi oldu. Hasret ve annesi Serpil Karaca, Star TV'nin yarışmasıyla değişen hayatlarını Milliyet'e anlattı.
Favori gösterilmediğiniz bir yarışmayı kazandınız, neler hissediyorsunuz?
Rüyada gibiyim. Birinci olduğuma hâlâ inanamıyorum. Bu yarışmaya katılmamdaki en büyük neden annemdi ve kazanacağımı en başından söylemişti. Annem bizim için evlenmedi. Bizi tek başına büyüttü. Aslan gibi bir annem var. Şu zamanda babasız evlat yetiştirmek, hele ki kız çocuğu yetiştirmek inanılmaz zor.
Kendinize şans tanıyor muydunuz?
Kimseyle polemik yaşamamıştım, kimseyle adım çıkmamıştı. Bu nedenle kendimi şanslı görüyordum.
Sizin favoriniz kimdi?
Armağan ağabeyin birinci olacağını düşünüyordum. Kime sorsam "Kesinlikle Armağan kazanır" diyordu. Ayrıca altı haftadır birinci oluyordu ve Türkiye'nin 'Diva'sı ile adı çıkmıştı.
Ödülünüzü Bülent Ersoy'un vermesi istendi, ancak vermedi. Neler hissettiniz?
Çok kırıldım ama kötüye yormuyorum. Sonuçta o benim büyüğüm; bir şeyleri o çok daha doğru biliyordur. Herkes yanlış olduğunu söylüyor, ama sonuçta her insanın derdi ve kusuru var.
Kazandığınız parayla ne yapacaksınız?
Eğitimime ve alacağımız eve harcayacağım. Bu para, bazılarının gözünde çok küçük olabilir, ama bizim gibi insanların gözünde büyük bir umut ışığı. 2007 aileme uğur getirdi.
Yarışmadan sonra sizi şaşırtan, üzen şeyler oldu mu?
Popüler olduktan sonra, daha önce benimle konuşmayan arkadaşlarım ve akrabalarım benimle konuşmaya başladı. Akrabalarımı bu yarışmayla gördüm. Hep düşündüm, bu insanlar zor günlerimizde neredeydiler diye? Bu yarışma bana kimin dost, kimin düşman olduğunu öğretti.
Hedefleriniz arasında neler var?
Beste yapıyorum ve şiir yazıyorum. Halkın sevdiği, saydığı bir sanatçı olmak istiyorum. Yazdığım şiirlerimi bir albümde toplamayı düşünüyorum.
'Oturduğumuz evi satın alacağız'
Astım hastası olduğu için yaşamını oksijen tüpünün desteğiyle sürdürdüğünü, bu nedenle çalışamadığını söyleyen anne Serpil Karaca, Milliyet'e şunları anlattı: "Ben okuyamadım, bu yüzden tek isteğim çocuklarımın okuması. Büyük kızım Boğaziçi Üniversitesi'nde Halkla İlişkiler okuyor. Hasret süper lisede. İkisi de eğitimleri boyunca hep başarılı oldu ve bursla okudu. Beş yıldır Deniz Feneri'nin yardımları ve belediyenin katkılarıyla geçiniyorduk. Bu aybaşı da yardım bitmişti. Hayattan istediğim bir evimizin olmasıydı. Hasret bize umut ışığı oldu. Şimdi ya Samatya'da halen oturduğumuz evi ya da aynı mahalleden bir ev satın alacağız."
Bu melodramdan bir popstar çıktı
Popstar Alaturka'da birinci olan Hasret, ailesinin kaderini de değiştirdi. Belediyenin ve derneklerin yardımlarıyla geçinen aile, birincilik ödülüyle kirada oturdukları evi satın alacak.
Bayram Kaygusuz
Bir yaşındayken babasız kaldı... Annesi, ağır astım hastalığı nedeniyle oksijen tüpü desteğinde yaşadığı için çalışamıyor... Ablası ise kendisi gibi öğrenci...
Beş yıldır ev kiraları, gıda ve giyimleri Deniz Feneri Derneği tarafından karşılanan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden de üç ayda bir 300 YTL yardım alan bu üç kişilik ailenin kaderi, geçen hafta sona eren Popstar Alaturka yarışmasıyla değişti. 17 yaşındaki lise öğrencisi Hasret Aygün, yarışmada rakiplerini geride bırakarak birinci seçildi ve 100 bin YTL para ödülünün sahibi oldu. Hasret ve annesi Serpil Karaca, Star TV'nin yarışmasıyla değişen hayatlarını Milliyet'e anlattı.
Favori gösterilmediğiniz bir yarışmayı kazandınız, neler hissediyorsunuz?
Rüyada gibiyim. Birinci olduğuma hâlâ inanamıyorum. Bu yarışmaya katılmamdaki en büyük neden annemdi ve kazanacağımı en başından söylemişti. Annem bizim için evlenmedi. Bizi tek başına büyüttü. Aslan gibi bir annem var. Şu zamanda babasız evlat yetiştirmek, hele ki kız çocuğu yetiştirmek inanılmaz zor.
Kendinize şans tanıyor muydunuz?
Kimseyle polemik yaşamamıştım, kimseyle adım çıkmamıştı. Bu nedenle kendimi şanslı görüyordum.
Sizin favoriniz kimdi?
Armağan ağabeyin birinci olacağını düşünüyordum. Kime sorsam "Kesinlikle Armağan kazanır" diyordu. Ayrıca altı haftadır birinci oluyordu ve Türkiye'nin 'Diva'sı ile adı çıkmıştı.
Ödülünüzü Bülent Ersoy'un vermesi istendi, ancak vermedi. Neler hissettiniz?
Çok kırıldım ama kötüye yormuyorum. Sonuçta o benim büyüğüm; bir şeyleri o çok daha doğru biliyordur. Herkes yanlış olduğunu söylüyor, ama sonuçta her insanın derdi ve kusuru var.
Kazandığınız parayla ne yapacaksınız?
Eğitimime ve alacağımız eve harcayacağım. Bu para, bazılarının gözünde çok küçük olabilir, ama bizim gibi insanların gözünde büyük bir umut ışığı. 2007 aileme uğur getirdi.
Yarışmadan sonra sizi şaşırtan, üzen şeyler oldu mu?
Popüler olduktan sonra, daha önce benimle konuşmayan arkadaşlarım ve akrabalarım benimle konuşmaya başladı. Akrabalarımı bu yarışmayla gördüm. Hep düşündüm, bu insanlar zor günlerimizde neredeydiler diye? Bu yarışma bana kimin dost, kimin düşman olduğunu öğretti.
Hedefleriniz arasında neler var?
Beste yapıyorum ve şiir yazıyorum. Halkın sevdiği, saydığı bir sanatçı olmak istiyorum. Yazdığım şiirlerimi bir albümde toplamayı düşünüyorum.
'Oturduğumuz evi satın alacağız'
Astım hastası olduğu için yaşamını oksijen tüpünün desteğiyle sürdürdüğünü, bu nedenle çalışamadığını söyleyen anne Serpil Karaca, Milliyet'e şunları anlattı: "Ben okuyamadım, bu yüzden tek isteğim çocuklarımın okuması. Büyük kızım Boğaziçi Üniversitesi'nde Halkla İlişkiler okuyor. Hasret süper lisede. İkisi de eğitimleri boyunca hep başarılı oldu ve bursla okudu. Beş yıldır Deniz Feneri'nin yardımları ve belediyenin katkılarıyla geçiniyorduk. Bu aybaşı da yardım bitmişti. Hayattan istediğim bir evimizin olmasıydı. Hasret bize umut ışığı oldu. Şimdi ya Samatya'da halen oturduğumuz evi ya da aynı mahalleden bir ev satın alacağız."
MİLLİYET