
Sağlıklı beslenme konusundaki önerileriyle tanınan ünlü Diyetisyen Taylan Kümeli, meme kanseri tedavisi gördüğünü sosyal medya aracılığı ile duyurdu.
Sağlığıyla ilgili gelişmeleri hastanede çektirdiği fotoğrafıyla birlikte Instagram hesabından paylaşan Kümeli, "Hayatımda hep virajlar olmuştur. Kimi keskin, kimi yumuşak ama hep olan. işte yeni bir viraj daha. Hayattan kopmadan, üreterek, gülümseyerek ve sevdiklerimin desteğiyle 20 seans sürecek bir radyoterapi ve sonrası... Vira bismillah" dedi.
6 ayda bir Meme Vakfı’nda rutin kontrollerini yaptırdığını belirten Kümeli, en son memesinde bir ağrı hissettiğini ve elle yaptığı muayenede kitleyi fark ederek doktora gittiğini, hastalığın orada tespit edildiğini söyledi. Kümeli, yaşadığı süreci Habertürk’ten Ümran Avcı'ya şöyle anlattı: “Hemen başlangıcında ve güvenlik sınırları içinde tespit edildi. Tespit edilir edilmez ameliyat kararı alındı. 14 Nisan’da ameliyat oldum. Sol meme altı alındı. Patoloji raporu sonucuna göre doktorlarımız kemoterapiye gerek olmadığını söyledi. Radyoterapiye başlandı. 20 seans radyoterapi ve 5 yıl sürecek ilaç tedavisiyle devam edeceğiz. Tedavi 11 Haziran’da sona erecek.”
"MEME KANSERİNDE GENETİK GEÇİŞ ÖNEMLİ"
Kümeli, sağlıklı beslenme uzmanı olduğu halde kansere yakalanmasıyla ilgili akla gelebilecek olası sorulara karşı da şu yanıtı verdi: “Bir insanın genetiğinde olduğu zaman yakalanma riski artıyor. Ama bu esnada iyiye yakın beslenme, düzenli uyku, sigara ve alkol alışkanlığından uzak olma durumunda hastalığa yakalansanız bile çabuk iyileşiyorsunuz. Düşünün 14 nNsan’da ameliyat oldum, 24 nisan itibarıyla çalışmaya başladım.
Doktorlar daha çok başında, çok çabuk fark ettikleri için çok şükür Allah’a iyi konuşuyorlar. Kanser daha önce anneannemde, annemde, babaannemde ve bütün halalarımda olduğundan hiç ihmal etmedim. Çok başlangıcında yakaladık. İçki, sigara içmemem, sağlıklı beslenmem ilerlememesine de etken. Günlük hayatımdan alıkoymuyor beni, yine sporumu yapıyorum, hayatıma devam ediyorum...
Tabii ne kadar aileden dolayı bu hastalığı biliyor olsanız da, ilk duyduğunuzda şaşırıyorsunuz. Ailemde olduğu için doğru tedaviyle sonucun iyi olduğunu biliyorum. Sevenlerim ve ailem yanımda olduğundan da korkmuyorum. Eşim ve çocuklarım ilk öğrendiklerinde tedirgin oldular ama hepsi her aşamada yanımdaydı. Ayrıca hakikaten dostlarım, yakınlarım hep yakınımda oldular, bu da benim şansım...
Gökhan’ın öğrendiğinde söylediği en önemli şey ‘Hallederiz hayatım, hiç merak etme!’ oldu. Her konuda bana desteğini devam ettirdi. Sakin ve ılımlı davranmanın doğru olduğuna inanıyor. Zaten hep böyle bir adamdır kendisi...
Bu hastalıktan korkanlar öncelikle hiç unutmamalılar ki, 40 yaştan sonra altı ayda bir rutin kontrollerine gitmeliler. Sporlarına, düzenli beslenmelerine hep dikkat etsinler, hayatı güzel yaşasınlar. Tüm bunlar, başlarına ne gelirse gelsin hastalığı kolay atlatmalarına sebep oluyor.
‘Neden benim başıma geldi?’ diye sorgulamasın kimse. ‘Ben bundan ne öğreneceğim?’ diye düşünsünler. Karamsar olmasınlar. Dostluklar, aile çok önemli. Hasta psikolojisine hiç girmesinler, motivasyonlarını yüksek tutsunlar.
İnsanlara örnek olmak gerekir; ne kadar güler yüzlü olursak, hasta gibi davranmazsak, hayata karşı inancımız da kaybolmuyor. Ben hastalığı ilk öğrendiğimde ‘Aferin bana!’ dedim. ‘Takip ettin, bilime inandın, gerçekten de üstüne gittin ve tedavini görüyorsun’ dedim.
‘Bunu nezle, grip gibi atlacaksın’ dedim. 4. safhada yakalansaydım çok geç olacaktı. Çok şükür başındayız ve biliyorum, bunu da atlatacağım.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış