TGRT yeni dönemde nasıl olacak

TGRT'nin Amerikalı yöneticisi Dawid Reid, kanalın yeni dönem projelerini stratejilerini ve gelecek hedeflerini anlattı. Reid, ''TGRT yeni dönemde Türk insanının beğenilerine uygun bir eğlence kanalı olacak ve Türkiye'de hiç uygulanmamış program formatlarıyla reytinglerini hızla artıracak." dedi.
Geçtiğimiz aylarda medya devi Rupert Murdoch tarafından satın alınan TGRT'de yöneticilik koltuğuna oturan Amerikalı Dawid Reid ilk iş olarak Türkiye'yi ve Türk insanını tanımaya ayırmış tüm zamanını. O kadar ki röportaj randevusu istediğimizde TGRT'nin ikinci katında kendisi için hazırlanan yönetici koltuğunda söyleşi yapacağımızı sanırken o bizi Taksim Hazal Restaurant'a davet etti. Türk usulü bir yemek eşliğinde sohbet ederken sıcakkanlı bir yönetici portresiyle karşılaştık. Yaşadığı ülkenin usüllerine hemen uyum sağlayan ve onlardan biri gibi davranan bir insan olarak gözlemlediğimiz Dawid Reid, söyleşi sırasında da açık yürekli yanıtlarıyla TGRT'de büyük işler yapacağının sinyallerini verdi. İşte oldukça neşeli bir atmosferde geçen söyleşimizde Amerikalı yöneticinin TGRT'nin geleceğine KlasMagazin dergisine anlattıkları:

TGRT'nin alınma süreci nasıl gelişti?
News Corporation Bulgaristan'da 1998 yılında bir TV istasyonu aldı ve o kadar pozitif bir sonuç elde edildi ki Türkiye'de böyle bir fırsat doğunca TGRT'yi almayı çok arzu ettiler. Yenilikler ve yeni fikirlerle muhteşem bir pazar olacağı kararına varıldı çünkü Türkiye yeniliklere çok açık bir ülke. Tabii bütün yanıtların bizde olduğunu düşünmüyoruz, programlama metotlarımız var, dünyanın pek çok yerinde edinilmiş deneyimlerimiz var. Piyasa araştırmasının ardından Türk piyasasına uyan metotları adapte etmeyi düşündük.

Uygulamayı düşündüğünüz metotlar neler?
Spesifik metotlardan bahsetmek için henüz çok erken ama şunu söyleyebilirim ki TGRT programlarında çok değişiklikler yapacağız.

Ulusal kanallar içinde TGRT'yi nerede görüyorsunuz?
Kabullenmek gerekir ki TGRT bugün 5'inci veya 6'ıncı sıralarda. Bazen 7'ye de düşüyor. Bizim hedefimiz olan ilk üçe girmesi ise zaman alacak. Hedefimizi üç yıl içerisinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz. İzleyici değişiklikleri, programların farklılaştığını gördüğünde yükselişe geçeceğiz.

TGRT'yi ne gibi değişiklikler bekliyor, örneğin isim değişecek mi?
Değişecek ama henüz ne isim koyacağımızı belirlemedik. İstanbullu izleyicinin titreşimlerini gözlemleyeceğiz. Titreşim derken insanların nelerden zevk aldığını kastediyorum. Onlardan esinlenerek, onların zevklerine hitap eden değişiklikler yapmayı düşünüyoruz. İnsanlar aileleri ve dostlarıyla gülmek, eğlenmek istiyor. Eğlence programlarındaki insanların ifade ve davranışları insanları güldürüyor. Entertainment dediğimiz eğlence konseptinde programlara ağırlık vereceğiz. Ama gerçekçi ve doğru haber verme olanaklarını göz ardı etmeyeceğiz.

İsim değişikliğini ne zaman yapmayı düşünüyorsunuz?
Çok önemli değişiklikler yapmayı planladığımız 2007 Mayıs ayında bu değişikliği yapmayı umut ediyoruz. O zamana dek pek çok şeyi de yoluna koymuş olacağız.

TGRT'nin şimdiki binasını kullanmaya devam edecek misiniz?
Hayır o binadan taşınacağız. Zaten İhlas yönetimi de oradan taşınmamızı istiyor. Biz de zaten taşınma kararındayız. Her iki taraf için de böylesi daha iyi olacak.

Yeni binaya taşınma takvimi de bu değişikliklere paralel mi olacak?
TGRT'den taşınmamız 2007 sonunu hatta 2008 yılı başını bulabilir.

Peki TGRT'nin başında bir Amerikalı yönetici mi olacak?
Şu an o konuda bir bilgi vermek istemiyorum. Bunu News Corporation belirleyecek.

Türkiye ve Türk insanı hakkında yaptığınız araştırmalar sizi hangi sonuçlara ulaştırdı?
Türklerin çok belirgin zevkleri var. Örneğin Türkler futbolu çok seviyor. Çok iyi müzik dinliyorlar. Onlara sevdikleri müziği ve eğlenceyi sunacağız. Türklere Amerikan müziği dinletip, onları sevmelerini istemeyi asla düşünmüyoruz.

Türkiye'de bulunduğunuz süre içinde Türk TV'lerinde sizi neler şaşırttı?
Mesela ABD'de programlar kesinlikle saat başı başlar. İtiraf edeyim ki Türkiye'ye gelmeden önce Thomas Jefferson'un dediği gibi programlar saat başı başlamalı diye düşünürdüm ama İstanbul'da geçirdiğim zaman zarfında Türklerin, Amerikalılar gibi saate bağlı yaşamadığını gördüm. Sizler zamanın geçmesini hazine gibi görüyorsunuz ve sevdiklerinizle vakit geçirmek saatin tik-taklarından çok daha önemli. Bir de Türkiye'ye gelmeden önce her şey çok daha basit görünüyordu. Burada işleri çok daha kolaylıkla halledebileceğimizi düşünmüştüm ama öyle olmadı.

Ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Kanalı şu an bulunduğu noktadan bir numaraya taşıyana dek bazı spesifik prodüktörler bulmamız gerekiyor. En büyük zorluğumuz bu. Türkiye'de çok yetenekli prodüktörler var ama birçok program formatı Türk TV'lerine henüz girmemiş. Aynı programları tekrar tekrar yapma anlayışı var. Reyting raporlarına göre insanların beğenilerini göz önüne almamız gerekiyor ve insanların neler istediğinin farkındayız. Fırsat verdiğiniz zaman insanların yönelebileceği ancak Türkiye'de henüz yapılmamış pek çok program formatı var. O programların eğlence yapısı İstanbul'da yaşayan insanların heyecanına yansıyacak. Türk TV dünyasına yepyeni program formatları sokacağız ve insanlar bunların tek olduğunun farkına varacak.

Reytingleri bazı alacak mısınız ?
İyi program iyi reyting verir. Önce önemli programlar yapacağız ve reyting arkasından gelecek.
Ama reytigler her zaman biizm için ölçü olacak.

TGRT'yi bir numaraya çıkarmanın mali portesi ne olacak?
Bunu açıklayamam ama çok büyük miktarda olacak.

Amerika'da medya çalışanları iyi kazanıyor ama Türkiye'de aksi bir durum sözkonusu. Sizin ücret politikanız nasıl olacak? Bol sıfırlı transferler yapacak mısınız?
Asla başka kanal çalışanlarını kendi bünyemize katmayacağız. Ayrıca başka kanallarda çalışmış insanlardan, eski deneyimleri, yaşadıkları hayal kırıklıkları konusunda fikir alacağız

Yeni dönem için TGRT'nin personel politikası hakkında neler söyleyebilirsiniz?
News Corporation'un planı Türk kalifiye elemanlarla çalışmak. Türkiye'nin her yerinden insanlarla çalışacağız ama şunu da biliyoruz ki Türkiye'de işlerin yüzde 65'i İstanbul'dan yürütülüyor. Bu oran bizim de çalışanlarımızın büyük çoğunluğunu İstanbul'dan seçeceğimiz anlamına geliyor.

Kaç kişi çalışacak kanalınızda?
Personelin 300 kişi kadar olması yeterli. Zaten şu an TGRT'de de o kadar çalışan var. Bunun toleransları olabilir tabi.

Çalışanların sosyal hakları hemen verilecek mi?
Zaten çalışanların bir sosyal hakkı olmalı. Çalışanların hepsi bizim kadrolu elemanımız olacak. Deftere kayıt olmayan kimseyle çalışmayacağız.

TGRT'nin mevcut teknolojik altyapısını nasıl buldunuz? ABD'den teknoloji transferi yapacak mısınız?
Çok modern ekipmanlar var ancak çoğu 10 - 13 yıllık. Hepsini kökten değiştirmek düşüncesinde değiliz. Seyircinin gözüne hitap eden ve değişmesi en acil olan ekipmanlara öncelik vereceğiz. Diğer ekipmanların değişimi ise birkaç yıla yayılacak.


Televizyon klasiği olmuş programları TGRT'ye transfer etmeyi düşünüyor musunuz?
İzleyicinin büyük beğeniyle izlediği ve yıllardır yayınlanan programların, onları yapan prodüktörlerin entelektüel menkulleri olduğunu düşünüyorum. O programlar o kanallara aittir.

NETGAZETE