
Zerrin Özer, Armağan Çağlayan'ın Youtube'da yayınlanan programına konuk oldu.
Programda yıllar önce dönemin ünlü plakçısı Ümit Güner’in Zerrin Özer’e tecavüz ettiği iddiası da gündeme geldi.
Yapımcı ve sunucu Erol Köse de Köse, "Zerrin Özer'e tecavüz eden kişi dönemin ünlü plakçısı, Zerrin Özer ile çalışan Ümit Güner'dir efendim. O dönemde baş harfleri Ü ve G olan başka bir plakçı bulunmuyor" demişti.
Yeniden ortaya atılan iddiaların ardından Ümit Güner kimdir? merak konusu oldu. İşte Ümit Güner hakkında bilgiler ve Zerrin Özer'in iddiaları..
ÜMİT GÜNER KİMDİR?
Ümit Güner 1962 yılında Ankara'da dünyaya geldi. Zerrin Özer'in parladığı dönemde zengin plak dağıtımcısının oğlu olarak bilinirdi.
Ümit Güner sanat camiasına plak yapan isimlerden biridir. Eski Kent Plak'ın sahibidir. Daha doğrusu babasından kalan plak şirketinin sahibidir.
Anlatılanlara göre, bir zamanlar çıkan her plak önce Ankara'da Kent Plak deposuna gider, oradan Türkiye'nin dört bir yanına dağılırdı.
Önceleri Ankara'da faaliyet gösteren Ümit Güner, daha sonra babasının işlerine İstanbul'da devam etme kararı aldı.
70'li yılların ortalarında da İstanbul'a gelip ayrı şirket kurdu. Dağıtım işine yapımevini ilave etti.
Başta 'İkimiz Bir Fidanız Tülay' gibi pek çok genç sanatçıya albüm yaptı.
Uzun süredir Amerika'da yaşayan yapımcı, kısa bir süre önce hayatını kaybetti.
ÜMİT GÜNER ZERRİN ÖZER OLAYI NEDİR?
Armağan Çağlayan'ın YouTube kanalına konuk olan Zerrin Özer, abi dediği kişinin tecavüzüne uğradığını anlattı.
Yıllar önce Ümit Güner isimli bir yapımcının tecavüze uğradığını anlatan usta sanatçı, "Adam geçenlerde vefat etmiş. Ölünün arkasından konuşulmaz ama ne söyleyeyim hakkımı helal etmiyorum. Kıymetli ailesi ismin açıklanmasına bir şey demesin. Çünkü ilk defa siz ismini verdiniz" ifadelerini kullandı.
Yaşadıklarını anlatan Özer, sözlerine şöyle devam etti:
"ÜSTÜMDE 180 KİLO ADAM"
"Öyle bir şey var ki, genç kızsınız ve aileniz muhafazakar olduğu için böyle bir şeye çok önem veriyor. Türkiye böyleydi o zaman. Şimdi ki gibi artık böyle iğrenç bir hale gelmemişti. Bir gün bu olay başıma bu olay gelmiş, dayak yiye yiye, yumruk yiye yiye. Üstümde 180 kilo bir adam. Bağırıyorum, ben onu hayatımda en yakın abim biliyorum. Ben o zaman başkasına aşığım ve bir tek ona anlatabiliyorum."
"ABLAMA SÖYLESEM ADAMI ÖLDÜRÜR ANNEME SÖYLESEM KALP KRİZİ GEÇİRİR"
"Annem Ankara'ya diğer ablamların yanına gitmişti. Tülay ablam burada, Sezen, Pakize abla ile çok yakın arkadaştı. Ben de evde tek kalıyorum, günlerce yorganı çekiyorum ağlıyorum. Diyorum ki, ben bunu Tülay ablama söylesem, Tülay ablam gider bu adamı vurur. Annem de bunu duyar kalp krizi geçirir. Ben aileyi bitirmiş olurum dedim. Susmam lazım dedim. Neler yaşadım bir Allah bir ben biliyorum."
"HEP AĞLADIĞIM İÇİN SİYAH GÖZLÜK TAKIYORUM"
"Ben bu adamın suratına baka baka çalıştım. Sonra albüm yaptım, yine devam ettim. Zaman geçiyor, benim bir evlilik yapmam gerekiyor dedim. Ona da müsaade etmediler. Yıllarca ben bunu psikiyatristimle konuştum. "Bunu içinden atman gerekiyor" dedi. Diyorlardı ya "Zerrin hep ağlıyor, hep siyah gözlük takıyor" Kimseye bakamıyor ki Zerrin."