Aaa! Sahi bu gece Eurovision Şarkı Yarışması var
Eurovision, “Eski Türkiye”de “milli mesele”ydi
Türkiye’nin içine kapalı yıllarının en önemli aksiyonlarından birisi futboldaki milli maçlarsa diğeri de Eurovision Şarkı Yarışması’ydı. Avrupa Yayın Birliği (EBU) tarafından, televizyon yayıncılığı yapan Avrupalı ülkelerin kamu kanalları arasında düzenlenen yarışmaya her yıl büyük iddialarla hazırlanırdık.
Yarışma gecesi Türkiye’de hayat adeta durur, sonra derece alamaz hatta sık sık son sıralara çakılıp kalır, günlerce karalar bağlardık. Oylamalarda çoğu zaman politik tutumlar etkili olur, organizasyon sunucusu “zero point” veya “van point” dedikçe, yarışmayı Türk izleyicler için kabininden aktaran “değişmez Eurovision sunucusu” Bülent Özveren, Avrupalıların birbirini kolladıklarına dair öfkeli anlatımlarına geçerdi.
“SENİNLE BİR DAKİKA” HEZİMETİ “MİLLİ TRAVMA” OLMUŞTU
Türkiye, Eurovision’a ilk kez 1975 yılında Semiha Yankı’nın seslendirdiği “Seninle Bir Dakika” isimli şarkıyla katılmıştı. Parça, 19 şarkı arasında sonuncu olmuş, bu daha ilk katılımdaki sonuncu oluş, adeta etkileri yıllara uzanacak bir “millî travma”ya yol açmıştı. Milletçe ve devletçe öyle etkilenmiştik ki, 1976 ve 1977 yıllarında yarışmaya katılmamıştık. Türkiye bir kez de 1987’de Seyyal Taner’in Grup Lokomotif’le seslendirdiği “Şarkım Sevgi Üstüne” parçasıyla sonuncu olacaktı. Türkiye ayrıca iki kez; biri, 1983’te Çetin Alp ve The Short Waves’ın “Opera”, diğeri de 1989’da Pan’ın “Bana Bana” şarkılarıyla 22 ülke arasından sondan ikinci olmuştu. Türkiye ayrıca 1979 ve 1994’te de Eurovision Şarkı Yarışması’na katılmamıştı.
“EUROVİSON HEZİMETİ”NİN TADAN ÜNLÜLER
Türkiye, daha doğrusu TRT yönetimi Eurovision’a dair “hırs yaptıkça”, yarışmaya gönderilen şarkıcıların profili de değişmeye başladı. Normal şartlarda genç, fazla ünlü olmayan “Türk Hafif Müziği” sanatçılarıyla yarışmaya katılan Türkiye, 1980’lerden itibaren ise ünlüleri de katılım için teşvik etmeye başladı. Bu doğrultuda yıllar içinde “süper star” Ajda Pekkan, 1980’de, dünyadaki petrol darboğazına dikkat çeken “Pet’r oil” isimli parçayla Türkiye’yi yarışmada temsil etti ancak 19 parça arasında 15’inci olabildi. Sonraki yıllarda Grup Nazar ve Nilüfer, Kayahan, Modern Folk Üçlüsü ve Ayşegül Aldinç, Neco, Mazhar Fuat Özkan, İzel gibi isimler Eurovision’da şansını deneyen ünlüler arasındaydı. Bu yıllarda daha tecrübeli isimlerle çalışılması Türkiye’nin Eurovision’daki sıralamasına etki etmeye başlayacak ve ilk 10’a giren Türk şarkıcıların sayısı artacaktı.
SERTAP ERENER’LE NİHAYET - AMA İNGİLİZCE’YLE -
Türkiye’nin Eurovsion Şarkı Yarışması’ndaki performansı, 1990’larda nispeten iyi bir çizgide seyrederken, ilk kez birinciliğe yaklaştığı yıl ise 1997 oldu. O yıl Şebnem Paker ve Grup Etnik, “Dinle” isim parçayla 25 şarkı arasında üçüncülüğü hak edecekti. Türkiye, Eurovision tarihindeki ilk ve tek birinciliğini ise 2003 yılında Sertap Erener’in “Every Way That I Can” parçasıyla kazandı. TRT, o yıl eleme yapmadan doğrudan Sertap Erener’i yarışmaya yollamıştı. Erener’in İngilizce seslendirdiği parça ile Türkiye 28 yıl sonra “mutlu son”a ulaşmıştı.
TRT, bu moralle doğrudan sanatçı belirleme yöntemini iyice benimseyecek ve bu çerçevede Athena (İngilizce), Gülseren, Sibel Tüzün, Kenan Doğulu (İngilizce), Mor ve Ötesi, Hadise sonraki yıllarda yarışmaya gönderilen isimler olacaktı.
2013’TE “HAKSIZLIK YAPIYORSUNUZ” DEDİK VE ÇEKİLDİK
Yıllar içinde Türkiye’deki Eurovision ilgisi azalırken, organizasyon komitesinin siyasî tercihlerini yarışmaya yansıtma eğilimleri ise artış gösterdi. TRT, nihayet 2013 yılında kurallarda yapılan değişiklikler ve politik oylamaları gerekçe göstererek Eurovision Şarkı Yarışması’na artık katılmayacağını açıkladı. Türkiye, bir önceki yılın birincisi İsviçre’nin Malmö şehrinde yapılacak olan yarışmadan çekildi.
TRT, Eurovision’da oylamaların 2000’li yıllarda izleyici oylamasıyla yapıldığını ve bunun Türkiye’nin başarı kazanmasında etkili olduğu görüşünü savunuyordu. 2011’den itibarense izleyici oylarının etkisinin yarıya indirilmesininin, ayrıcalıklı ülkeler Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya ve İtalya’nın lehine bir karar olduğunu vurgulanarak, “Bu haksızlığa sessiz kalınmayacağı” ifade edilmişti.
Türkiye, TRT Genel Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamayla 2013’ten beri Eurovision’a katılmazken, Eurovision yönetimi, TRT'nin Avrupa Yayın Birliği'nin bir üyesi olmaya devam ettiğini, dolayısıyla istediği zaman yarışmaya yeniden katılma hakkı olduğunu açıklamıştı.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış