AA & Ensonhaber

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Başakşehir'de düzenlenen "Sosyal Konut ve Kentsel Dönüşüm Projeleri Anahtar Teslim Töreni"nde yaptığı konuşmada, 2 Temmuz'da yeniden göreve başlamasından bu yana İstanbul’u daha yaşanabilir hale getirmek adına önemli adımlar attıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 12 yıl önce başlatılan kentsel dönüşüm seferberliği kapsamında bugüne kadar İstanbul’da 905 bin ev ve iş yerinin dönüştürüldüğünü hatırlatan Kurum, şu anda kentin 39 ilçesinde 180 bin konut ve iş yerinin yenilenme çalışmalarının devam ettiğini belirtti.

Sağlıksız ve riskli hiçbir yapının dönüşüm dışında kalmaması için azimle çalışacaklarını ifade eden Kurum, İstanbul'da deprem bölgesinde olduğu gibi devlet ve millet iş birliğinin, birlik ve dayanışmanın hayata geçirileceğini söyledi.

Kurum, "Yarısı Bizden" kampanyasında vatandaşların ihtiyaçlarına yönelik iyileştirmeler yapıldığını ve yeni başvuru dönemi başlattıklarını belirterek, tarih kısıtlamasını kaldırarak İstanbul’un 39 ilçesinde vatandaşlara süresiz başvuru imkanı sağlandığını aktardı. Ayrıca, kimsenin hak kaybı yaşamamasına özen gösterdiklerini ve İstanbul'da 700 bin lira hibe, 700 bin lira kredi desteği ve 100 bin lira taşınma yardımı ile toplamda 1,5 milyon liralık destek sağladıklarını da sözlerine ekledi.

ÖZGÜR ÖZEL'E: "HATAY, CUMHURBAŞKANIMIZ'A EMANETTİR"

Türkiye'nin "Asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremleri yaşadığına dikkati çeken Kurum, göreve geldiğinden bu yana geçen 3 ayda deprem bölgesini onlarca kez ziyaret ettiğini söyledi.

Kendilerinin depremin bütün izlerini silmek için koşarken CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in haksız ithamlarına maruz kaldıklarını dile getiren Kurum, "Kendisi Hatay'ı ziyaret etmiş ve 'Hatay’ı unutturmayacağını' söylemiş, 'Hatay benim şahsi meselem' demiş. Halbuki Hatay’ı deprem sonrasında yalnız bırakan kendileridir." ifadelerini kullandı.

Bakan Kurum, "Hatay halkına, deprem bölgesine umut dağıtıp, o umutları boşa çıkaranlar kendileridir." diyerek, şöyle devam etti:

Hatırlayın, 'Deprem bölgesinde konut yapacağız, halkımıza bedava dağıtacağız.' dediler ama tek bir çivi çakmadılar, tek bir yuva kurmadılar, tek bir çocuğun yüzünü güldürmediler. Tek bir annemizin, babamızın göz yaşını dindirmediler. Tek bir yuva yapmadıkları gibi söz verdikleri Ulu Cami'yi restore etmekten imtina ettiler. Buradan ifade ediyorum: Sayın Özgür Özel, Hatay sahipsiz değildir. Hatay bize emanettir. Hatay devletimize emanettir, Hatay Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a emanettir. Biz, bu emanete gözümüz gibi sahip çıkacağız, oralara gelip selfie çekip ayrılanlardan olmadık. Oralara gelip 6 Şubat'ta milletimize sözler verdik, o sözleri tutmak için gece gündüz çalışıyoruz. Hiçbir zaman deprem bölgesinde boş vaat verip oradan ayrılmadık. Ne söylediysek, ağzımızdan ne çıktıysa onu yapmak, onu vatandaşımıza teslim etmek için hep birlikte el ele verdik. 2025 yılı geldiğinde onlar Ulu Camii yapmasa da biz yapacağız. Onlar o bölgeye sırtını dönse de biz deprem bölgesini kucaklamaya, yeniden ayağa kaldırmaya devam edeceğiz.

"SİZ İZMİR'İN GELECEĞİNİ MESELENİZ YAPIN"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir'in sorunlarına dikkat çekerek, CHP Genel Başkanı Özel'e İzmir’i şahsi bir mesele olarak ele alması gerektiğini tavsiye etti. İzmir Körfezi'nin gün geçtikçe kötüleştiğini belirten Kurum, körfezde oksijen seviyesinin düştüğünü, balık ölümlerinin arttığını ve kötü kokunun çevrede yaşayan insanları rahatsız ettiğini ifade etti. Kurum, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yıllardır bu sorunlara çözüm üretmediğini, adeta sorumluluklarını görmezden geldiğini eleştirerek, "Yıllardır havaya bakıp ıslık çalıyorlar" dedi.

Bakan Kurum,

Eğer bir meseleyi kişisel olarak sahiplenecekseniz, İzmirli vatandaşlarımızın geleceğini önceliğiniz yapın. İzmir’in 25 yıldır çözülmeyen sorunları için masaya oturun ve bizim uzattığımız eli sımsıkı tutarak, bu şehre nasıl bir gelecek sunabiliriz, bunu konuşun

diye seslendi.

Kurum, şehirlerin geleceği için belediyelere en büyük desteği verdiklerini belirterek,

Hiçbir vatandaşımızı ayırt etmedik. Geçtiğimiz günlerde Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleriyle bir araya geldik. Taleplerini dinleyip İstanbul ve Ankara'daki vatandaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda itfaiye, zabıta ve personel taleplerini karşıladık. Artık belediyelerin Bakanlığımızda bekleyen talepleri kalmadı. Milletimizin menfaati söz konusu olduğunda her türlü desteği verdik, bundan sonra da aynı şekilde destek vermeye devam edeceğiz

şeklinde konuştu.