Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Diyarbakır’da temaslarını sürdüren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Silvan Karayolu kenarında depremzede vatandaşların kaldığı çadır kenti ziyaret etti.
Çadır kentteki depremzedelerle sohbet ederek taleplerini dinleyen Bakan Bozdağ, geçmiş olsun dileklerini ileterek, çocuklarla da zaman geçirdi.
"Diyarbakır'da ilk etapta 9 ayrı çadır kent kuruldu"
Kentte ilk etapta 9 ayrı çadır kentin kurulduğunu ve öğrenci yurtlarının tahsis edildiğini ifade eden Bakan Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:
Deprem sonrası yapılan çalışmalar kapsamında Diyarbakır’da deprem felaketi nedeniyle barınma ihtiyacı içinde olan vatandaşlarımızın barındırılması için Diyarbakır’da çoklu alternatiflerin hepsini devreye soktuk. Bir yandan ilk zamanlarda bütün kapalı mekanları hem camiler hem spor salonları hem sosyal tesisler hem misafirhaneler ne kadar kapalı alan varsa bunları kullandığımız gibi hızlıca çadır kentler de oluşturduk. Bu kapsamda Diyarbakır’da ilk etapta 9 ayrı çadır kent kuruldu.
İlk gün yaklaşık 200 bin civarında vatandaşımızı bu geçici barınma alanlarında barındırdıktan sonra kalıcı barınma alanları oluşturmak maksadıyla da çalışmalara süratle başladık Diyarbakır’da.
Bu maksatla bir yandan Kredi ve Yurtlar Kurumumuzun öğrenci yurtlarını vatandaşlarımıza tahsis ettiğimiz gibi öte yandan ihtiyaç halinde ortaöğretim yurtlarını da tahsis için planlandı. Fakat vatandaşlarımızın barınma ihtiyacını karşılamanın yanında aynı zamanda her türlü iaşesini de bu çerçevede karşıladık. Şimdi de kalıcı ve geçici süre ama belli alanda sürekli olmak üzere hem Diyarbakır’da çadır kent kurduk, ayrıca da konteyner kent kurma çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
"Çadır kentte kalan vatandaşlarımızın ihtiyaçları karşılanıyor"
Depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılandığını belirten Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
Şu anda bulunduğumuz mevki Diyarbakırlıların çok iyi bildiği Silvan Yolu- Silvan Köprüsü’nün yanındaki büyük bir çadır kent. Burada Dicle Nehri kenarında bir yer ve burada yaklaşık 2 bin çadır kenti vatandaşlarımızın hizmetine sunmuş durumdayız. Çadır kentte hem yeme hem içme hem ibadet hem çocuklarımız için oyun alanları, sosyal birtakım etkinlikler yapabilecek alanlar var. Bütün bunların hepsi de bu çadır kentte yaşayan vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur. Elektrikte herhangi bir sıkıntımız yok, su da bir sıkıntımız yok, kanalizasyon da sıkıntımız yok, diğer iaşe faaliyetlerinde bir sıkıntımız yok. Kızılay’ımız ve diğer kurumlarımız burada vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılama konusunda seferber olmuş durumdadır ve birlikte bütün ihtiyaçların karşılandığını da gördük burada, yerinde de inceledik.
Burada sadece Diyarbakırlı kardeşlerimin şunu bilmesinde fayda var, buradaki kanalizasyondan çıkan suların veyahut da atıkların Dicle Nehri’ne aktarılması söz konusu değildir. Bunların tamamı Büyükşehir Belediyemizin kurduğu sistem çerçevesinde arıtma tesisinde arıtılıyor, arıtıldıktan sonra nasıl arıtılan sular bırakılıyorsa aynı çerçevede bırakılıyor, Dicle’nin kirletilmesi söz konusu değildir. Bu yönde çıkan haberlerin asılsız olduğunu bir kez daha ifade etmek isteriz
"Kızılay'ımız, AFAD'ımız ilk günden beri seferber"
Kızılay, AFAD ve ilgili kurumların, depremin ilk günden beri seferber olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı:
Tabii burada Kızılay’ı görüyoruz, Kızılay’ımız üzerinden çok farklı iftiraları günlerdir dile getirenler var. 'Kızılay nerede?' diyenler, 'Ne yapıyor?' diyenler Diyarbakır’a gelirlerse Kızılay’ın çadırlarını da göreceklerdir. Diyarbakır’a gelirlerse Kızılay’ın ikramlarını da göreceklerdir, gayretlerini de göreceklerdir. Kızılay’ımız hem Diyarbakır’ımız da hem de diğer bütün afet bölgesindeki illerimizde çalışmalara ilk günden beri en üst düzeyde katkı vermektedir. Ama görmeyen gözlere göstermek, duymayan kulaklara duyurmak maalesef mümkün olmuyor. İftira edenler, iftiracılığını sürdürüyorlar ama aziz milletimiz bunu görüyor, bu çadırlarda yaşayanlar bunu görüyor, burada Kızılay’ın ikramlarından, yemeklerinden ve içeceklerinden istifade edenler, diğer yardımlardan istifade edenler bunu görüyor ve bunu söyleyenlerin yüzüne bakarken, bunlar yalanın alasını söylüyorlar, bunlar inanılmaz, güvenilmez yalancı insanlar diye kendi aralarında eminim ki konuşuyorlar.
Onun için her konuda dürüst olmak gerekir. Eleştiride de değerlendirmede de bir ölçüyü korumakta fayda vardır. Şu anda devlet bütün imkanları ile Diyarbakır'da ve ülkemizin her yerinde duruma hakimdir, seferber durumdadır. Vatandaşlarımızın yanındadır, hiçbir vatandaşımızı Kızılay’ımız da AFAD’ımız da diğer kurumlarımız da yalnız bırakmamıştır, bırakmamakta da kararlıdır. İnşallah gerekleri de Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı politikalar çerçevesinde gerekli zaman dilimi içerisinde yerine getirilecektir.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış