Bozkır: Teröre aspirin veriyorduk şimdi..

Bozkır: Teröre aspirin veriyorduk şimdi..

TV8'de Erkan Tan'ın konuğu TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır, dış siyasete ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

"TÜRKİYE GEREKLİ ADIMLARI ATMIŞTIR"

"Dünya'da şımartılmış 3 ülke vardır İsrail, Yunanistan ve Ermenistan... Refah içinde yaşayan insanlar vardır buralarda! Bazı ülkelerde medyanın sahibi olmalarıyla büyük bir güç oluşturmuşlardır. Türkiye'nin yaptığı şudur: 'Bende Türkiye'yim, ben senin yapacağını iddia ettiklerinden korkmuyorum.' Şımartılmış İsrail'in karizmasını çizdirdik... bugüne kadar gelmiş Efsane korkusundan kimse bir şey yapamadı. Efsanenin risklerini düşünmemek lazımdır. Türkiye cesur bir şekilde gerekli adımlar atmıştır. Haksızsın; özür dile, öldürdüklerine tazminat öde. Gazze olayında da haksızsın. Gazze üzerindeki ambargoyu kaldır. Lobiler dünyanın elini hareket ettirmiyor. İnsanlar Birleşmiş Milletler ve NATO neredesin diyor. Birleşmiş Milletlerin yarattığı boşluğu dolduruyor Türkiye."

"TERÖRE ASPİRİN VERİYORDUK, ŞİMDİ AMELİYAT EDİYORUZ!"

"Türkiye çok büyüdü. Örnek ülke haline geldi. Uluslararası platformda başarılı. Bu tip olayların olması normaldir. Bu sadece Türkiye'de olmuyor. Terörle mücadele her ülkede var. Dünyanın sorunu bu. Buradan ekmek yiyenler var bu işte. Bunun arkasında eroin ticareti, silah ticareti var. Türkiye'ye de maalesef bu şekilde yansıyor. Eskiden sadece güvenlik boyutu ile düşünürdük terörü, şimdi ikili bir platform var. Güvenlik ve bölge halkının ülkeye kazandırılması ile ilgili yatırımlar var. Eskiden olan aspirin tedavisi ise bu bir antibiyotik tedavisidir. Teröre aspirin veriyorduk şimdi ameliyat ediyoruz. Terör örgütünün son aylarda ortaya çıkmasının sebebini de son çırpınma ile kafaları karıştırma hamlesi olarak düşünüyorum. Duraksama yaşamadan doğru bilinen yolda gidilmesi lazım. Devletin bölgeye olan yatırımlarının, işadamlarının yatırımlarının durdurulmaması lazım."

"FİLİSTİN İÇİN ÇALIŞIRKEN KKTC İÇİN YATIYOR DEĞİLİZ!"

"Filistin ve Kıbrıs olayını aynı sepete koymanın anlamı yok. Filistin başvuru yapıyor Amerikan başkanı anında veto ediyor. 1 yıl önce olumlu bakıyordu; çünkü seçimler yaklaşıyordu. Filistin'i tanımamak Filistin'in yok olduğu anlamına gelmez. Kıbrıs'ta durum farklı. Avrupa Birliği toprağı aslında. AB batışının başlangıcında bir sürü olay vardır. Bölünmüş olarak görmüyor. KKTC, AB kurallarının uygulanmadığı bir yer diyor. Kendi kendini yok sayıyor. Güney Kıbrıs; 'Ne diyorsunuz adanın tamamı üye' diyor. Her şeyin bir zamanı vardır. Kıbrıs ile ilgili birçok hamle yapılıyor. Filistin için çalışırken Kıbrıs için yatıyor değiliz. Kıbrıs Türkiye'nin birinci sorunudur. AB süreci Kıbrıs'ta taviz vermediğimiz için tıkandı."

"Hadi bende petrol arıyorum, gel mani ol!"

"Güney Kıbrıs'ın petrol, doğalgaz sondaj çalışmaları bam telimize basıyor. Müzakere sürerken bunu yapması yanlıştır. Türkiye ve KKTC anlaşma yaptı. Bir alan belirlendi ve petrol arama çalışmaları başlıyor. Petrol mü arıyorsun, KKTC'nin hakkını mı yiyorsun? Türkiye'yi tahrik ediyorsun. Yunan lobisine güveniyorsun. Senin ekonomik bölgendeyim hadi ben burada KKTC ile arıyorum gel mani ol diyoruz. Enerji şirketlerine aklını başına al diyoruz. Başvuru bile yapma bu projelere diyoruz. Kıbrıs ile işbirliği yapan bir petrol şirketi olursa Türkiye ile menfaatlerini kısıtlıyorum dedi Sayın Başbakan. Enerji şirketleri mesajı algılayacaklardır. Kıbrıs adasının tamamına sahip olduğunu iddia eden Kıbrıs Cumhuriyetine arıyoruz gelin mani olun diyoruz. Müzakere tamamlansın ya da sonuç alamadığın zaman yap bunu. KKTC ile neden şimdi yapıyorsun sorusuna karşılık bu anlaşmayı yaptık."

"Ana Muhalefet partisinde 3 değerli meslektaşım var, onlar konuşsun dinleyelim!"

Muhalefetin AK Parti'ye yönelik 'İsrail ile yalandan kavga ediyorlar' açıklamasına cevap veren Bozkır;

"Dış politika bir meslektir. Bu konulara benim itibar etmem mümkün değil. İsrail yapısı itibari ile davranış biçimi belli. Ülke içinde demokratik süreci nasıl yürütüyor belli, İsrail gel bana vur diyip el altından bir şey yapmaz. Başta Türkiye böle bir şeyi kabul etmez. Türkiye'de dış politika devlet politikasıdır. Muhalefet ve iktidar bugüne kadar aynı görüşle dış muhataplarının karşısına çıkmışlardır. Şimdi Ana Muhalefet partisi seçim sürecindeki başarısızlığın acısını AK Parti'yi Avrupa Konseyi'ne şikayet ediyor. Şikayet ettiğiniz yer çok önemli... Seçim kampanyasında, anayasa referandumlarında Türk insanına yapmadığınız şikayeti Avrupa Konseyine yapıyorsunuz. Hiç görmediğim şeylerden biri bu. Muhalefetin içinde kimin bunları düşündüğüne bakmak lazım. Ana Muhalefet partisinde 3 tane çok değerli meslektaşım var. Onların ağzından duymak isterim bu sözleri" dedi.