'DTP'liler Kürtleri istismar ediyor'

Büyük Birlik Partisi (BBP) eski Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara 2. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Av. Ömer Köse, Meclis'e bağımsız girmeye hazırlanan DTP'lilerin Kürtler'i istismar ettiğini öne sürerek, "Hep 'haklar' dediler ama çöplükte hurda toplayan, sokaklarda mendil satan Kürt çocuklarını fakirlikten ve cahillikten kurtarmak için tek bir proje üretmediler. Çünkü onların böyle bir kaygısı yok" dedi.

Köse, DTP'nin sadece bölgede yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımıza değil batıda kendi işini, düzenini kurmuş vatanını ve milletini seven Kürtler'e de zarar verdiğini savundu. Uzun yıllar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda hukuk müşaviri, Sağlık Bakanlığı'nda müşavir, müsteşar yardımcılığı ve savcılık görevlerinde bulunan Köse, emekliye ayrıldıktan sonra serbest avukatlık yapmaya başladı. BBP'den siyasete atılan Köse, partisinde genel başkan yardımcılığı görevine kadar yükseldi. Köse, BBP'nin seçim sistemini protesto etmek amacıyla seçimlere katılmama kararı almasından sonra yasa gereği partisindeki görevinden istifa ederek Ankara'dan bağımsız aday oldu. Başkentten Meclis'e bağımsız seçilerek girme planları yapan ve kendini oldukça şanslı gören Köse, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kendisi gibi seçimlere bağımsız giren DTP'lilerin Anayasa hükümlerine göre seçimlere katılmasında bir sakınca olmadığını ifade eden Köse, bağımsızların birleşik oy pusulasında yer almasının DTP'lilerin ekmeğine yağ sürdüğünü savundu. Bir partiye ne kadar yer ayrılıyorsa bağımsız adaylara da o kadar yer ayrıldığının altını çizen Köse, bu durumun da bağımsızlara avantaj sağladığını söyledi. Seçim sistemini eleştiren Köse, "Örneğin seçimlere 10 parti katılıyor, 9 parti yüzde 9 oy alıp barajın altında kalırken, bir parti yüzde 10.1 oy alarak 550 milletvekili çıkarabiliyor. Bu nasıl sistem? Bu nasıl demokrasi ve temsilde adalet anlayışıdır?" diye sordu.

Muhalefette yüzde 10 barajını savunan partilerin Meclis'e girdikten sonra bu konuyu unutarak, adeta 'barajsever' durumuna geldiğini belirten Köse, bu seçimlerde çok sayıda bağımsız aday olmasını ise 'liderler sultası ve seçim sistemine isyan' anlamını taşıdığını söyledi. 623 yıllık Osmanlı tarihinde 37 padişahın ortalama 18 yıl görev yaptığını belirten Köse, 'seçilmiş padişahlar' olarak nitelendirdiği parti liderlerinin ise gelince gitmek bilmediğini vurguladı. Halka, 'Oy verip Meclis'e gönderdiğin milletvekillerinden kimi tanıyorsun?" diye sormak gerektiğini savunan Köse, Seçim Kanunu'nun yeniden ele alınmasını ve vatandaşa seçme hakkı sunan bir düzenlemenin yapılması gerektiğini kaydetti.

Yeni yasama döneminde 30'u DTP'li olmak üzere 50 bağımsız milletvekili olacağının tahmin edildiğini hatırlatan Ömer Köse, DTP'nin ısrarla Türkiye'nin partisi olmak istemediğini, ırkçılığa dayalı bir siyaset izlediğini ileri sürdü. DTP'nin en büyük kötülüğü bölge insanına ve Kürtler'e yaptığını iddia eden Köse, "Bunlar sadece Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan Kürtler'e kötülük yapmıyor. Batıda işini gücünü kurmuş vatanını milletini seven Kürtler'e de kötülük ediyorlar. Hep 'haklar' dediler ama çöplükte hurda toplayan, sokaklarda mendil satan Kürt çocuklarını fakirlikten ve cahillikten kurtarmak için tek bir proje üretmediler. Kürt çocukları ve gençlerinin geleceğine dair bir projeleri yok. Çünkü onların böyle bir kaygısı yok. DTP bu sistemsizlikten iyi yararlanıyor. Çünkü işbaşına gelen siyasi iradeler bu meseleyi çözmüyor. DTP ve PKK'ya zemin oluşturuluyor" şeklinde konuştu.

Bağımsız aday Köse, Meclis'te oluşacak bir DTP grubuna karşı 'milliyetçi' grubun da yer alması gerektiği yönündeki değerlendirmelerin Türkiye'de yeni kutuplaşmalara yol açacağını savundu.