Haber Merkezi

İlker Koç'un moderatörlüğündeki Ensonhaber Gündem Özel YouTube yayınının konuğu, eski diplomat Gülru Gezer'di.

Avrupa'da Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılara karşı Türkiye'nin gösterdiği refleksi değerlendiren Gezer, şunları söyledi:

"Türkiye'nin istikrarını bölgenin istikrarından ayrı tutamazsınız"

Ortadoğu'da genel itibariyele barış rüzgarları esiyor. Türkiye de aslında treni kaçırmamak adına, İsrail, Mısır ve Körfez ülkeleri olsun, ilişkileri onarma yoluna gidiyor. Suriye de bu halkanın son parçası.

Depremler de burada maalesef bir etken oldu. Deprem sonrası Yunanistan, Mısır ve Ermenistan dışişleri bakanları geldi. Bu ziyaretler sonrası bir normalleşme ve yumuşama sürecine girildi. Doğrusu da budur. Türkiye'nin istikrarını bölgenin istikrarından ayrı tutamazsınız. Yurtta sulh dünyada sulh ilkesi çerçevesinde hareket ettiğimizde, Türkiye'nin bölgesinde ve ötesinde iyi ilişkiler kurması, Türkiye'nin bekası açısından, güvenliği açısından fevkalade önemlidir.

"Ermenistan, barışın öneminin farkında"

Ermenistan meselesine gelecek olursak, Azerbaycan'ın zaferiyle birlikte bir gerçeklik ortaya çıktı. Esasında Paşinyan'ın pragmatik bir lider olduğunu düşünüyorum. Çünkü içte Türkiye'ye karşı çok katı ve kemikleşmiş bir diaspora, Türkiye karşıtlığı var. Bu her iki unsura rağmen, Paşinyan, Azerbaycan ile artık bir barış tesis edilmesi gerektiğini biliyor, düşünüyor ve hatta son dönemde Karabapğ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu da vurgulayan açıklamalar yapıyor.

Azerbaycan'la Ermenistan arasındaki ilişkilerle eş zamanlı olarak Türkiye de Ermenistan ile ilişkilerini normalleştiriyor. Orta koridor son dönemde çok önem kazandı. Ukrayna savaşıyla beraber kuzey koridorunun güvenlik zaafına uğraması, Kafkaslar'ı yeniden önemli kıldı. Şu anda barış için en iyi dönem. Ermenistan da bunun farkında, dışa, denize açılımı olmayan bir ülke. O yüzden bu normalleşme sürecinin ilerletilmesi önemli.