Kronik diyetçilerin hikayelerinde en az 2-3 akupunktur macerası, 1-2 liposuction kazası ve her yıl umutsuzca tekrarlanan mezoterapi, lipoliz, karboksiterapi palavrası mutlaka vardır.
Özellikle akupunktur ile zayıflama yani yan gelip yatarak yağlardan kurtulma Türk kadınlarının en büyük sevdasıdır. Nedeni açık: Kilo sorununun nedeni de zaten bu insanların beklenenden daha tembel olmalarıdır. İşte size akupunkturla yapılıyormuş gibi başlanan ama ana mönüsünde neredeyse tam bir açlık rejimi bulunan, hasta edici zayıflama öykülerinin kısa bir özeti.
Şunu sakın unutmayın: Ne akupunktur ne de ne oldukları belirsiz, kerametleri kendinden menkul mucize haplarla zayıflayabilirsiniz. Her yıl yeni bir firma yeni bir ürün getirir ve sizde farklı beklentiler yaratarak piyasaya sürer. Bunlar ya etkisizdir ya da zararlı etkileri nedeniyle yasaklanmışlardır. Kilo probleminden yakınanların biraz kolaycı olduklarından hiç kuşku duymuyorum. Çoğunun sadece fazla yemek veya tembellikten kilo almadıklarına ben de inanıyorum ama soruna köklü çözümler aramak yerine mucize çözümler peşinde koştuklarını görünce üzülüyorum.
Akupunktur binlerce yıldır kullanılan geleneksel bir yöntem. Ona bir "tedavi aracıdır" diyemiyorum ama "tamamlayıcı tıp" alanının önemli ve etkili silahlarından biri olduğundan da şüphe etmiyorum. Akupunktur yöntemine inananlar, bu girişimin baş ağrılarından uyku bozukluklarına, bel ağrılarından romatizmaya kadar geniş bir alanda kullanılabileceğini ileri sürerler. Konumuz akupunktur yönteminin şişmanlık tedavisinde etkili olup olmadığına yanıt aramak olduğunu için bu soruya cevap aramaya çalışacağım.
BİLİMSEL BİR BULGU YOK
Bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalarda akupunkturun zayıflatıcı etkisi olduğu ortaya konulamamıştır. Uzmanlar bu konuda yaşadıkları başarı hikayelerini kulaktan kulağa yaysalar da hiçbir bilimsel dergide yayınlanmış güvenilir bir "akupunktur ile zayıflama" çalışması yoktur. Zaten bu iddiada bulunanların akupunktur ile birlikte ısrarla uyguladıkları, hiç vazgeçmedikleri, çok düşük kalorili bir diyet planları da mutlaka vardır. Çoğu kez 800 kaloriden daha düşük bir günlük enerji içeren beslenme planlarıyla hastaları deyimi yerindeyse "aç" bırakırlar ve sonra da elde edilen kilo kaybını -ki bu kayıp çoğu kez yağ değil, kas kaybıdır ve çok zararlıdır- akupunktura bağlarlar. Bizim kanaatimize göre akupunktur tedavisi ile zayıflama etkili bir yöntem değildir. Eğer bu tedaviyi ciddi bir kalori kısıtlaması diyeti ile uygulamazsanız sonuç almanız olanaksızdır. Kulak bölgesindeki belli noktalara yapılan iğne uyarılarının ne metabolizmayı hızlandırması, ne de iştahı azaltması söz konusu olamaz. Eğer böyle olsaydı zaten uygulayıcılarının da hastalarına mutlaka bir diyet planı vermelerine gerek kalmazdı.
MUTLAKA DİYET YAPTIRIRLAR
Biz sorunun akupunkturun uygulanmasından çok akupunktur sürecinde yapılan yanlışlardan kaynaklandığını düşünüyoruz. Akupunktur taraftarlarının yaptıkları birinci yanlış kendilerini diyet uzmanı gibi görmeleri ve saçma sapsan bilimsel temeli olmayan hatta bazen çok düşük kalori yapıları nedeniyle tehlikeli bile olabilen diyet listeleri hazırlamalarıdır. İkinci yanlış ise kilo kontrolünün olmazsa olmaz şartlarından birini, aktiviteyi yani kalori yakan ve kas kazandıran egzersizleri gözden uzak tutmalarıdır. Üçüncü yanlışın kilo sorunun temelinde yatan bedensel ve ruhsal sorunları dikkate almamaları olduğunu belirtelim.
Bazı uzmanlar akupunktur yapılan kişilerin bir kısmında kendini iyi hissetme ve yeme davranışında düzelme olabildiğini belirtiyor ve bunu akupunkturun psikolojik etkisine bağlıyor. Aynı uzmanlar bu "plasebo" yani "olmayan ama varmış gibi hissedilen" yararın geçici olduğunun da altını çiziyorlar. Bir kez daha hatırlatalım: Akupunktur ile zayıfladığını iddia edenlerin zayıflamalarının nedeni akupunktur değil, aynı dönemde yaptıkları ağır zayıflama diyetleridir. Akupunktur ile verilen kilolar çok kısa sürede ve fazlasıyla geri dönmektedir.
BİTKİSEL ÜRÜNÜ DOKTORA SORMADAN ALMAYIN
Kilo verdirdiği iddia edilen bitkisel desteklere gelince...
Bu konuda uzun yıllara dayanan gözlemlerimiz var ve bu gözlemler Kromium Pikolinat, CLA, Gluko Mannan, yeşilçay ekstreleri ve lif karışımları dışında kalanların pek işe yaramadığını ortaya koyuyor.
Ne elma pektinin, elma sirkesinin, yosun özlerinin, Hoodiya isimli kaktüsün ne de hiçbir işe yaramadığı artık iyice anlaşılan Garcinia özütlerinin herhangi bir yararı söz konusu değildir.
Eğer kilo sorunuza sağlıklı ve kalıcı bir çözüm arıyorsanız mucize formül bu cümlede saklı: Ne yapıyorsanız iki katı, ne yiyorsanız yarısı!
Osman Müftüoğlu