Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimi
Haber Merkezi

Yağmur Dinç / yagmur.dinc@ensonhaber.com

2050 yılı itibariyle hayvansal gıdaların nüfusa yetmeyeceği ve iklim krizi kaygısı ile alternatif protein kaynakları üzerinde yürütülen çalışmalar da hız kazandı.

Bunlardan birisi de son günlerde caiz midir tartışmalarına da konu olan “Yapay et.”

Türk sofralarının başrolü “kırmızı et” için yapay sıfatı duyanlara garip gelse de dünyada ve Türkiye’de üretim için harekete geçildi.

KAMUOYUNDA YAPAY ET İKİLEMİ

10-15 yıla kadar hayatımıza girmeye başlayacağı öngörülen yapay et nasıl üretiliyor, sağlıklı mı, sofralarda yer bulabilecek mi, hayvancılık sona mı erecek merak ediliyor.

Kamuoyunda bir taraf “ticari kaygı” nedeniyle ortaya çıkarıldığını düşünürken “iklim krizi” tarafından bakanlar mantıklı olduğunu savunuyor.

Alternatif  et üretimi bazı kesimlere hoş gelse de yapay etin hayatımızı olumsuz etkileyeceği hususunda ciddi endişeler var.

Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimine dair gelişmeleri irdeledik ve merak edilenlere yanıt aradık.

Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimi

YAPAY ET NEDİR

Sentetik et, bitkisel et ve kültürlenmiş et adıyla da literatürde yer alan yapay et hayvanlardan kök hücre alınması ve bunların laboratuvarda besleyici bir sıvının içine konularak büyütülmesi ile elde ediliyor.

Uzman Tıp Mühendisi Burçin Tatlıeşme yapay etin üretim sürecine dair Ensonhaber’e aktardığı bilgilerde geleneksel et üretimine göre daha kısa sürede sofralara ulaşabileceğini kaydetti.

“HAFTALAR İÇİNDE ÜRETİLEBİLİR”

Tatlıeşme “Gıda amaçlı yetiştirilen bazı hayvanlardan alınan kök hücrelerinin bir biyoreaktörde geliştirilmeleri ile önce yenilebilir olgun kas hücrelerine dönüştürülmesi sonucu yapay et üretilir. Bu süreçte etin tüketilebilir hale gelmesi için geleneksel hayvancılıktaki gibi yıllar değil haftalar veya aylar geçmesi yeterli olmaktadır.” dedi.

Yapay et sağlıklı mıdır sorusunu değerlendiren Tatlıeşme, mikrobiyal risklere değinerek şu ifadeleri kullandı:

Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimi

“RİSKLER BARINDIRIYOR”

“Yapay et üretimi laboratuvar koşullarında kontrollü bir şekilde yapıldığından geleneksel hayvancılığın taşımış olduğu mikrobiyal risk oldukça düşüktür. Öte yandan yapay et üretiminde farklı kimyasal koruyucu ve gelişimi destekleyici maddeler kullanılmaktadır. Bu kimyasalların kullanım oranlarıyla ilgili net protokoller henüz oluşturulamamıştır, bu nedenle fazlasının metabolize edilmesinin vücutta nasıl sonuçlara yol açacağı maalesef bilinmemektedir. Ayrıca kök hücrelerin çoğalıp başkalaşarak ete dönüşme sürecinde kanserleşme riski de bulunmaktadır.”

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ MİDİR

Etin genetiğinin değişmesine dair üretim yöntemleri üzerinde duran Tatlıeşme, “Bugüne kadar yapılmış yapay et çalışmalarında hayvandan alınan hücre, embriyo veya dokuya herhangi bir genetik müdahale yapmak amaçlanmadan, sadece çoğaltılıp farklılaşması desteklenmiştir. Ancak zamanlarda hayvandan alınan hücrenin genetiği bu yönde değiştirilerek, daha verimli bir gıdaya dönüşmesi sağlanmaya çalışılabilir. Hali hazırda yapay et üreten firmaların bu tür yöntemler üzerine yaptığı çalışmalar ve müşterilerine karşı şeffaflıkları sıkı denetimlere tabi tutularak incelenmelidir.” dedi.

Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimi

TADI NEYE BENZEYECEK

En çok merak edilen konulardan biri olan yapay etin tadı ne benzeyecek sorusu ise “Lezzet algısı çok kişisel olabileceği için, bunun net bir cevabı yoktur. Geleneksel et üretiminde etin dokusunda bulunan kan, kas, yağ, sinir ve kemik gibi dokular etin kendine has kokusu, kıvamı ve tadını oluşturmaktadır. Yapay et üretiminde ise beslenmede kullanılmayacak kısımların üretimi planlanmadığı için orijinal et tadını yakalayabileceğini düşünmüyorum.” cevabıyla yanıt buldu.

ÜRETİM NEDENLERİ SIRALANDI

Yapay etin neden üretildiği konusunda ise savunulan iddialar şu şekilde;

Bir kilogram kırmızı et için 15 ton su harcanıyor. Bir kilogram et için hayvanların beslenmesi ve barınması için 178 metrekare araziye ihtiyaç duyuluyor. Bir kilogram et üretimi için 300 kilogram CO2 (karbondioksit) salınımı gerçekleşiyor Hayvanlar, ticari kaygılar nedeniyle, hasta olmasalar dahi birçok antibiyotiğe maruz kalıyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre et talebi bugünkü seviyenin yüzde 70 üzerinde olacak. Bu talebi karşılamak için ise çözüm olarak devreye laboratuvar ortamında üretilen et girecek.

Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimi

DÜNYADA YAPAY ET ÜRETİMİ

Dünyada şu anda 80'e yakın firma laboratuvar ortamında yapay et üretimi için çalışma yürütüyor.

Rusya’nın et ürünleri üreticisi şirketlerinden “Oçkaovskaya”, laboratuvar ortamında yapay et üretimini başardığını ve 2023 yılına kadar marketlerde satışa çıkarılmasını umduklarını paylaştı.

Dünyanın kök hücre yoluyla elde edilmiş sığır etinden yapılmış ilk hamburgerini 5 yıl önce üreten Hollandalı "Mosa Meat" şirketi, 2-3 yıl içinde seri üretime geçeceklerini duyurdu.

İsrailli gıda teknoloji şirketi “Aleph Farms”, 3 boyutlu doku mühendisliği yöntemiyle laboratuvar ortalımda sığırların antikor hücrelerinden biftek üretmeyi başardı.

ABD merkezli bitki temelli taklit et üretimi yapan şirket “Impossible Foods”, ürünlerini marketlerde satmak için onayı aldı. Impossible Burger’i deneyenler, tat anlamında normal burgerlerden neredeyse hiçbir farklı olmadığı söyleniyor.

Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimi

EN BÜYÜK SAVUNUCUSU: BİLL GATES

“İklim Felaketi Nasıl Önlenir” adlı yeni kitabının tanıtımında konuşan dünyanın en zengin insanlarından Microsoft’un kurucusu Bill Gates de,  küresel ısınmadaki payından dolayı gelişmiş ülkelerin hayvan yetiştiriciliğini bırakıp yapay et tüketimine geçmesi gerektiğini söyledi.

Bill Gates, 10 yıldan uzun bir süre önce Microsoft’taki CEO’luk görevinden ayrılmış ve insan hakları, iklim değişikliği, açlık ve salgın gibi konularda yardım çalışmalarına adım atmıştı.

Koronavirüs aşısı ile ilgili açıklamalar yapan ve insanları çip takmaya çalışmadığına ikna etmekle uğraşan Gates, her taşın altından çıkmaya devam ediyor.

Bir bilinmeze yatırım yapan Gates, laboratuvarda et üreten firmalara sermaye sunarak dünyayı yeni bir maceraya sokmaya hazırlanıyor.

Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimi

FAKİR ÜLKELER YAPAY ET TÜKETEMEYEBİLİR

Gates, "En fakir 80 ülkenin yapay et tüketebileceğini zannetmiyorum. Tüm zengin ülkelerin tamamen yapay et tüketimine geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Tadının farklı olmasına zamanla alışılabilir. Ayrıca zamanla tadının iyileştirileceği iddiaları var." açıklamasında bulundu.

Karbon salınımı bahane edilerek büyükbaş üretimine son verilmesini isteyen Bill Gates’in çağrısına destek veren ülkeler de var.

Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimi

TÜRKİYE’DE YAPAY ET ÇALIŞMALARI

Dünyada yapay et konusunda çalışmalar hızlanırken, Türkiye'de de bu yönde adımlar atılmaya başladı.

Türkiye'den de Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Can Akçalı ve ekibi, şu anda oldukça pahalı olan kök hücreden et üretiminin mali açıdan karşılanabilir hale gelmesi için yaptığı çalışmalarda belli bir noktaya geldi.

Akçalı, "Geliştirdiğimiz tekniği korumak amacıyla Amerika Birleşik Devletleri'nde patent başvurusunda bulunduk" dedi.

Hücre kökenli et üretimi konusunda bilgi veren Prof. Dr. Can Akçalı, "Kök hücreden kas hücresi elde edilmesinin mekanizması ve yöntemleri uzun yıllardan beri biliniyor. Bunun için kas kök hücresi, başlangıç materyali olarak biyopsilerden elde ediliyor ve kas hücresine dönüştürülüyor. Bitkisel kökenli et üretiminden farklı olarak bu yöntemle elde edilen et, biyolojik yönden gerçek et oluyor. Her ne kadar bilinen bir işlem olmasına rağmen, bunun elde edilmesi çok pahalı olduğundan, tüketiciye henüz ulaşamıyor” diye konuştu.

Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimi

YAPAY ET HELAL MİDİR

Et konusunda fıkıhta iki temel kıstas vardır; kültürlenecek kök hücrelerin, eti helal ve İslami usullere göre kesilmiş hayvanlardan alınması ve bu hücrelerin gelişimi için kullanılacak besiyeri ortamının helal kriterlerine uygunluğunun karşılanmasıdır.

Bu konuda yapay etin ne şartlarda üretileceği büyük önem taşıyor.

Son günlerde sosyal medyada yayılan “Din işleri Yüksek Kurulu yapay et için 'caizdir' fetvası verdi” iddialarına ise Diyanetten net bir cevap geldi.

Diyanet, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun "yapay etin" caiz olduğuna yönelik fetvasının bulunmadığını açıkladı.

Diyanetten yapılan yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Sosyal medya mecralarında Din İşleri Yüksek Kurulumuzun yapay ete cevaz verdiğine dair paylaşılan içerikler tamamen asılsızdır. Kurulumuzun yapay etin helal olduğuna dair bir fetvası yoktur.”

Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimi

TÜRK MUTFAĞININ BAKIŞ AÇISI

Türk mutfak kültürü araştırmacısı Şef Mehmet Şahin, yapay etin gıda sektöründe kendine yer bulabilme ihtimalini değerlendirdi.

Şahin geleneksel damak zevkine değinerek “Geçmişe bakıldığında et tüketiminin yoğun ve önemli olduğu bir toplum içerisinde yapay etin kabullenilmesi zorlu bir süreçten geçecektir. Kültürlenmiş etin işlem süreçleri, üretim amaçları ve etin çeşitlilik kavramı daha net olarak belli olmamışken mutfak kültürü içerisinde yer edinmesi daha da güç durumda kalmaktadır. Kendi toplumsal tüketimimizi incelediğimizde ekonomik faktörler dışında et tüketiminin etkilendiği pek fazla rastlanmamaktayız.” ifadelerini kullandı.

“ALIŞMAK UZUN ZAMAN ALACAK”

Yapay eti Türk restoranlarında yer alma süreciyle ilgili konuşan Şahin, “Yapay etin bu gastronomi kültürü içerisinde deneme, yanılma süreci yaşaması mümkün olsa da uzun süreli bir etki hissettirebilecek özelliklere sahip olduğunu düşünmüyorum. Biz şefler kendi bulunduğumuz coğrafyaya ait yerli üreticilerden aldığımız doğal gıdaları geleneksel yöntemleri hatırlatacak şekilde işlemeyi tercih etmekteyiz. Gelecek bizlere ne gibi imkanlar sunacak bilmiyoruz ancak Türk - Anadolu mutfağının laboratuvar ortamında üretilen kültürlenmiş ete yer vermesi zaman alacaktır.” dedi.

Dünyada ve Türkiye’de yapay et üretimi

VEGANLAR CEPHESİNDEN YAPAY ET

Peki yapay et, vegan ve vejetaryenler için bir çözüm olabilir mi…

Bir kısım yapay etin hayvan öldürmeden üretildiğine dikkat çekerken diğer bir grup ise etin hayvandan alınan kök hücreden üretildiğinin altını çiziyor.

Yapay et konusunda vegan bireylere düşüncelerini sorduk. Ensonhaber'e açıklamalarda bulunan 3 vegan, konuya pek de sıcak bakmadığını dile getirdi.

Gamze Deniz

"Yapay et yemeyi tercih edeceğimi düşünmüyorum çünkü lezzet olarak gerçek etin tadına çok benzeyen ürünler beni rahatsız ediyor. Onun yerine bitkisel muadiller tüketmeyi tercih ederim (yapay et ile yapılan bir burger yerine karnabahar köftesi ile yapılan bir burger yemek gibi). Ancak ben tercih etmeyecek olsam da piyasada yapay et olmasını gerekli görüyorum ve gittikçe yayılmasını umuyorum."

Barış Tolga Güden

"Biz veganlar olarak ''yapay et'' konusunu tamamen reddediyoruz. Sebebi ise şuan halihazırda yapay et olmadan da yaşamımızı çok kolay ve sürdürülebilir bitkisel bir şekilde yaşıyor olmamızdır. Yapay et üretmeyi hedefleyenlerin bence endüstriden bir pay alma çabasında oldukları ortada. Çünkü dünyada son yıllarda vegan olanların sayısı arttı ve haliyle tüketimde çok fazla arttı. Bir takım kapitalizm hizmetçileri bunu bir fırsat olarak görmeye başladı. Bu nedenle yapay etin masum olmadığını düşünüyor ve desteklemiyoruz."

Ilgaz Özkoca

"Hayvan sömürüsünü büyük ölçüde azaltabilecek olduğundan çalışmaların desteklenmesi gerekiyor bence. Yine de konu veganlık açısından şaibeli çünkü minimum dozda da olsa hayvanla ilişkili olması gerekiyor, tüketimi için doğru ya da yanlış diyemiyorum."