
Karpal tünel sendromu, avuç içinde ‘karpal tünel’ adı verilen içinden tendon ve sinirlerin geçtiği bir yapıda sinirin sıkışması ile meydana gelmektedir.
Karpal tünelin içindeki alanı daraltan ve sinirin sıkışmasına neden olan bazı farklı hastalıklar olduğuna dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ersin Kuyucu, karpal tünel sendromu, belirtileri ve tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi.
ÇEŞİTLİ HASTALIKLAR, RİSKİ ARTIRIYOR
Bazı kırık-çıkık vakalarında, diyabet, romatizmal hastalık, lenfödem sorunu olanlarda da bu sinir sıkışabilir. Ayrıca elini aşırı kullananlarda, titreşimli aletlerle çalışanlarda, uzun süreli ve tekrarlayıcı el bileği bükülmeleri gerektiren işlerde de yine bu tünel daralarak median sinir dediğimiz içerideki ana sinir sıkışabilir.
Karpal tünel sendromu, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür ve özellikle 40’lı yaşlardan sonra hastalıkla ilişkili şikâyetler ön plana çıkmaya başlar. Karpal tünel sendromu, nispeten yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Burada cinsiyetten daha önemli olan durum, hastanın yaptığı iş ve diğer karpal tünel sendromu oluşmasına neden olabilecek riskli hastalık gruplarında bulunup bulunmadığıdır. Diyabet, romatizma, lenfödem gibi hastalıklar cinsiyetten daha baskın olan risk faktörlerindendir.
KARPAL TÜNEL SENDROMU BELİRTİLERİ
Hastalık genellikle baş, işaret ve orta olmak üzere ilk üç parmakta olan uyuşma, karıncalanma hissi ve ağrılarla bulgu verir. Özellikle geceleri ağrı başlaması çok önemli bir işarettir. Bu durum hastanın konforunu bozup, uykudan uyandıracak düzeyde olabilir. İleri aşamalarda ise kitap, telefon, bardak gibi eşyaların elde tutulamaması, bunları tutarken elinden düşürmek, elde zayıflık, güçsüzlük, basit kapak açma işlemlerinin bile yapılamaması gibi şikâyetlerle karşılaşılabilir.
KALICI HASAR BIRAKABİLİR
Semptomları yeni başlayan hastalarda ve şikâyetleri az olan hastalarda ilk yapılan uygulama, hastanın günlük alışkanlıklarının düzenlenmesidir. Hastalardan ellerini sık sık dinlendirmelerini, sabit pozisyonda tutmamalarını ve aşırı zorlayıcı hareketlerden kaçınmalarını istiyoruz. Ayrıca bileklikler kullanarak tünelin, dokuların ve sinirin rahatlamasını sağlıyoruz. Ağrı kesici ilaçlarla bir miktar da olsa dokularda rahatlama sağlayabiliyoruz.
Bu tedavi ile rahatlamayan bazı hastalarda ise nadiren de olsa bu bölgeye yönelik enjeksiyonlar uygulayabiliyoruz. Ancak bu metotlarda da olumlu cevap alamadığımız hastalarda ise el bileğine yaklaşık 1-2 santimlik cerrahi kesi yaparak, bu karpal tünelin kesilerek açılmasını ve sinirin rahatlatılmasını sağlıyoruz.
İleri uçta hiç tedavi edilmeyen ve sinirin kronik bası altında kalması durumunda hastalarda sinirlerin çalışmasında yavaşlama, elde kalıcı uyuşukluk, elektrik çarpması tarzında ağrılar ve ağrı nedeni ile gelişen güçsüzlük oluşabiliyor.
Ağır sinir tutulumu olduğunda çok uzun süre hastalığa müdahale edilmezse, siniri cerrahi müdahale ile açsak bile, sinirde tam bir rahatlama olmayabiliyor veya iyileşme çok uzun sürebiliyor. Bu yüzden eğer şikâyetler 1 veya 1,5 ay süre ile geçmiyorsa veya semptomlar ilerlediyse, hastanın mutlaka uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesi ve kalıcı çözüm olabilmesi açısından cerrahi müdahale yapılmasını öneriyoruz.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış